Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Ardahan 1. Olağan İl Kongresi’ne katıldı.  Türkiye’de insanların geleceğe dönük kaygılar yaşadığını belirten Davutoğlu, Gelecek Partisi’nin bu kaygıları ortadan kaldırmak karanlık bulutları dağıtmak üzere Kuvayı Milliye ruhuyla harekete geçtiğini söyledi. Gelecek Partisi lideri İktidarın medya ambargosu ve yasaklarını milletle gönül kanalı kurarak aştıklarını vurguladı. Ahmet Davutoğlu, Gelecek Partisi’nin kongre süreçlerini hızla tamamlayarak Eylül ayında büyük kongresini de yapacağını açıkladı. “Arka arkaya kongrelerimizi yapacağız ve Allah’ın izniyle 41 ilde kongre şartını yerine getirip Eylül ayında da onlara inat medya ambargolarını kıra kıra büyük kongremizi yapacağız Allah’ın izniyle.”

Davutoğlu, yoksullukla mücadelede Türkiye’nin verimli topraklarının tarımın çıkış noktasını temsil ettiğini söyledi. Bugünkü iktidarın yoksulluğu bitirip yolsuzlukla mücadele etmek için yola çıktığını ancak artık “yolsuzlukla mücadele” konusunun iktidar tarafından asla gündeme getirilmediğini belirtti: “Yolsuzlukla mücadele lafını hiç ağızlarından duyuyor musunuz duymuyorsunuz. Çünkü onlar için yolsuzluk artık konuşulmaması gereken bir şey konuşulursa onların canı yanar da onun için konuşamıyorlar onun için yolsuzlukları dile getiremiyorlar. Yolsuzluklarla mücadeleyi dile getirenlerle mücadele ediyorlar bizlerle mücadele ediyor ama yolsuzluklarla mücadele edemiyorlar.”

Dört yıl önce başbakanlığı bıraktığında milli gelirin kişi başı 11 bin dolar civarında olduğunu hatırlatan Ahmet Davutoğlu, büyük bir erime süreciyle bunun 9 bin doların altına indiğini söyledi. Davutoğlu, Ardahan’ın mevcut potansiyelinin geliştirilerek, hayvancılık üssü haline getirilmesi ve entegre hayvancılık tesislerinin kurulması gerektiğini vurguladı. Ahmet Davutoğlu, Ardahan Üniversitesi’nde veterinerlik bölümü olmamasını da eleştirdi. 

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Doğu Türkistan ve Uygurlarla ilgili olarak gündeme gelen senaryolara değindi. Bu senaryoların Ak Parti kitlesinde büyük rahatsızlık yarattığını vurgulayarak MHP’lilere ve Ak Partililere seslendi: “Türkiye’deki yaklaşık 50 bin Uygur kardeşimizin, Çin’e doğrudan iadesi yada üçüncü bir ülkeye Tacikistan’a iadesi oradan Çin’e gönderilmesi konusunda çalışmalar yapıldığı bilgisi geliyor. Arkadaşlar bu tarihe ihanettir. Bu kardeşliğe ihanet olur eğer bu Uygurlar içinden gerçekten bizim İstihbaratımızın tespit ettiği herhangi bir terör unsuru varsa Türkiye Cumhuriyeti güçlüdür muktedirdir çıkarır ve cezalandırır. Ama eğer terör unsuru yoksa ama eğer bu insanlar bu topraklara Çinin zulmünden kaçarak gelmişlerse. Onları tekrar Çin'e iade etmek Stalin'e iade edilen Azerbaycanlı kardeşlerimiz gibi bizim yüreğimizi yakar bu toprakları muzdarip hale getiririr.

Anlaşılan o ki biliyorsunuz bu iktidarın bir büyük ortağı var yani AK Parti dışındaki orta ortak diyeyim büyük ortak AK Partisi MHP, bir de küçük ortak var adını zikretmeyeyim. Çin'in Türkiye Sözcüsü olan ortaklar. Doğu Türkistan'da hiçbir zulüm yok diyerek Doğu Türkistan'ın toplama kamplarını öven bir ortak var ya. Hani 28 Şubatçı 28 Şubat'ın artığı olan bir ortak ve Türkiye’yi şu anda AK Parti değil biz yönetiyoruz diyen ortak anlaşılan bu günlerde Sayın Cumhurbaşkanı ve AK Parti esas ortağı olan MHP'yi bırakıp daha küçük ortağının peşinden gitmeye karar vermiş çünkü samimi MHP'lilerin samimi ülkücülerin Çin'in bu zulmü karşısında Uygurları Çin’e dolaylı olarak iade eden bir politika onay vermesi mümkün değildir vermemeleri gerekir.”

Editör: Haber Merkezi