Korkunç iddia; İkbal, 'Artık kurban olmak istiyorum' demiş Korkunç iddia; İkbal, 'Artık kurban olmak istiyorum' demiş

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine ilişkin ve “ihaleye fesat karıştırma” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün İstanbul Büyükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. İmamoğlu hakkında 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasının istendiği ve “siyasi yasak” talep edilen davanın duruşması, 30 Kasım 2023’e ertelendi.

GÜNAYDIN: DANIŞTAY, SORUŞTURMA İZNİNİ İPTAL ETMİŞTİ

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, duruşmanın ardından adliye önünde yaptığı açıklamada, “Ekrem İmamoğlu’nu yargılamaya doyamıyorlar. Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’nın ilk yıllarında ihaleye fesat karıştırdığı iddiasıyla bir soruşturma yürütülmüştü. Burada Danıştay, soruşturma iznini iptal etmişti. Çünkü iddiaların tümü geçerli değildi. Buna karşılık, 2020 yılından itibaren Süleyman Soylu yönetimindeki İçişleri Bakanlığı tarafından İBB’ye gönderilen mülkiye müfettişleri bu davayı yeni bir forma dönüştürdüler. Hazırladıkları müzekkereyi Savcılığa yollayarak, Savcılığın incelemesini sağladılar ve bir iddianame düzenlenerek bugün ilk duruşmasını yaptık. İlk duruşmada Ekrem İmamoğlu ile beraber Beylikdüzü Belediyesi’nde çalışan arkadaşlarımız da yargılandılar” dedi.

“YENİ BİR SİYASİ YASAK GETİRME ÇABASI İÇERİSİNDELER”

“Orta yerde bir suç yoktur. Olmaması gereken bir iddianame ve yapılmaması gereken bir yargılamanın ilk duruşmasından çıktık” diyen Günaydın, “Ekrem İmamoğlu bu duruşmada ya da bu ihalede ita amiri değildir. Herhangi bir şekilde imzası yoktur. Dolayısıyla bu davanın içerisine Ekrem İmamoğlu’nun dahil edilmeye çalışılması da bir hukuki garabetten ibarettir. 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ve yeni bir siyasi yasak getirme çabası içerisindeler. Bilmeliyiz ki bu Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davalar demetinin yalnızca bir son halkasıdır. Daha evvel ‘ahmak’ davasından dolayı kendisine, 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasaklılık verilmiştir. Bu süreç halen istinaf mahkemesinde beklemekte ve bu aşamadadır. Ardından da hakkında yürütülen bir terör soruşturmasının hala kovuşturmaya dönmemiş hali vardır. Buradan da bir itibar suikastı yapılarak, peş peşe buna benzer davaların, ihale bazlı davaların gelebileceğini değerlendiriyoruz. Burada hukukçu arkadaşlarım, elbette hukuki değerlendirmeyi yaparlar, yapıyorlar. Ama bilinmelidir ki bu bir siyasi kumpas davasıdır. Açanların elinde patlayacaktır” ifadelerini kullandı. 

“BU YOLLAR HER ZAMAN DENEYENİN ELİNDE PATLAMIŞTIR”

İçişleri Bakanlığı’nın davaya müdahil olma talebini değerlendiren Gökhan Günaydın, özetle şunları söyledi:

“Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı’ndan alınmıştır. Yerine İstanbul Valisi Ali Yerlikaya getirilmiştir. Bugün İçişleri Bakanlığı’nın avukatı davaya müdahil olma talebinde bulunmuştur. Ali Yerlikaya’nın temsil ettiği Bakanlığın bu avukatın talebi bugün mahkeme tarafından kabul edilmiştir. Bu andan itibaren İçişleri Bakanlığı bu davaya Bakanlık adına ve elbette sanıklar aleyhine olmak üzere davadan zarar gördüğü iddiasıyla müdahil olmuştur. Şimdi herkese soralım. İçişleri Bakanlığı’nın burada acaba bir ihaleye fesat karıştırma iddiasında, 250 bin lira kamu zararına uğradığı iddia edilen bir durumda ne gibi bir müdahale ve davadan zarar görme durumu ve hakkı vardır? Bütün bunlar sürecin siyasi yürüdüğünün en açık işaretleridir. Bir kez daha ifade ediyorum ki, Türkiye’de bu yollar denenmiştir. Bu yollar da her zaman deneyenin elinde patlamıştır.”