Özellikle düşük ve orta gelirli aileler, çocuklarına ya da kendilerine yeni ayakkabı almak yerine, eski ayakkabılarını onarıp kullanmayı tercih ediyor. Ayakkabı almayı erteleyen, eski ayakkabılarını yamanın yollarını arayan vatandaşlar, bu durumu geçici bir çözüm olarak görmekle birlikte, uzun vadede bu yaklaşımın da sürdürülebilir olmadığını belirtiyor.

Aydın’da ortaokulda skandal uygulama: Yemekhaneye giremeyen öğrenciler!
Aydın’da ortaokulda skandal uygulama: Yemekhaneye giremeyen öğrenciler!
İçeriği Görüntüle

Ayakkabı fiyatlarındaki artış sadece bireysel harcamaları değil, aynı zamanda toplumsal yapıyı da etkiliyor. Özellikle dar gelirli kesimler, temel ihtiyaçları karşılamakta zorlanırken, ayakkabı gibi gereksinimlerin karşılanması giderek daha zor hale geliyor. Bunun sonucunda, insanlar yalnızca ayakkabı almakla kalmıyor, aynı zamanda alışveriş alışkanlıklarında da değişim yapmak zorunda kalıyorlar.


İKİNCİ EL PAZARLARININ ARTIŞ GÖSTERMESİ YENİ ALIŞVERİŞ ANLAYIŞININ YANSIMASI

Bu değişim, sadece düşük gelirli ailelerin yaşamını değil, toplumun genel alışveriş alışkanlıklarını da dönüştürüyor. Birçok insan, eskiden sıradan bir ihtiyaç olarak gördükleri ayakkabıları artık bir lüks olarak değerlendiriyor. Ayakkabı almayı erteleyen ya da ikinci el alışverişine yönelen vatandaşlar, giyim ihtiyaçlarını daha düşük maliyetli çözümlerle karşılamaya çalışıyor. Özellikle ikinci el pazarlarının artış göstermesi, bu yeni alışveriş anlayışının bir yansıması.

Bir yandan da yerli üretimin azalması ve ithal ayakkabıların yüksek döviz kuru nedeniyle artan fiyatları, vatandaşları alternatif çözümler aramaya zorluyor. Üretici firmalar, maliyetlerin artmasıyla birlikte ürün fiyatlarını yükseltirken, daha ucuz ayakkabılar genellikle kalite sorunları ile karşılaşıyor. Bu da, tüketicilerin hem kalite hem de fiyat arasında bir denge kurmaya çalışmalarına sebep oluyor.