Sosyolojik anlamda ele alınmaya başlansa, yığınlarca yazı yazılacak bir konu olarak karşımızda durmakta pazarcıların hayatı ve sorunları. Çünkü kimilerinin ekmek kapısı, kimilerinin eğlence durağı, fakir fukaranın umut kırıntısıdır semt pazarları.

Yeliz Akçenil 43 yaşında, Bursalı, evli ve iki çocuk annesi. Biz de Kent Yaşam Gazetesi olarak pazarda adım adım onu izledik, yanında durduk, hem sohbet ettik hem de tezgâhındaki ürünleri satmasına yardımcı olduk. Zor bir meslek özellikle de kadınlar için. Biliriz ki işçinin, esnafın, emeğiyle yoğrulur ekmeği. Biz de ekmeğini, emeğiyle yoğuranlara yer vermek istedik bu sayımızda.

HAYAT DEVAM ETTİKÇE

Yeliz Akçenil, aile bütçesine ve 2 çocuğunun eğitim masraflarına katkı sağlamak için, 5 yıl önce şal ve eşinin el emeğiyle yaptığı mutfak ürünlerini satmaya başlar. Pazarcılığın zor ve zahmet gerektiren bir iş olduğunu ancak işini severek yaptığını vurgulayan Akçenil, bizlere sohbet sırasında yaşadıklarını şu şekilde anlattı: “Yazın sıcağında, kışın soğuğunda sokaklarda gece gündüz demeden çalışmak zor elbette ama rızkımız aslanın midesindedir. Ve biliyorum ki hayat devam ettikçe sürecek bu zorlu mücadelemiz. Gecenin karanlığında yollara düşüp, halka taze sebze meyve getiren, çeşit çeşit kıyafetleri, her türlü gıda ürününü ve ev gereçlerini, tezgahlarda sergileyen, yağmur çamur, sıcak demeden kapılara hizmeti taşıyan dünyanın, en eski, en ucuz ve en renkli alışveriş mekanlarının emekçisiyiz biz pazarcılar.”

“HELALİNDEN EKMEK PARAMI KAZANIYORUM”

 “Ev hanımları evde boş durmasınlar, eşlerine mahkum kalmasınlar, kendi paralarını kendileri kazansınlar diye söyleyen Akçenil , “Ben bu işi yaparak 2 çocuğumu okutuyorum. Eşime destek oluyor ve evimim geçimine katkı sağlayarak helalinden ekmek paramı kazanıyorum.  Sabah saat 06.30'da kalkıyorum. Haftada 3 gün pazara çıkıyorum. Salı ve Cumartesi Bahçeşehir, Çarşamba günü Yeşilköy de tezgahımı kuruyorum ve müşterilerime satış yapmaya başlıyorum. İşimi çok seviyorum, daha sosyal oluyorsun, insanlarla haşir neşir oluyor, güzel dostluklar kazanıyorsun. En önemlisi pazarda satış yapmak bana terapi gibi geliyor, stres atıyorum” şeklinde konuştu.

BU BİR EKMEK KAVGASI!

Akçenil, “Ben evde otursaydım, eve kapanıp kalacaktım ama şimdi vatandaşlarla iç içeyim. Pazarcılığa eskiden ’'erkek işi’ diyorlardı. Artık bu söylem de ortadan kalktı. Bence de bu işin kadını, erkeği yok. Bu bir ekmek kavgası! Ekonomik kriz almış başını gidiyor. Hiç birimizin cebinde para yok.

Elimize geçen para ile ancak evimizin temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz. Eğer o gün iyi satış yapabiliyorsak tezgah parasını çıkarıp, evimize ekmek götürebiliyoruz. Bazen de sadece tezgah parasına çalışıyoruz. Gelen müşterilerimiz de cebindeki paraya göre alışveriş yapıyorlar. Şartlar zor ama mücadeleye devam ” dedi.

Semt Pazarlarını kaldırmak isteyenlere editörün notu

Pazarın kurulduğu bir sokakta yangın çıktığında esnafların tezgahlarını kaldırma süresi 10-12 dakika… Peki, sizce; yol kenarlarına park etmiş araçlardan dolayı küçük araçların bile zor geçtiği İstanbul daracık sokaklarında İtfaiye arabasının kendine yer bulup yangın yerine ulaşması kaç dakika?

Senay GÜNCAVAR BADUR-Kent Yaşam

Editör: Haber Merkezi