Birlik İlerleme ve Düşünce Derneği (Birder) üyeleri ile Ekonomist Dr. Dağhan Gökçe, Türkiye’nin iç ve dış politika dengeleri ile ekonomik yol haritasını milliyetçi ve Atatürkçü perspektifle ele aldı. Çok disiplinli bir sohbet ortamında Türkiye’nin siyasal yapısı ve küresel konumu detaylı şekilde değerlendirildi.

Ekonomist Dr. Dağhan Gökçe, Birlik İlerleme ve Düşünce Derneği’nin ( BİRDER) düzenlediği sohbet toplantısında, Türkiye’nin iç ve dış politika dengelerini Türk milliyetçiliği ve Atatürkçülük perspektifiyle ele aldı. Gökçe, güncel küresel ve bölgesel gelişmeler ışığında Türkiye’nin ekonomik ve politik yol haritasını detaylı şekilde değerlendirdi. BİRDER’in farklı meslek gruplarından oluşan uzman üyeleri de, sohbet sırasında Dr. Dağhan Gökçe’ye Türkiye’nin iç siyasal dengeleri ve siyasi parti organizasyonları hakkında önemli bilgiler ve analizler sundu. Bu etkileşim, sohbetin zenginleşmesini sağladı ve Türkiye’nin siyasi yapısına dair daha kapsamlı bir perspektif kazandırdı. Böylece BİRDER, farklı disiplinlerden gelen bakış açılarını bir araya getirerek derinlikli ve çok boyutlu tartışmaya ev sahipliği yaptı.

BİRDER’DE MİLLİYETÇİ VE İLERİCİ FİKİRLERİN HARMANLANARAK YENİ UFUKLAR AÇILMASI HEDEFLENİYOR

Birlik İlerleme ve Düşünce Derneği, Türkiye’nin siyasal hayatında yeni bir soluk getirmeyi amaçlayan genç bir oluşum. Sosyolog ve Araştırmacı Yazar Müjdat Öztürk başkanlığında geçmişte Türk Milliyetçiliği mücadelesinde yer almış isimlerin öncülüğünde kurulan dernek, Türk milliyetçiliğini çağdaş ve özgürlükçü bir perspektifle yorumluyor.

Çalışmalarını Türk Milliyetçiliği, Türk Aydınlanması, Türk Müslümanlığı ekseninde yürüten BİRDER Türk Milliyetçilerinin özgür düşünme potansiyelini hayata geçirmeyi hedefliyor.

Türk Milliyetçiliği içinde yer alan farklı milliyetçilik temsilleri ile ortak akıl ışığında çalışmalarını sürdüren BİRDER son dönemde öne çıkan bir sivil toplum kuruluşu olarak dikkat çekiyor.

MÜJDAT ÖZTÜRK: “BİRDER ÖZGÜRLÜKÇÜ, EŞİTLİKÇİ, BAĞIMSIZLIKÇI BİR DÜŞÜNCE HAREKETİDİR”

BİRDER Genel Başkanı Müjdat Öztürk, sohbet toplantısında yeni katılan konuklara BİRDER’in amacını ve çizgisini şöyle aktardı: “BİRDER, Türkiye’nin içinde bulunduğu bu dönemde, tarihsel tecrübelerden beslenen ancak bugünün ihtiyaçlarına uygun özgürlükçü, eşitlikçi, bağımsızlıkçı milli bir düşünce hareketidir” dedi.

Kendilerini tarihsel olarak Osmanlı’nın yıkılışını önlemeye çalışan İttihat ve Terakki Cemiyetine dayandıran BİRDER’in Başkanı Müjdat ÖZTÜRK niçin İttihat ve Terakki sorusunu şöyle yanıtladı:

“ İttihat ve Terakki içinde değişik akımları barındırmış olsa da Türkçüdür, Türk Milliyetçisidir. İttihat ve Terakki Cemiyetinin Türkçü politik çizgi Türk Milliyetçiliğinin kitleselleşmesine, Türk Milliyetçiliğinin imkânlarını genişletip zenginleştirmesine yol açmıştır. İttihat ve Terakki Fırkası’nın izlediği Türkçü politikalar, Türkçülük akımına yeni imkânlar ve alanlar açmıştır. Türklerin tarihteki rolü temelinde Türklüğe vurgu yapılması İttihatçıların iktidarı dönemindedir. Türkçülüğün, Türk Milliyetçiliğinin kurucu babalarının, önemli isimlerinin neredeyse tamamının İttihat ve Terakki ile ilişki içinde olması tesadüf değildir.

BİRDER bu tarihi mirastan güç alarak günümüzde Türk Milliyetçiliğini özgür düşünceyi esas alarak kitleselleştirmek, toplumsallaştırmak arzusundadır. Hiç bir siyasi yapıya angaje olmadan Türk Milletine, Türk Milliyetçiliği düşüncesine, demokrasiye katkı sağlamak istemektedir.” diye konuştu.

