AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz’in başdanışmanı olarak göreve başlayan Esenyurt Belediyesi geçmiş dönem Başkan Yardımcısı Abdurrahman Ada, bugün kendi davetiyle düzenlenen kahvaltı toplantısında basın mensuplarıyla bir araya gelerek hem geçmiş görev sürecine hem de yeni döneme ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yaptı.
AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz’in de katıldığı buluşmada Ada, Esenyurt’taki görev sürecinden aktif siyasetten çekilme kararına, medyanın toplumdaki rolünden şehirlerin doğru yönetilmemesi halinde karşılaşabileceği risklere kadar birçok başlıkta samimi ve çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında siyaseti bir makam yarışı olarak görmediğini vurgulayan Ada, “Bir yerden ayrıldığınızda arkanızda hoş bir sada bırakabiliyorsanız başarılısınızdır” diyerek, insan ilişkileri ve toplumsal faydanın önemine dikkat çekti. Medyayı “toplumun aynası” olarak nitelendiren Ada, farklı görüşlere rağmen doğruya destek verilmemesi halinde şehirlerin kaybedeceğini ifade etti. Dijitalleşme ve değişime uyum vurgusu yapan Ada, geleneksel yöntemlerin korunması gerektiğini ancak çağın gereklerinin de göz ardı edilemeyeceğini dile getirdi.
Esenyurt’un sosyolojik yapısının doğru yönetilmediği takdirde ciddi sorunlara yol açabileceğini belirten Ada, şehirlerin günü kurtaran politikalarla değil, uzun vadeli akıl ve liyakatle yönetilmesi gerektiğini söyledi. Aktif siyaseti bu aşamada sürdürmeme kararı aldığını açıklayan Ada, yeni görevinde ekipleri koordine ederek, katkı sunmaya ve doğru bildiklerini söylemeye devam edeceğini ifade etti.
“ESENYURT’A GEÇ GELDİM AMA HOŞ BİR SADA BIRAKTIM”
Abdurrahman Ada, konuşmasına katılımcılara teşekkür ederek başladı ve bugün burada sizlerle bir bitişi ve bir de başlangıcı paylaşacağım diyerek sözlerine başladı. Hayatın bir muhasebe süreci olduğunu vurgulayan Ada, önemli olanın makam ya da maddiyat değil, insanın arkasında “hoş bir sada” bırakması olduğunu ifade etti.
Ada, Esenyurt’ta resmi olarak 2012 yılında göreve başladığını ancak ilçeyle bağının 2000 yılına dayandığını anlattı. Belediyede çalışmasına rağmen belediyeye hiçbir zaman kişisel işlerini sokmadığını belirten Ada, memuriyeti nedeniyle Esenyurt’a geç geldiğini ve sonrasında basınla iç içe bir süreç yaşadığını dile getirdi.
“FARKLI SİYASİ GÖRÜŞLERLE KONUŞMAK ENERJİYİ ARTIRIR”
Kendini basına uzak biri olarak görmediğini ifade eden Ada, birçok basın mensubuyla aynı masayı paylaştığını, protokol ve makam anlayışından her zaman uzak durduğunu söyledi.
“DEĞİŞİME DİRENMEYELİM, UYUM SAĞLAYALIM”
Medyaya özel bir önem verdiğini dile getiren Ada, medyanın toplumun aynası olduğunu ve siyasetin hatalarını yüzüne vuran en önemli mekanizma olduğunu söyledi. Geleneksel medyanın zayıfladığını kabul etmek gerektiğini belirten Ada, değişime direnmek yerine dijitalleşmeye uyum sağlanmasının zorunlu olduğunu kaydetti.
Öğretmenlik yıllarından örnekler veren Ada, 2000’li yılların başında öğrencileri için internet siteleri kurduğunu ve dijital araçları kullandığını anlattı. Geleneksel yöntemlerin korunması gerektiğini ancak çağın gerisinde kalmanın büyük medeniyetleri bile çökerttiğini, Osmanlı’nın da reform eksikliği nedeniyle geride kaldığını ve dolayısıyla dağıldığını söyledi. Değişimin bireyden topluma kadar her alanda gerekli olduğunu vurgulayan Ada, farklı görüşlerle temasın insanı geliştirdiğini, “ben” merkezli bakış açısının ise daraltıcı olduğunu ifade etti. İki kez aday adayı olduğunu hatırlatan Ada, yıllardır söylediklerinin değişmediğini ve Esenyurt’u uzun süre analiz ettiğini dile getirdi.
