Yaklaşık bir saat süren programda Oğulcan Tanrıyar’ın çocuk ve gençlerin internet alışkanlıkları ve eğitimlerinde karşılaşılan sorunlar, kadınlara uygulanan şiddet, kültür-sanat çalışmaları ve yazarlık konusundaki sorularını cevaplayan Tuncay Dağlı, kendine ait kitaplardan “Annemin çocukları”, “Dedemin gözyaşları”, ve “bana hep seni seviyorum” adlı romanlarını tanıttı ve içeriklerinden söz etti. Dağlı ayrıca “aşk seni istiyorum” adlı şiir kitabında yer alan “kadınıma” adlı şiirini okudu.




Samimi bir ortamda gerçekleşen sohbet sırasında Oğulcan Tanrıyar’ın, “Romanlarınızda hep bir vefa borcunu ödeme istediği var. Gördüğüm kadarıyla Dedenize, annenize, ülkemizin kurucularına karşı olan vefa duygularınızı romanlar yazarak, onları anlatarak ödüyorsunuz” sözü üzerine Dağlı şunları söyledi:
“Ben sekiz çocuklu bir ailenin en küçük çocuğuyum. Ailemin birçok ferdi ağabeylerim, ablalarım imkansızlıklar nedeniyle okuyamadı. Ancak ben şanslıydım ve bu imkan bana sağlandı. Bundaki en büyük pay da anneme aittir. Okumam için her türlü fedakarlığı yaptı, çabayı gösterdi. Dünyaya gelmem kadar, okumamı, üniversite mezunu olup, meslek sahibi olmamı ve bu kitapları yazmamı öncelikle anneme borçluyum. İnsanlar ölüp, yaşamdan kopar, aramızdan bedenen ayrılır ama gerçek anlamda, gönüllerde ölmezler. Ben “Annemin çocukları” kitabımda annemi ve ailemin yaşadıklarını anlattım, kendimi anlattım. Okuyanlar mutlaka kendilerinden bir şeyler buluyorlar. Çünkü toplumumuzun büyük bölümü ortak yaşamı, ortak kaderi paylaşıyor




Dedem ise annemin babasıdır. 105 yaşında vefat etti. Yemen’de 4 yıl savaşmış, ailesi haber alamadığı için öldü sanmış. Üç çocuğuyla eşini geride bırakıp giden asker, yıllarca geri dönmeyince eşini başka biriyle evlendirmişler. Oradaki askerler geri çekilip, dedem evine dönmüş ve eşinin başkasıyla evli olduğunu görmüş. Yemen’de yaşadıklarına ağlamamış ama bu olayda gözyaşlarına hakim olamamış.. Bu romanım da onun yaşadıklarını anlatıyorum.. Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde güvenli ve kimseye el avuç açmadan yaşayabiliyorsak bunu Mustafa Kemal Atatürk ve benim dedem gibi yüzbinlerce askerimize, şehidimize ve gazimize borçluyuz. Onlara olan borcumuzu da ülkemize, cumhuriyetimize sahip çıkarak, onların yaşadıklarını, verdikleri mücadeleyi gelecek kuşaklara doğru biçimde aktararak ödeyebiliriz.
“Bana hep seni seviyorum” adlı romanımda da gerçek yaşamdan esinlenerek, Güneydoğu’da küçük yaşta amcasının oğlu ile evlendirilen çocuk gelinlerden birinin dramını anlattım. Bu olay halen ülkemizin kanayan bir yarasıdır ve kanunlar da, eğitim de kafalara kazınmış ilkel duyguları yok edememektedir..”

(Özgür Deniz KAYA-Kent Yaşam)

Editör: Haber Merkezi