Marmara Üniversitesi’nin eski Nişantaşı Kampüsü'nün bulunduğu ve İstanbul’un en değerli noktalarından biri olan arazide DAP YAPI inşaat için yıkım çalışmalarına başladı. Nişantaşı’nda bulunan 26 dönümlük arazi ile Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan imar planı askıya çıkarıldığında Şişli Belediyesi iki yıl önce ‘Kamu yararı yoktur burası yeşil alan olmalıdır’ diyerek planlara itiraz etmiş buraya yeşil alan fonksiyonu verilmesini istemişti. Şişli Belediyesi’nin 2018’de açtığı dava ile mahalle sakinlerinin açmış olduğu davalar sürüyorken bu kez Şişli Belediyesi’nin aynı yere inşaat ruhsatı vermesi tepkileri de beraberinde getirdi. 

17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümünü dolayısıyla Semt sakinleri Teşvikiye Mahallesi’nin tek “deprem toplanma alanı” olan Marmara Üniversitesi Nişantaşı yerleşkesinin bulunduğu arazide başlayan konut ve ticaret projesine verilen ruhsatlar ile imar planı değişikliklerinin iptali talebiyle bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Şişli Belediyesi’nin yapı ruhsatı verdiği bölgenin Teşvikiye Mahallesi’nde yaşayan 13 bin vatandaşın deprem toplanma alanı olduğu belirtilen açıklamada, “Meydana gelecek herhangi bir deprem veya felakette mahalle sakinlerinin toplanacağı, sığınacağı, geçici olarak barınacağı yeterlilikte başkaca alan bulunmamaktadır. Mahalle sakinlerini göz göre göre yaşamsal tehlikeye atan bu yapılaşmada kamu yararı bulunmadığı kuşkusuzdur’ denildi. 

’10 KATLIK YAPILAŞMA İZNİ BÖLGE EMSALİNE AYKIRI’

Açıklamada ayrıca bölgeye 10 katlık yapılaşma izni verildiği ancak civardaki yapıların 4-5 kat olduğu belirtilerek yükseklik sınırının bölge emsaline aykırı olduğu vurgulandı. İnşaat projesinin altından Dolmabahçe-Levazım Tüneli'nin geçtiğine de dikkat çekilerek, “Bu alana verilen yapı izni ile zemin fazlasıyla yıpranacak, bölgede yaşayanlar ile birlikte yapılaşmanın tamamlanması ile bu yapıya yerleşeceklerin yaşamları riske atılacaktır” denildi.

‘BÖLGEDEKİ KÜLTÜREL MİRAS YOK OLACAK’

İptali istenen imar planları ile bölgeye yapı, nüfus ve trafik yoğunluğunu kaldıramayacağı da belirtildi. Ayrıca planlama alanında “Ihlamur Kasrı Doğal ve Tarihi Sit Alanı” bulunduğu da ifade edilerek, “Nüfus ve trafik yoğunluğu, sit alanlarına ait tarihsel ve doğal güzellikler ile olan yeşil örtüye baskı ve zarar verecek, bu alanlar arasındaki doğal geçişi önleyecektir.  Yapılaşma ile bölgeye eklenecek yoğunluk Ihlamur Kasrı Doğal ve Tarihi Sit Alanı'nı baskılayacak ve kültürel mirasın zaman içerisinde korunmasını imkansız kılarak yok olmasına neden olacaktır” denildi. 

NE OLMUŞTU?

Diş Hekimliği ve İletişim Fakülteleri'nin bulunduğu Marmara Üniversitesi Nişantaşı Kampüsü'nun 26 dönümlük arazisi, 2018 yılında imar planları değiştirilerek ihaleye çıkarıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan imar planı ile arazideki “üniversite” fonksiyonu iptal edildi ve yerine “ticaret-konut” fonksiyonu getirildi. Konut ve ticaret alanında yapılacak binaların kat yüksekliği 10 ve 5 kat olarak belirlendi. Arazi aynı yıl Emlak Konut GYO tarafından ihaleye çıkarıldı. İhaleyi, 1.7 milyar TL'lik teklifi ile DAP Yapı kazandı. Geçtiğimiz Nisan ayında da 92 konut ve 1 ticari ünite olmak üzere toplam 93 adet bölüm için Şişli Belediyesi’nden ruhsat alındı ve arazide yıkım çalışmaları başladı.

