Yozgat’ta AK Partili başkanın uyguladığı kısıtlama sonrasında CHP’li vekillerin katıldığı organizasyon miting havasına döndü.

Halka seslenen CHP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt şunları söyledi;

“Sarayda oturup manda yoğurdu, kestane balı, hurmayı karıştırarak zannediyor ki 85 milyon aynı mutluluğu yaşıyor. Erdoğan ne yaparsa yapsın, millet uyandı.”

'SALONLAR SİZİN OLSUN, MEYDANLAR BİZİM'

CHP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt da, salon tahsis etmeyen AKP'li Yerköy Belediye Başkanı Fatih Arslan'a seslenerek şunları kayda geçirdi:

"Türkiye'yi karış karış geziyoruz, her şeyi, her sorunu biliyor, ekranlarda dile getiriyoruz, meydanlarda dile getiriyoruz. Meydanlar bizim. Yerköy'ün belediye başkanı milletin vergisiyle, devletin imkanıyla belediye salonlarını Cumhuriyet Halk Partililere vermese de Yerköylü dedi ki; salonlar sizin olsun meydan bizim.

Söke’de bazı vatandaşlar meclis üyelerinin yüzüne tükürdü
Söke’de bazı vatandaşlar meclis üyelerinin yüzüne tükürdü
İçeriği Görüntüle

O belediye başkanı arkadaşa şunu hatırlatırım; tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemeyin, kul hakkı yemeyin. Sen ayrım yapamazsın. Sen AKP'nin belediye başkanı değil, Yerköy'ün belediye başkanı olmalısın.

Yerköylü milli emlak vergisi veriyor. Yerköylü vergi veriyor. Seni seçmemiş olsa bile de sen bütün Yerköy'ün belediye başkanısın. Dolayısıyla bu yaptığın davranış İslam ahlakına, hukuka ve insanlığa sığmamıştır."

'NEYİ ESİRGİYORSUNUZ CHP'LİLERDEN?'

"Cumhuriyet Halk Partililer bu vatanın öz evladıdır. Neyi esirgiyorsunuz CHP'lilerden?" diyen Enginyurt, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Vallahi korku billahi korku. Korkuyor. Az bir oy ile kaybetti belediyeyi. 200 oy daha olsaydı CHP'nin belediye başkanı, bugün burada CHP'li bir belediye olacak, onun yaptığını CHP'nin belediye başkanı yapmayacaktı. Rozetini çıkaracak AKP'li MHP demeyecek, bütün Yerköy'e hizmet edecekti. Tıpkı Cumhurbaşkanı abisi gibi korkuyor.

Ekrem ağrılarından korkuyor. Ekrem arıları sebebiyle uykusuz geceler geçiriyor. Cumhuriyet Halk Partisi'nden korkuyor, muhalefetten korkuyor, Türkiye ittifakından korkuyor. Yolun sonun göründüğünü biliyor ve bunlara talimat veriyor. Diyor ki; CHP'lilere zulmedin. CHP'lilere baskı yapın. CHP'lileri korkutun.

Ama bilmiyorlar ki biz korkuyu Anafartalar'da bıraktık bıraktık, Conk Bayırında bıraktık. Dumlupınar’da bıraktık, Sakarya'da bıraktık. Biz korkuyu Mustafa Kemal Atatürk'e asker olduğumuz gün bıraktık.

Ve bilmiyorlar ki bu insanlar, bu meydandakiler korkuyu Deniz Gezmiş'in idam sehpasına giderken Hüseyin İnan'a korkuyor musun dede diye sorduğunda biz korkuyu Kerbela'da bıraktık dediği gibi kimseden korkmuyorlar. Onun için Erdoğan bunlara özellikle talimat veriyor.

CHP'yle uğraşın diyor. CHP'yle uğraşana kadar kuraklık Yerköy'de yerle bir etti çiftçiyi. Tarım kredinin faizleri ödenemez hale geldi. Yerköy'ün birçok köyünde su yok. Yerköy'ün birçok köyünde yollar yapılmamış. Yerköy’ün çocukları gurbete gidiyor.

Onunla uğraşsanıza, onu çözsenize. Emeklilikte kademeli bir günden on yedi yıl kaybetmiş, çözüm üretsenize. Bakın polisleri bekliyor orada.

Bu polis kardeşlerimize sekiz saat yerine on iki saat çalıştırıp, mesai vermiyorlar. İkinci şark görevini verdiler. 55 bin lirayla yaşayın diyorlar. 3600 ek göstergeyi 107 bin polis vermediler. 500 bin emekli memura vermediler. Onu çözsenize. 16 bin lira maaşla nasıl geçinecek? Onu çözsenize."