7. Sarıyer Edebiyat Günleri kapsamında düzenlenen Fakir Baykurt Öykü Yarışması’nın ortaokul ve lise kategorisinde yarışan çocuk ve gençlerin gönderdiği eserlerin konuları, onların savaş, çocuk ve kadına şiddet, çocuk tacizleri, çocuk gelinler, anne-baba ayrılıkları ve tedavisi güç hastalıklara yakalananların yaşadığı sıkıntılar gibi insan psikolojisini olumsuz etkileyen dramatik olaylardan büyük ölçüde etkilendiklerini ortaya çıkardı. Yarışmaya gönderdikleri eserlerinde ülkede ve dünyada yaşanan olayları öykü konusu olarak işleyen çocukların dikkat çeken durumu, Edebiyat Günleri’nin açılışına katılanlara hitaben konuşma yapan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç tarafından dikkate alınması gereken bir durum olarak ifade edildi. Olayın vehametinin farkında olan Başkan Genç, konuyu bir kez de etkinliğin ödül töreninde gündeme getirdi. DAĞLI: ÇOCUKLAR YAŞANILANLARDAN ÇOK FAZLA OLUMSUZ ETKİLENİYOR Başkan Genç yarışmada dereceye giren öğrencilere ödüllerini verdikten sonra jüri üyelerinin de görüş ve düşüncelerini aktarmasını istedi. Yedi yıldan beri aynı yarışmada jüri üyeliği yaptığını söyleyen gazeteci-yazar Tuncay Dağlı, yaptığı konuşmada özellikle son iki yıldır çocukların gönderdiği öykülerde dikkat çekici bir şekilde savaş, çocuk gelinler, kadına ve çocuğa taciz, şiddet, anne-baba ayrılıkları, tedavisi güç hastalıklara yakalananların çektiği sıkıntıların konu olarak ele alındığını, bunun da ülkede ve dünyada yaşanan olaylardan çocukların büyük ölçüde olumsuz bir şekilde etkilendiklerini gösterdiğini anlattı. Dağlı, “Çocuklarımıza çok dikkat etmemiz gerekiyor. Yazdıkları öykülerle bizleri uyarıyorlar” dedi BAŞKAN GENÇ: OLUMSUZ ALGILARI OLUMLU ALGILARA DÖNÜŞTÜRMELİYİZ Öykülerde toplumda yaşanılan olumsuzlukların yoğun şekilde işlenmesinin, dış dünyadaki olaylardan etkilenmenin bir dışa vurumu olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Şükrü Genç ise, “Okumak bir paylaşmadır ve yazanıyla, okuyanlar arasında bir iletişim kurulduğunun ve kurulacağının göstergesidir. Çocuklar üzerinde algı yaratan bu tür konuların, böyle paylaşımlar sonrasında, toplumda sorumluluk hisseden başta biz yöneticiler olmak üzere herkesin bu sorumluluğu hissederek, bu algıların daha olumlu algılara dönüştürülmesi için toplumdaki değişiklikleri yapmak zorunda olduğumuzu bilmemiz lazım. Ben sevgili gençlerimize, bu algıyı bize ulaştırdıkları, edindikleri algıyı bizimle paylaştıkları için teşekkür ederim. Demek ki yapacak çok işimiz var..” dedi. Kent Yaşam Not: Haberin videosu en alttadır..