DAĞHAN GÖKÇE TÜRKİYE’NİN EKONOMİK STRATEJİLERİNİ VE KÜRESEL POZİSYONUNU DEĞERLENDİRDİ

Toplantıda sunum yapan Dr. Dağhan Gökçe, Türkiye’nin tarihsel ve güncel konumunu detaylarıyla paylaştı. Gökçe, Türkiye’nin tarihsel olarak kritik bir kavşakta bulunduğunu vurgulayarak, özellikle yakın coğrafyamızdaki gelişmelerin ekonomimiz ve dış ticaretimiz üzerindeki doğrudan etkilerine dikkat çekti. Türkiye’nin yalnızca bir bölgesel güç değil, aynı zamanda köklü bir medeniyet havzasının mirasçısı olduğunu belirten Gökçe, bu bağlamda dış politikada izlenecek yolun Türkiye’nin milli çıkarlarıyla uyumlu, bağımsız ve güçlü bir duruş gerektirdiğini savundu.

Abdulhadi Akmugan CHP Genel Merkezi'nde
Abdulhadi Akmugan CHP Genel Merkezi'nde
İçeriği Görüntüle

Toplantıda, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkiler özellikle Erdoğan-Trump döneminde yaşanan iniş çıkışlar ve jeopolitik manevralar üzerinden ele alındı. Gökçe, bu dönemin Türkiye’nin dış politika çizgisinde hem fırsatlar hem de riskler barındırdığını, ancak esas olanın devletin bekası ve milli menfaatlerin korunması olduğunu ifade etti. Aynı şekilde, Erdoğan-Putin ilişkileri üzerinden Ortadoğu’daki değişim süreci ve bölgesel güç dengeleri masaya yatırıldı. Türkiye’nin Rusya ve İran’ın Hazar Denizi üzerinden Avrupa’ya yeni enerji ve ticaret koridorları açma çabalarında hem bir aktör hem de potansiyel bir köprü rolü üstlenmesi gerektiğine işaret etti.

“TÜRKİYE DIŞ TİCARET STRATEJİLERİNİ YENİDEN ŞEKİLLENDİRMELİ”

Gökçe, Hamas saldırılarının arka planındaki politik amaçları değerlendirirken, bu tür gelişmelerin sadece bölgesel değil, küresel güç dengelerini de etkilediğini ve Türkiye’nin bu karmaşık denklemde sağlam bir politika üretmesinin elzem olduğunu dile getirdi. Kanada ve Çin gibi ülkelerle yaşanan ekonomik rekabet ve diplomatik mücadelelerin, Türkiye’nin dış ticaret stratejilerini yeniden şekillendirmesini zorunlu kıldığına dikkat çekti.

Toplantıda ayrıca, Grönland Olayı gibi sembolik gelişmeler üzerinden küresel güç mücadelesinin yeni ve çok cepheli bir hal aldığını vurgulayan Gökçe, Türkiye’nin bu uluslararası rekabette yerini alırken, ittihat ve terakki ruhunun gerektirdiği birlik ve ilerleme anlayışını rehber edinmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye’nin 2000’li yıllardaki iç politika dinamikleri üzerine kısa bir değerlendirme yapan Gökçe, ekonominin dış politika ile doğrudan etkileşim içinde olduğunu, dış politikadaki her adımın iç ekonomik dengeleri etkilediğini ve tam tersinin de geçerli olduğunu savundu. Dış politikada atılacak her doğru adımın, Türkiye’nin uluslararası ticaret hacmini büyüteceği ve ekonomik bağımsızlık hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacağını vurguladı.

“TÜRKİYE COĞRAFİ POTANSİYELİNİ EN İYİ ŞEKİLDE KULLANMALI”

Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle sahip olduğu transit yol ve enerji koridoru potansiyelinin, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda stratejik bir milli varlık olduğunu ifade eden Gökçe, bu potansiyelin en etkin şekilde kullanılması gerektiğine dikkat çekti. Bölgesel gelişmeler karşısında Türkiye’nin alması gereken pozisyonların, milli egemenlik ve devletin bekası temelinde şekillenmesi gerektiğini vurgulayarak, ekonomik stratejilerin bu temelde inşa edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Sonuç olarak Gökçe, Türkiye’nin büyük güçler arasında güçlü ve bağımsız bir aktör olarak varlığını sürdürmesinin ancak stratejik ekonomi politikalarıyla mümkün olacağını belirtti. Türkiye’nin jeopolitik avantajlarını en iyi şekilde değerlendirip, çok taraflı diplomasi ve ekonomik iş birlikleri ile dış ticaretini çeşitlendirmesi, ülkenin ekonomik geleceğini sağlamlaştırmada anahtar rol oynayacak.

TAYFUN ERCAN – KENT YAŞAM