Şişli Belediyesi İmar Komisyon Başkanı Birol Akgüneş, ‘Ruhsatı vermeseydik sürecin dışında kalırdık’ 

Konu ile ilgili görüştüğümüz Şişli Belediyesi İmar Komisyon Başkanı Birol Akgüneş, ‘Yürütmeyi durdurma talebimiz ile ilgili süreç devam ediyor. Fakat bu sırada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’dan imar yönetmeliğine uygun olarak değiştirilen ve projelendirilen inşaata ruhsat vermemiz istendi. Yasalar gereği buraya iki ay içinde cevap vermemiz gerekiyor. Vermediğimiz takdirde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı buraya ruhsat verip inşaatı başlatabilir. Söz konusu alanın yeşil alan ve deprem alanları olması konusunda vatandaşlarımızla hemfikiriz. Şişli ilçemiz deprem toplanma alanları ve yeşil alan konusunda İstanbul’un en fakir ilçelerinden biridir. Deprem gerçeği karşısında buralara kaybetmek hepimizi üzüyor.  Ruhsat izni vermemizin sebebi inşaat sürecine dahil olmak istememizdi. Eğer Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ruhsat vermiş olsaydı biz ilçe belediyesi olarak orada yürütülecek inşaat sürecinin tamamen dışında kalacaktık. İki ay içinde ruhsat vermeseydik bizimle ilgili idari işlem yapılacaktı. Bu alana inşaat yapılmasına her yönüyle karşı çıktık. Şişli Belediyesi’nin vicdanen ve kanunen hiçbir suçu yoktur. Konu ile ilgili sürdürülen davanın müdahiliyiz ve takipçisi olacağız’ dedi. 

Şişli Belediyesi ruhsatı neden verdiğini düzgün bir şekilde açıklamalı 

Mustafa Akın Özerdem (Teşvikiye Mahalle Sakini); Burada hayata geçirilmek istenen proje çok tartışmalı bir projedir. Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası da söz konusu alanda hayata geçirilecek proje ile ilgili dava açmış. Hukuki süreç devam ediyor. Hukuki süreç yanında bir de siyasi süreç var. Şişli Belediyesi’nin onay vermediği ve proje tadili istediği bir yer ile ilgili ruhsat vermesi belediyeyi tartışılır hale getirmiş. Bu projenin büyük bir rant projesi olduğu herkes tarafından biliniyor. Bu Teşvikiyeliler için büyük bir kayıp. Bu proje Ihlamur Caddesi’ne kadar iniyor. Orada çok ciddi bir köprü trafiği var. Başta Topağacı olmak üzere bu bölgede yeni işletmeler açılmasına sebep olacaktır. Bölgenin buna değil deprem toplanma alanı ve yeşil alana ihtiyacı vardır. Burası zaten sıkışık nizam yapılaşmanın olduğu bir mahalledir. Burada Şişli Belediyesi’ne büyük bir tepki var. DAP YAPI’ya ruhsatı neden verdiği konusunda bölge halkını ikna etmesi gerekiyor. Teşvikiye Mahallesi Ekrem İmamoğlu’na yüzde doksanın üzerinde bir oyla en yüksek oyu vermiş bir mahalle. Teşvikiyeliler ikna edici bir açıklama bekliyor. Belediye zaten plan tadili ile ilgili olarak mahkemeye gittiği bir projeye ruhsat vermemeliydi. Parti olarak TOKİ’nin lüks rezidans ve AVM projesine karşıyız. Partimiz yoksul halka konut yapma siyaseti güdüyor. Dava açtığınız bir projeye nasıl ruhsat verirsiniz? Devam eden hukuki süreç varken pandemi döneminde ruhsat vermek gerçekten kabul edilemez. Rant ekonomisinin egemen olduğu bir ülkede siyaset yapıyorsanız bir takım mücadeleleri göze almalısınız. Halk bu projeye karşı ve halkın karşı olduğu bir projeyi belediyenin onaylamaması ve hukuki süreci beklemesi gerekirdi. 

Suzan Bektaş (Teşvikiye Mahalle Muhtarı) ; Buranın deprem toplanma alanı olarak kalmasını istiyor ve bunda ısrar ediyoruz. 13 bin nüfusumuzun yaşadığı mahallede deprem toplanma alanımız yok. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu alanı daha önce deprem toplanma alanı olarak ilan etti. Burayı bağışlayanlar da buranın eğitim alanı olması şartıyla bağışladılar. Hadi eğitim alanından çıkardınız bari deprem toplanma alanı ve yeşil alan olarak bıraksaydınız. Bu yapılaşmaya karşıyız. 

Mahalle Sakini; Ben yetmiş yıldır bu mahallede yaşıyorum. Bu araziyi vakfa devreden şahısları tanıyorum. O kişiler buranın eğitim alanı olarak kalması şartıyla burayı vakfa verdiler. Ancak devlet şahısların yerini alıp TOKİ’ye hediye etti. TOKİ’de DAP yapıya ihaleyle satıyor. Bu ne aymazlıktır. Nefes aldığımız tek yer. Buraya imar izni verilmesi aşağıda Ihlamur Kasrı’nı bile çürütecek.

FİDAN UĞUR / KENT YAŞAM GAZETESİ

Editör: Haber Merkezi