Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Halk TV’de Şirin Payzın’ın sunduğu “Şirin Payzın ile Sözüm Var” programında canlı yayın konuğu oldu. Esenyurt’ta yaşayan Suriyeli, Pakistanlı, Afganistanlı ve diğer ülkelerden gelen sığınmacılar hakkında konuşan Bozkurt, bu soruna dair nasıl bir politika izlediklerini ve neler yapılması gerektiği konusuna dair açıklamalarda bulundu. Esenyurt’ta 2019 yılında BM’nin yaptığı bir araştırmada, toplamda 214 bin civarında sığınmacı vatandaşın olduğuna dikkat çeken Bozkurt, “2019 yılında BM’nin yapmış olduğu bir çalışma var. O süreçte 214 bin civarında yabancı uyruklunun Esenyurt’ta yaşadığı tespit edilmiş. 2019 yılında kayıtlı vatandaşlar üzerinde yapılan incelemede yaklaşık 170 bin civarında kayıtlı sığınmacı vatandaşın yaşadığı tespit ediliyor. Bunun yaklaşık 60 bin civarı Suriyeli. Esenyurt, dünyanın 90 ülkesinden göçüp gelen vatandaşların oluşturduğu bir topluluk” dedi “VATANDAŞIMIZI SIKINTIYA DÜŞÜRECEK DÜZEYE GELDİ” Göçmen sorununun bir sonuç olduğunu vurgulayan Bozkurt şöyle konuştu: “Esenyurt Türkiye’nin en kalabalık ilçesi. 977 bin Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı yaşıyor. Türkiye’nin her bölgesinden rengârenk insanların katıldığı bir bölge. Bu nüfusun yaklaşık yüzde 25’i kadar da kayıtlı veya kayıt dışı olmak üzere, tam rakamlar belli değil. Bizim o rakamlara ulaşmamız mümkün değil. Çünkü merkezi hükümet tarafından tutuluyor. 2019’da BM’nin yapmış olduğu bir çalışma var. O süreçte 214 bin civarında yabancı uyruklunun Esenyurt’ta yaşadığı tespit edilmiş. 2019 yılında kayıtlı vatandaşlar üzerinde yapılan incelemede yaklaşık 170 bin civarında kayıtlı vatandaşın yaşadığı tespit ediliyor. Bunun yaklaşık 60 bin civarı Suriyeli. Esenyurt,dünyanın 90 ülkesinden göçüp gelen vatandaşların oluşturduğu bir topluluk. Yaptığımız çalışmalar sonucunda gördüğümüz yaklaşık 250 bin civarında bir rakam var. Aslında göçmen sorunu, bir sonuç. Asıl bunun nedeni dünyadaki savaşlar, gelir dağılımındaki adaletsizlik, ülkeler arasındaki yoksulluk ve zenginlik gibi bunun dengesi sonucunda insanlar veya güvenlikle ilgili sorunlardan dolayı insanlar bulunduğu yeri terk etmek zorunda kalıyor. Hiç kimse göç etmek istemez. Gittiği bölgede çok ciddi tahribatlar oluşturuyor, uyumsuzluklar ve sorunları beraberinde getiriyor. Esenyurt’ta insanlar okulunu, sokağını, alanlarını ve parklarını paylaşmak zorunda kalıyor. Esenyurt nüfusunun yüzde 25’ine denk düşecek vatandaşlara harcanan miktardan gelir elde edemediğimiz için, kalan vatandaşlara harcamamız gereken paranın bir bölümünü de harcamak zorunda kalıyoruz.Çöpünü toplamak, sokağını temizlemek için harcıyoruz. Sosyal etkinlikler alanlarını disipline etmek ve düzenini sağlamak için paraları aktarmak zorunda kalıyoruz. Bu artık vatandaşımızı sıkıntıya düşürecek düzeye geldi. Bizim anketlerde birinci sorun ekonomi, ikinci sorun ise yabancı uyruklu sorunu.” “SORUNU BİZ KUCAĞIMIZDA BULUYORUZ” Bozkurt, Esenyurt’taki sığınmacı konusunda merkezi hükümetle ve yerel yönetimler arasında olması gereken ilişkinin kurulamadığına dikkat çekti. Bozkurt, “Üç yılda bu konuyla ilgili tek bir toplantı yaptık. Bizimde önerimizle artık yeni kayıtlara Esenyurt kapatıldı. Kayıt dışı çokça insan var. Sorunu biz kucağımızda buluyoruz. Bu sorunun çözülmesi içinde herhangi bir kaynak aktarılmıyor. Burada iki tip sorun var; bir tanesi merkezi hükümetle yerel yönetimler arasında olması gereken ilişki tam kurulamadığı için yaşanan sorunlar var.Zaman zaman kaç kişinin orada yaşadığını öğrenmekte zorlanıyoruz. İkinci sorun ise, beraber senkronize şeklinde çalışmak gerekiyor. Ben bu göçmen sorunu hakkındaki tam politika nedir bilmiyorum. Bir gün gidecekler diye misafir gibi ağırlıyoruz. Mevcut Esenyurtluları rahatsız etmeyecekleri denetimleri yapıp ama onun dışında gelen çocuklar var. Bu çocuklara eğitim verilmesi, yardım yapılması lazım. Biz onlara psikolojik destek veriyoruz. Yaşanan sorunları anlamak, onları hafifletmek adına rehabilitasyon açısından birtakım çalışmalarımız var. Ekranlarda görüldüğü gibi Esenyurt suç oranında birinci değil. Bizim muhalefet belediye olmamızla da bağlantılı olabilir. Esenyurt’a haksızlık yapılıyor. Sanki sürekli suç işlenen, suçun yüksek olduğu bir yermiş gibi algılanıyor. Yabancı uyruklu sıkıntısından çokça sorun çıkıyor. Esenyurtluların mülayim kişiliği sayesinde bu sorunlar minimize ediliyor. Bu süreci yönetmek çok zor. Son zamanlarda yapılan çalışmalarla sorunlar hafifledi” ifadelerini kullandı. “DEVLETİN BİR KAYIT SİSTEMİ OLUŞTURMASI GEREK” Bozkurt, “Esenyurt’a gelen sığınmacıların döneceklerini düşünüyor musunuz?” sorusuna ise “Suriye’den gelenlerin geri dönmemesi için olan neden, dönmesi için olan nedenlerden daha fazla. Eğer bir zorunluluk olmazsa dönme nedeni çok düşük olur. Devletinbir kayıt sistemi oluşturması gerek. Orada savaş ve yaşam koşulları düzeldiği zaman Sayın Genel Başkanımızın söylediği gibi onları davul ve zurna ile geri göndermemizin daha doğru olduğunu düşünüyoruz. Ben göreve geldiğimden bu yana 2 bin Suriyeli vatandaşımızı gönderdik” yanıtını verdi.