Çatalca’daki toplantıya İstanbul Milletvekilleri Abdülkadir Aksu ve Umut Oran, Çatalca Kaymakamı Dr. Nevzat Taşdan, Çatalca CHP İlçe Başkanı Halil Gök, Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara, siyasi parti başkan ve yöneticileri, DSİ 14. Bölge Müdürü Sedat Özpınar, Çatalca Belediye Başkan Yardımcıları Ufuk Akın, Erhan Güzel, Ayhan Tutun, Meclis Üyeleri, daire müdürleri, mahalle muhtarları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Toplantı Çatalca Kaymakamı Dr. Nevzat Taşdan’ın açılış konuşması ile başladı. Kaymakam Dr. Nevzat Taşdan DSİ’nin Çatalca’da yaptığı çalışmalar için teşekkür etti. Ardından DSİ 14. Bölge Müdürü Sedat Özpınar tarafından slayt gösterisi eşliğinde bilgilendirme yapıldı. Çatalca’da yaşanan 8-9 Eylül 2009 sel felaketi sonrasında köprülerin iyileştirmelerinin ve dere ıslahlarının hızlı bir şekilde yapıldığını sözlerine ekleyen Özpınar, yaşanacak felaketler için çalışmaların son sürat devam ettiğini belirtti. Gündemin diğer bir maddesi ise Çatalca’da yapılması düşünülen Karamandere ve Hamzalı barajlarıydı. Bu barajların fizibilite çalışmalarının yapıldığını söyleyen DSİ Genel Müdürü, özellikle Çanakça ve Kestanelik Mahallelerini yakinen etkileyecek olan Hamzalı Barajı projesinin rantabl olmadığı için projelendirilemeyeceğini belirtti.

“HAMZALI BARAJI KONUSU ÇATALCA GÜNDEMİNDEN ÇIKMIŞTIR”

Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara konuşmasına DSİ 14. Bölge Müdürlüğü’ne Çatalca’da yaptığı çalışmalar için teşekkür ederek başladı. Kara şöyle devam etti:

“DSİ’nin sel felaketi sonrasında yaptığı çalışmalar, köprüler, menfezlerin yapımı takdire şayan. Fakat bizi ilgilendiren asıl konu ise baraj konusuydu. DSİ’ye İSKİ bir talepte bulunmuş. Su kaynakları için çözüm yollarının yapılması gerektiğini belirtmiş. Son bir yılda da iki baraj düşüncesi oluşmuş. Şu an için Terkos Barajında ve Büyükçekmece Barajında denize akan, tutamadığımız su miktarı da belli. İstanbul’un günlük su tüketimini düşündüğümüzde Hamzalı barajının yapılması ile İstanbul’un ancak 10 günlük su ihtiyacı karşılanabilir. İstanbul’un yaşanabilecek alanları Arnavutköy, Çatalca ve Silivri kaldı. Buralar birinci sınıf tarım alanı. Bir santimetre kare toprağın oluşması için 100 – 400 yıla ihtiyaç var. Tarımın 40 ve 50 santim toprakta yapıldığı düşünülürse ancak 500 yıl gerek. Hava lazım yaşam için, su da lazım ama toprak da lazım. Biz İstanbul’a suyu veriyoruz. Orada çok büyük bir tarım alanı su altında kalacaktı. Örcünlü’nün yüzde 50’si, Kestanelik’in yüzde 46’sı, İzzettin’in yüzde 5’i, Nakkaş’ın yüzde 8’i, Kızılcaali’nin yüzde 16’sı, Çanakça’nın yüzde 20’si su altında kalacaktı. Bölge insanı tarım yapmak istiyor. Ve ürünlerini İstanbul’a sunmak istiyor. Burada köy muhtarları ve köy halkı mutsuzdu. Şimdi Çatalca için planlanan bu barajın rantabl olmadığı kararı verilmiştir. Hamzalı barajı konusu Çatalca gündeminden çıkmıştır. İstanbul’un su sorunları çözülürken tarım alanları değil, biz yerel yöneticiler olarak su depolanmasının ormanlık alanlarda vadilerde yapılması gerektiğini düşünüyor ve tarım alanlarının korunması gerektiğini savunuyoruz. Ortaya çıkan bu sonuç Çatalcamız adına sevindiricidir. İlçe halkı olarak Hamzalı barajının yapılmasını istemiyoruz. Ama Karamandere barajının da tekrardan değerlendirilmesini istiyoruz ve bu baraj hakkında da çok fazla itirazımız olacağını düşünmüyorum” dedi.

Senay BADUR- Kent Yaşam
 
Editör: Haber Merkezi