CHP İstanbul 2. Bölge Milletvekili Aday Adayı Dr. Cengiz Alp, milletvekilliği yolunda emin adımlarla ilerlerken, yılların vermiş olduğu siyasi tecrübe, CHP’lilik ruhu ve bilgi birikiminin ışığında, bir milletvekilinin davranış ve kişiliğindeki olmazsa olmazları sıraladı.

Milletvekilliğini kişisel menfaatler ve sıfatlar elde etmek, mevki- makam sahibi olmak ya da sınıf atlamak olarak görmediğini, halka ve temsil ettiği parti tabanına hizmet için üstlenilen bir görev saydığını belirten tecrübeli siyasetçi Dr. Cengiz Alp, “Bana göre milletvekili siyasi deneyimi olan, parti tabanından gelip, partililer tarafından çok iyi tanınan, eğitimli, kendini yetiştirmiş, kirli işlere ve ilişkilere bulaşmamış ve bulaşmama konusunda test edilmiş, dürüstlüğünden emin olunan biri kişilik yapısına sahip olmalıdır” dedi.


“ÖNSEÇİMİ KAZANAN ADAY GÜCÜNÜ PARTİ TABANINDAN ALIR”

Milletvekili seçilecek adaylar arasından en uygun olanların ancak önseçim sayesinde belirlenebileceğini ifade eden Dr. Cengiz Alp, bu nedenle her zaman için önseçimden yana tavır koyduğunu söyledi. Dr. Alp, “Önseçim yapıldığı takdirde aday olup, seçim kazanan milletvekili her zaman için gücünü halktan ve partinin tabanından alır. Böylece geniş bir kesimin desteğini arkasına alacağından, milletvekilliğini kimsenin baskısı altında olmadan en iyi şekilde yapmaya çalışır. Çünkü borcu sadece halka ve parti tabanınadır.

Ben ve benim gibi adaylık için yarışacak olan diğer siyasetçi arkadaşlarım da önümüzdeki genel seçim için partimiz tarafından gerçekleştirilecek önseçimin getireceği bütün olanakları kullanacağız. Desteğini aldığımız kesimlerle sürekli birlikte olup, onların görüş ve fikirlerini alarak, taleplerini yerine getirmeye çalışacağız. Sorunları yerinde görüp, tespit edeceğiz. Zaten halk ve parti tabanı sorunlarını anlatırken, çözüm önerileriyle birlikte geliyor. Bütün mesele bunları Ankara’ya götürüp, arkasında durabilmektir. Önseçim milletvekiline tabanın gücünü verir ve hem parti içinde hem de parlementoda rahat hareket etmesini, temsil ettiği kesimin sesini daha iyi duyurmasını sağlar” diye konuştu.

“PARTİ TABANINDAN GELİP, CHP’LİLİĞİ ÖZÜMSEMİŞ OLMALI”

“Bana göre mlletvekili olmak için bazı önemli kriterler var” diyen CHP Aday Adayı Dr. Cengiz Alp bu kriterleri de şöyle sıraladı:

“Öncelikle bu kişilerin siyaset deneyimi olmalı. Parti tabanından gelip, üstlere doğru tırmanmalıdır. Ve mutlaka partiyi tanıyan biri olmalıdır. Partiyi tanımadan milletvekili olunmaz. Aydın ve entellektüel birikim sahibi olması da büyük önem taşıyor. Çünkü CHP bir kitle partisidir. İçinde her kesimden insan var. Mutlaka üniversite mezunu olması gerekmez. Kendini yetiştirdikten sonra ilkokul mezunu bile olabilir. Geçmişte böyle işçi liderlerimiz vardı. Çok değerli, siyasi birikimi olan, kendini yetiştirmiş ve CHP milletvekilliği yapmış kişilerdi. Bu değerli işçi liderleri ve milletvekillerimizin parti içinde verdikleri  mücadeleler ve temsil ettikleri kesimin haklarını savunmadaki gayret ve başarıları her zaman örnek alınacak davranışlardır. Şimdi de bu şekilde olmalı, sosyal demokrat düşünceyi ve CHP’liliği özümsemiş, parti ilkelerini bilen, halktan bağını koparmadan vekillik görevini en iyi şekilde yerine getirme çabası içinde olacak kişiler meclise gitmelidir.”

“HİÇ BİR KİRLİ İLİŞKİYE BULAŞMAMIŞ VE BULAŞMAMA KONUSUNDA TEST EDİLMİŞ OLMALI”

Milletvekilinin hiç bir zaman akçeli işlere bulaşmamış olmasının önemini de vurgulayan Dr. Cengiz Alp, “Bunu CHP’de temiz siyasetin önünü açmış olma anlamında söylüyorum. Milletvekili hiç bir kirli ilişkiye bulaşmamış ve bulaşmama konusunda test edilmiş olmalı. “Hele bir deneyelim” diyerek seçildikten sonra nasıl biri olduğu öğrenilmeye çalışılmamalıdır. Test edilmiş ve kirli siyasete, yolsuzluklara, akçeli işlere bulaşmama konusunda güvenilir bir kişilik yapısına sahip olduğundan emin olunan kişiler halkın vekili olarak meclise gönderilmelidir” dedi.

Parti içi demokrasinin olmadığı partilerde genelde bütün adayların tepeden inme ve genel merkez tarafından belirlenen kişiler olduğunu ifade eden Dr. Cengiz Alp, CHP’de  böyle bir durumun olmadığı, adayların belli bir kısmının önseçimle belirlenecek olmasının da bunun en iyi göstergesi olduğunu söyledi.

“Böylece milletin vekilliği işin ehline verilecek. Siyasi tecrübesi olan, partililer tarafından tanınan, tabanın desteğini almış, partiye emek vermiş ve seçildiği takdirde de Ankara’da temsil görevini en iyi şekilde yapacak olan kişiler meclise girecek” diyen Dr. Alp konuşmasını şöyle tamamladı:

 

“SEÇMENİNE VE PARTİ TEŞKİLATINA KARŞI VEFALI OLMALI”

 

“”Geniş boyutuyla düşündüğümüzde milletvekili olacak kişi, partimiz iktidara geldiğinde aynı zamanda devlet yönetiminde görev üstlenip, bakanlık da yapacak bilgi birikimi ve yöneticilik kapasitesine de sahip olmalıdır.

CHP milletvekili olacak kişi herkesin sevdiği, saydığı, dürüstlüğünden emin olunan, temsil kabiliyeti yüksek, atak, cesur ve herkesi kucaklayan biri olmalı. Kendini seçenlere güven vermeli, verdiği sözü tutmalı ve icraatlarında her zaman açık ve şeffaf olmalıdır. Halkın verdiği oylar o milletvekiline emanettir. Kesinlikle emanete ihanet etmemeli, yüklendiği görevin hakkını vermelidir. Ve Ankara’ya gidip, bir dahaki seçime kadar seçim bölgesini, parti tabanını, seçmenini unutmamalıdır. Milletvekilinin

ufku açık olmalı, temsil görevinin yanısıra projeler geliştirmeli, seçim bölgesine yatırımlar yapılmasını sağlamalı, halkın sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda gelişmesi için çaba harcamalıdır. Seçilene kadar partililerin ve seçmenin peşinde koşup, her türlü vaadde bulunup, seçildikten sonra ise, kendisi için çaba harcayan, gece- gündüz ev ev dolaşarak partiye oy kazandırmak için mücadele veren parti teşkilatına arkasını dönmemeli, yani vefalı olmalıdır.”
(Tuncay DAĞLI-Kent Yaşam)


Editör: Haber Merkezi