Barım, Ocak 2025’te sosyal medyada başlatıldığını söylediği “organize bir itibar kampanyası” sonucunda kimliğinin hedef alındığını dile getirdi. 23 yıldır oyuncu menajerliği yaptığını belirten Barım, Gezi Parkı olaylarıyla ilişkilendirilerek tutuklanmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savundu.
"AĞIR SAĞLIK SORUNLARI YAŞIYORUM"
Barım, cezaevinde bulunduğu süreçte sağlık durumunun ciddi şekilde kötüleştiğini belirtti. Resmi raporlarla belgelenmiş kalp hastalığı ve beyin anevrizması bulunduğunu aktaran Barım, şu ifadeleri kullandı:
“Beynime 2 stent takıldı. Müdahale edilememiş yeni bir anevrizma sebebiyle ani ölüm riski altındayım. Hızlı şekilde 30 kilo verdim, kas kaybı yaşadım. Son 3 ayda kalp rahatsızlığımın ilerlediğini gösteren 6 kez baygınlık geçirdim.”
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi ile İstanbul Tabipler Birliği Bilim Kurulu’nun raporlarında cezaevi koşullarının yaşam riskini artırdığına dikkat çekildiğini hatırlatan Barım, tutuksuz yargılanma talebini yineledi.
"YAŞAMAK İSTİYORUM"
Mektubunda adil yargılanma çağrısı yapan Barım, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
“Hukuken ve vicdanen tek isteğim; tedavi hakkımın sağlanması, adil yargılanmamın temini ve masumiyetimin ortaya çıkmasıdır. Ben annemi kaybetmek istemiyorum. Öncelikli olarak kendimi kaybetmeden YAŞAMAK istiyorum.”