Doların önü alınmaz yükselişinin geçmişte yapılan yanlış politikalar nedeniyle bir kar topu gibi büyüdüğünü, erken seçim kararının alınmasındaki en büyük sebeplerden biri olarak ekonomiyi gördüğünü söyleyerek programa başlayan Çetinkaya, Ekonomi Danışmanı Sevan Kutlu’yu konuk ettiği programda, karşılıklı fikir alış verişlerinde bulunarak durum değerlendirmesi yaptı.

“Görünen köy kılavuz istemez” diyerek konuşmasına başlayan Ekonomist Sevan Kutlu, ülke olarak dar bir boğazdan geçtiğimizi, en düşük gelirli veya en yüksek gelirli tüm vatandaşlara bakıldığında borç içinde olduklarının görüldüğünü söyledi. Kutlu, ülkedeki ekonomik krizle ilgili “Bu güne kadar yaşananların birikmiş halinin ortaya çıkmasıdır” yorumunda bulundu.

TL SATILIYOR, DOLAR SATIN ALINIYOR

Önümüzdeki süreçte politik risklerle de karşı karşıya olunduğunu, hükümet değişikliği, darbe girişimi riski, seçimlerin yenilenmesi gibi sebeplerin aslında parametreleri sürekli değiştirebildiğini de sözlerine ekleyen Sevan Kutlu açıklamalarına şöyle devam etti.

“Muhtemelen insanlar artık TL'ye güveni kalmadığı için TL satıyor, Dolar satın alıyor. Böyle olunca da yüksek fiyatlar, enflasyon ve zamlarla karşı karşıya kalıyoruz. Durum bu olunca da insanlar daha çok borçlanıyor. Bu durumda da borç borcu doğuruyor ve büyük bir krizin habercisi gibi görünüyor. Erken seçimin sebebi yaşanan ekonomik kriz gibi gösteriliyor ve bunun aslında bir nevi güven oyu tazelemek olduğunu söyleyebiliriz. Bunun artısı da var, eksisi de var ama Dolar önlem alınmadığı sürece artar”

“Doların artışına önlem alınması için ülkede kaynak varmı?” diye soran Çetinkaya’ya cevap veren Ekonomi Danışmanı Sevan Kutlu, Merkez Bankası’nın önemli adımlar attığını ama kaynakların tükenmeye başladığını belirterek, “Hükümet yeni kaynaklar yaratmaya çalışıyor ama o kaynaklar da tükenir veya yeterli fonu sağlayamazsa, ülke adına yeni bir borç kapısı görünüyor. Ya İMF’ye gidecek, ya da yeni kaynakları çok efektif kullanması gerekiyor ki bu yangını söndürebilsin” dedi.

Merkez Bankası’nın faizi yükselterek doların çıkışını kestiğini ama ülkeye sıcak para girişinin de olması gerektiğini ifade eden Kutlu, ülkeye sıcak para girmesiyle ilgili hükümet yetkililerinin yabancı yatırımcılarla görüşmeleri olduğunu ama sıcak para girişi olmadığı taktirde karşımıza bir borç kapısının çıkacağını söyledi.

15 yıllık hükümet iktidarına bakıldığında, ülkenin borçlanma ve sıcak para görmekten başka bir yatırım yapmadığını gözlemlediğini söyleyen Çetinkaya, IMF’ye 100 milyon dolar gibi bir borç olduğunu, özelleştirmelerden aşağı yukarı 110 milyar dolar, hazine arazilerinin TOKİ’ye verilmesinden dolayı da 120 milyar dolar paranın hükümet kasasına girdiğini söyledi.

TÜRKİYE SANAYİ ÜLKESİ DEĞİL

İktidarın parayı duble yol vesaire derken çar çur ettiğini, özelleştirilen veya satılan fabrikaların yerine üretime katkı sağlayacak bir şey yapmadığını, teknoloji, tarım ve hayvancılık gibi sektörlerde herhangi bir yatırımın olmadığını söyleyen Nurhan Çetinkaya, gelecek hükümetlerin ya da adayların turizm, tarım ve hayvancılıkla ilgili projelere yönelmesi gerektiğini ifade ederek, “Türkiye sanayi ülkesi değil” dedi.

Hollanda’nın bu gün dünyaya çiçek sattığını, tarım ve hayvancılık bakımından oldukça verimli olan ülkemiz topraklarda bu tür projelere gidilmediğini, yapılan yatırımların ise hayata geçirilmediğinin altını çizen Çetinkaya, “Kolay köşe dönme ve kapkaçcı mantığıyla yapılan sanayi ve ekonomi bunaldı ve bana göre kim gelirse gelsin, önümüzdeki 5 yıl ülkenin durumu kötü” diyerek düşüncelerini paylaştı.

Kim seçilirse seçilsin, görevi devir alacak hükümetin aslında 2000’li yılların başına geri dönmüş bir şekilde göreve başlayacağını belirten Sevan Kutlu, son olarak hükümetin üretime yönelmesi, kemer çıkması ve borçlanmaması gerektiğini söyleyerek, “Üretim varsa sıkıntı olmaz ama olmazsa borçlanmaya doğru gidiyoruz” ifadeleriyle izleyicileri uyardı.

Editör: Haber Merkezi