ÖNCEKİ SEÇİMLERDEKİ İSABETLİ TAHMİNLERİNİ HATIRLATTI
Esenyurt’da Belediye Başkanlığı için aday adayı olduğu dönemde söylenen söylenen “Burayı seninle kazanırız ama, seni nasıl kullanacağımızı bilmiyoruz” denildiğini aktaran Ada, tam da bu noktada medyanın cesur duruşunun önemli olduğunu söyledi. Görüşten bağımsız olarak kente katkı sağlayacak isimlerin desteklenmesi gerektiğini savunan Ada, 2019 seçim sonuçlarını sahadan topladığı verilerle neredeyse birebir tahmin ettiğini belirtti.
Esenyurt’un son iki dönemde hak ettiği kazanımları elde edemediğini söyleyen Ada, Avcılar–Beylikdüzü hattındaki projelerin gecikmesi nedeniyle yaklaşık on yıl kaybedildiğini ifade etti. Bölgeyi iyi tanıyan bir yapının değerlendirilmediğini ve önemli bir fırsatın kaçtığını dile getirdi.
“MİLLETVEKİLLİĞİ TEKLİFİNİ REDDETMİŞ BİR İNSANIM”
Siyasetin kendisi için artık bir makam arayışı olmadığını vurgulayan Ada, medyaya seslenerek “Benim görüşüm değil ama bu işi yapar” diyebilme cesaretinin şehirleri kurtaracağını söyledi. Günlük hesaplarla hareket etmenin geleceği kararttığını, denenmiş yöntemlerin tekrarının sadece hata getirdiğini ifade etti.
Liyakat vurgusu yapan Ada, “Benim adamım olsun demek yerine, yapamayacaksa olmasın” diyerek çocukların eğitimi ve teknolojik altyapının önemine dikkat çekti. Bu anlayışla Ankara’dan gelen milletvekilliği teklifini reddettiğini, asıl hayalinin üretmek ve belediyecilik yapmak olduğunu dile getirdi.
“YERİ GELDİĞİNDE ISRARINIZDAN VAZGEÇMENİZ GEREKİR”
Görev yaptığı her yerde geride iyi izler bırakmaya çalıştığını söyleyen Ada, bugün hâlâ birçok şehirde görüştüğü insanların olduğunu, Esenyurt’ta da genel olarak olumlu bir karşılık gördüğünü ifade etti. Ancak bazı konularda fazla ısrarcı olmamak gerektiğini ve her çiçeğin her bahçede açmadığını belirtti.
Bu düşüncelerle aktif siyaseti bu şekilde sürdürmeme kararı aldığını açıklayan Ada, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz’in uzun süredir birlikte çalışma teklifine evet dediğini söyledi.
“BASINLA YAKIN TEMASTA OLACAĞIM”
Yeni görevinde ekipleri koordine edeceğini ve basınla yakın temas içinde olacağını söyleyen Ada, küçük ama anlamlı dokunuşların çok değerli olduğunu ifade etti. Doğru bildiğini, kim olursa olsun savunmak gerektiğini vurguladı.
GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI
Siyaseti bıraktığınızı söylediniz ama bir milletvekilinin başdanışmanı oldunuz. Bu aslında siyaseti bırakmak değil gibi görünüyor. Ayrıca dernekçilik ve federasyon başkanlığı görevleriniz var. Bu yoğunluk içinde hepsini nasıl yürüteceksiniz?
Ada, Karadeniz Federasyonu başkanlığını yakın zamanda bırakacağım. Makamları sırtımızda taşımayız. Sadece bulunduğumuz yere değer katma kaygımız var.
Esenyurt’un “Gazi’ye dönüşme” ihtimaline dikkat çektiniz, biraz açarmısınız?
Ben Gazi kötü demiyorum. Orada çalıştım. Ancak zamanında olumsuz olaylar yaşandı. Eğer polis, kamu ve belediye koordinasyonlu çalışmazsa kontrol zorlaşır. Esenyurt’un Nüfus yoğunluğu çok fazla. Ve çok kozmopolitik bir yapıya sahip. En küçük bir kıvılcımın bedeli ağır olabilir diye uyarıda bulunmak istedim
Başdanışmanlık göreviniz sadece Esenyurt’u mu kapsıyor, yoksa İstanbul genelinde mi çalışacaksınız?
