DEVA Partisi’nde İstanbul İl Yönetiminin, 4 Haziran tarihi itibarıyla görevinden alınmasının ardından 2004-2014 yılları arasında iki dönem İstanbul Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı görevini yürüten Erhan Erol İstanbul İl Başkanlığı görevine getirilmişti. Bu kapsamda partisinin ilçe teşkilatlarıyla buluşmalar gerçekleştiren Erol, son olarak Küçükçekmece İlçe Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada partililerle buluşan Erol, çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“CUMHURBAŞKANI BUGÜN FARKLI BİR İNSAN”

Gelinen noktada Türkiye’nin çok kötü ve yanlış yönetildiğini ifade eden Erol, “Tabi, ben 10 yıl bu ülkeyi bugün yöneten partide belediye başkanlığı yaptım. Bu işe girdiğimde 19 sene evvel Sayın Cumhurbaşkanını tanıdığımda bana göre o gün farklı bir insan vardı. 2004 - 2013 arasında Türkiye’de birçok güzel şeyin yapıldığına inanıyorum. O zaman ülkede farklı görüşlerde birçok insana aynı seviyede yaklaşılıyordu. Buna ben şahidim. Kimse beni arayıp ‘Şuna avantaj sağla, şuna öncelik sağla.’ demedi. Hatta Sayın Cumhurbaşkanının öz yeğeni bir taleple geldiğinde ‘kapıdan gönder’ cevabını vermişti. Ben bugünkü Cumhurbaşkanıyla o günkü insanın aynı olduğuna inanmıyorum. İnanırsam da canım acır. Kendimi bu kadar büyük aldanmış hissetmek istemiyorum belki de.” dedi.

“TÜRKİYE GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEME GERİ DÖNMELİ”

Türkiye’nin bir değil birçok problemi olduğunu vurgulayan Erol, “Öncelikle birkaç şeyi söyleyebiliyoruz; bu hükümet gitmeli ve Türkiye güçlendirilmiş parlamenter sisteme geri dönmeli. Türkiye’de hukuk sistemi, kamu yönetimi sitemiyle ilgili sil baştan denecek düzenlemeler yapılmalı. Kamuda bir kişi işe alınırken kesinlikle mülakat sistemi iptal edilmeli. Yani mülakatlarla ilgili birileri bir yere alınırken kimse adaletten bahsedemez. Türkiye’de en güveneceğiniz sistemlerden biri olması gereken adalet sistemine karşı kamuoyunda güven yerlerde.” ifadelerini kullandı.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Nedir? | Türkiye | DW | 24.11.2020

“1 MİLYON İNSAN KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERLE MAĞDUR EDİLMİŞ”

Kanun Hükmünde Kararnamelerle yeni suç unsurları üretildiğini söyleyen Erol, “Aileleriyle birlikte 1 milyona yakın insan Kanun Hükmünde Kararnamelerle mağdur edilmiş. İki yıldır hapiste olup yargılama süreci tamamlanmamış insanlar var. Hapse de girmediği halde kamu görevinden atılmış insanlar var. Daha evvel Ergenekon, Balyoz soruşturmaları diye Türk Silahlı Kuvvetleri’ne çok büyük bir darbe vuruldu. Bizim için çok değerli olan insanlar hapislere atıldı 8 ay sonra hiçbir suçu yok diye çoğu çıktı.” dedi.

SON DAKİKA: 2 yeni Kanun Hükmünde Kararname (KHK) Resmi Gazete'de  yayınlandı! - Sayfa 6 - Son Dakika Haberler

“FETÖ OLAYLARI GARİBAN DERSHANE ÖĞRETMENİNE PATLADI”

“Bir ülkenin yetiştirdiği önemli insanlara bunu yapan adalet sistemi bir süre sonra adaletini aynı suçla ilgili de farklı uygulamaya başladı.” diyen Erol, “Parası olanlar çok kolay kendisini sistemde korudu FETÖ olaylarında iş gariban dershane öğretmenine patladı. Bir firma Bank Asya’yla anlaşıyor, FETÖ olayı patladığı zaman o firmada çalışan insanlar Bank Asya’yla çalışıyor diye hapse girdi. Birçok benzeri mağduriyetler var.” ifadelerini kullandı.

Bank Asya batığından kamu zarar görecek | A3 Haber

"TOPLUM KALDIRAMAYACAĞI ŞARTLARLA KARŞI KARŞIYA"

Türkiye’nin  en önemli konusunun hayat pahalılığı olduğunu belirten Erol, “ Yıllar evvel hafif alaycı şekilde Çin’de insanlar asgari ücretin 50 dolar olduğundan konuşuyorduk. Şu anda Çin’de asgari ücret Türkiye’den yüksek, yaklaşık 400 dolar. Türkiye’de ise 350 dolar. Bu hallere geldik. Fakirlik diz boyu, sokakta insanlarımızın durumu çok kötü. Toplum sosyal olarak kendi gücüyle kaldıramayacağı şartlarla karşı karşıya.” dedi.

“KENDİ ÇOCUĞUNUZ AÇKEN ONUN RIZKINI BAŞKASINA VERMEMELİSİNİZ”

Türkiye’de Türk vatandaşlarından 12 milyon kişinin sosyal yardım aldığını ifade eden Erol,  “Bu yardımların kişi başı yıllık maliyeti 3 bin 500 lira. Türkiye’de 5 milyon sığınmacı da sosyal yardım alıyor ama yıllık ortalaması kişi başı 12 bin 500 lira. Kendi çoluğunuz çocuğunuz açken onun rızkını başkasına vermemelisiniz.” dedi.

“SANKİ MEMLEKETTE CAMİ YOK”

Başbakan Davutoğlu, Suriyeliler'e evini açan yaşlı amcayı telefonla aradı -  Gündem - Ege Politik

Erol, yaşanan mülteci krizinin sorumlusu olarak dönemin Başbakan’ı Ahmet Davutoğlu’nu göstererek Daha evvel ‘Cuma namazını Şam’da Emevi Cami’nde kılacağız.’ dedi. Başımıza öyle işler açtı ki. Bu memleketteki 6 milyon sığınmacının sorumlusu odur. Sanki memlekette cami yok Şam’da cumaya gideceğiz. Bir derdimiz oydu. Şimdi de bağırıyor, sanki sözün değeri ve önemi bağırınca artacak.” dedi. İSA KARAARSLAN / KENT YAŞAM

Editör: Haber Merkezi