Üyelerini 2000’li yılların başlamasının ardından anne olan kadınların oluşturduğu “Z Kuşağı Anneleri”, (MOM-Z) önceki gün Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde düzenledikleri organizasyon ile günümüz annelerini ve çocuklarını yakından ilgilendiren konular ile ilgili çeşitli sunumlar sergiledi. Başarılı şirketlerin CEO’ları ve kurucularının sunumlar yaptığı panelde Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün de davetliler arasındaydı. Sahneye “Efsanevi Başkan” olarak davet edilen Akgün, günümüz çocuklarını yakından ilgilendiren yeni projesini şöyle anlattı: <br /> <br /> <strong>'Yeşil boya kullanmıyorlar' </strong><br /> <br /> “Küçük bir çocuktan kenti resmetmesini istediğimizde birçok apartmandan oluşan sınırları belirsiz bir yığın çizer. Hiç yeşil boya kullanmaz. Kent, insanların üst üste yığıldığı, telaşla işine ya da okuluna yetişmeye çalıştığı, hayatın pek çok endişesine karşı evinin dört duvarına sığındığı bir yığın gibi algılanır. Ünlü Fransız besteci Claude Debussy ‘Müzik, notaların arasındaki boşluklardır’ demiştir. Benim için kent de binaların arasındaki boşluklardır. Müziği müzik yapan boşluklar gibi kenti kent yapan yeşillikler parklar ve meydanlar çok önemlidir. <br /> <br /> <strong>'Doğayla nasıl buluşacaklar?' </strong><br /> <br /> Büyükçekmece, İstanbul’un en iyi kentleşmiş ilçelerinden birisidir. İlçemizin yüzde 65’i yeşil alandan oluşuyor. Çocuklar, çevrelerinde bunca yeşillik olmasına rağmen toprakla buluşamıyorlar. İçtikleri sütün, yedikleri yumurtanın tıpkı bir çikolata veya gazoz gibi marketten alınan bir şey olduğunu düşünüyorlar. Çoğu, gerçek bir inek görmemiş. Çoğu, yumurta ile tavuk arasındaki ilişkiden bile habersiz. Apartmanda yaşayan bir çocuk, servisle okula gider, hafta sonlarında anne ve babasıyla AVM’de eğlenir. Her şeyin plastik olduğu bu dünyada, nihayet bir et olan vücudumuz doğayla nasıl buluşacak. <br /> <br /> <strong>'Köykent haftaya açılıyor' </strong><br /> <br /> Çocuklarımızı doğayla buluşturmak için Büyükçekmece’nin kıyısındaki Kağaağaç Köyü’nde bir proje başlattık. Bildiğiniz köy burası. İnekler, tavuklar ve koyunlar var. Öyle yalıtılmış, sterilize edilmiş bir yer değil. Bildiğiniz, çamur, toz ve balçık olan bir köy. Haftaya bir açılış yapıyoruz. Sizleri bu açılışa bekliyoruz. Kentlerde kendimizi yaşatmak zorundayız. Öldürmek değil. Bizler çocukluğumuzda toprakla, hayvanlarla iç içe büyüdük. Ama şimdiki Z kuşağı çocukları bu büyük şansa sahip değiller. Umarım bu projemiz diğer kentlere de örnek olur. Çocuklarımızın resim çizdiklerinde bol bol yeşil boya tüketecekleri günler dileğiyle.”