Sayın Vekilimiz 3. bölge milletvekili. 13 ilçeden sorumlu. Esenyurt’u biliyorum, ağırlığı buraya vereceğiz ama Beylikdüzü, Büyükçekmece, Silivri, Bağcılar, Küçükçekmece gibi ilçelerde de yapılması gereken işler varsa onları alıp değerlendireceğiz. Danışmanın görevi budur” dedi.
İZSİZ ÖNEMLİ MESAJLAR VERDİ
AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz de katıldığı basın buluşmasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İzsiz karşılıklı sohbet ortamında basın mensuplrının sorularını cevapladı.
Güzel bir sabahta birlikteyiz. Yeni yıla giriyoruz. Yeni yılın bize huzur, bereket ve sağlık getirmesini diliyorum. Kardeşlik ruhumuzun pekişerek devam etmesini temenni ediyorum.
“HİÇBİR FARKLILIK KARDEŞLİK HUKUKUMUZA GÖLGE DÜŞÜREMEZ”
Arkadaşlar, sevgide cimri davranmayalım. Birbirimize gerçekten muhabbet besleyelim. Üç günlük dünyada sımsıkı sarılalım birbirimize. Farklı aidiyetlerimiz olabilir, fikirlerimiz olabilir, inançlarımız olabilir. Bu çok doğal. Ancak hiçbir farklılık bizim kardeşlik hukukumuza gölge düşürmez. Biz bu bölgenin insanlarıyız; bir caddede olmazsak ötekinde, bir sokakta olmazsak diğerinde karşılaşıyoruz. Bu meseleye sadece fayda ekseninde bakılmamalı. İnsan olarak birbirimize ihtiyacımız var. Dahası, bu memleketin iyi insanlara ihtiyacı var.
“ETRAFIMIZ ATEŞ ÇEMBERİ, HER YERDE KAN VE GÖZYAŞI VAR”
Üst tarafımızda üç yılı aşkındır süren Ukrayna-Rusya savaşı var. Geçenlerde orada iş yapan bir dostumuz, gayrı resmî rakamlarla bir milyon insanın hayatını kaybettiğinden bahsetti. Bu dehşet verici bir tablo, tüyleri ürpertiyor. Hemen doğumuzda kısa süre önce İsrail-İran gerilimini izledik. 2003’ten bu yana Irak hâlâ kendine gelebilmiş değil. Özellikle Kerbela civarında ve Bağdat’ın doğu taraflarında hâlâ günlük hadiseler yaşanıyor. Suriye’de ise 2011’den bu yana on beş yıldır kan ve gözyaşı var. Milyonlarca kardeşimiz evinden, yurdundan, barkından edildi. Hepimiz bu yaşanan dehşeti izliyor ve elbette çok üzülüyoruz.
“BİRBİRİMİZE ÇOK İHTİYACIMIZ VAR”
Arkadaşlar, bu memlekette birçok unsur var. Müslüman var, gayrimüslim var; etnik farklılıklarımız var, mezhepsel farklılıklarımız var. Ama asıl olan şu: 780 bin kilometrekarelik bir vatan toprağımız var. Bu farklılıkları bir zenginlik olarak kabul etmemiz gerekiyor. Yanı başımızda komşumuzun evi cayır cayır yanarken biz sadece seyirci kalamayız. O evin içindekiler birbirine sımsıkı sarılacak ve o ateşin kendi evimize sirayet etmemesi için tedbir alacağız. Türk’üyle, Kürt’üyle, Arabıyla, Çerkeziyle; Alevisiyle, Sünnisiyle bunu yapmak zorundayız. Dolayısıyla kendi merkezimize döndüğümüzde, ulusal ve bölgesel ölçekte birbirimize gerçekten ihtiyacımız var ve sımsıkı sarılmamız gerekiyor” dedi
“ABDURRAHMAN ADA BİZE ÖNEMLİ KATKI SUNACAK”
İzsiz, Abdurrahman Ada’nın danışman olarak atanmasını ise şu sözlerle değerlendirdi; Hizmet ağımızı daha kurumsal, daha profesyonel ve daha etkin hâle nasıl getirebiliriz diye düşündüğümüzde; bilgisiyle, birikimiyle, donanımıyla, insan ilişkileriyle bölgemizin müstesna isimlerinden biri olan Abdurrahman Ada hep aklımızdaydı. Ve kendisi birlikte çalışma teklifimizi kabul ettiği için son derece mutlu olduk. Kendisine bu anlamda teşekkür ediyor birlikte daha güzel hizmetlere imza atacağımıza inanıyorum” dedi. Sümeyra Duğan - KENT YAŞAM HABER MERKEZİ
