İzmir’de yaşayan Mehmet Abacı isimli bir tüketici, internet hizmeti aldığı bir servis sağlayıcıyla yaşadığı sorunları kamuoyuna taşıdı. Tüketicinin iddiasına göre, farklı bir operatörden geçiş yaptıktan sonra yeni hizmet sağlayıcı tarafından 195 TL internet faturası ve 100 TL evde kurulum bedeli tahsil edildi ancak evde herhangi bir kurulum gerçekleştirilmedi. Kurulumu kendisinin yaptığını belirten tüketici, taahhüt edilen 50 Mbps hızın yerine sadece 18 Mbps alabildiğini ve akşam saatlerinde internet erişiminin tamamen kesildiğini ifade etti.
Tüketici, bağlantı sorunları ve hız problemlerine ilişkin birçok kez şikayet bildirmesine rağmen herhangi bir çözüm sunulmadığını belirtti. Dahası, iddiaya göre bazı şikâyet ve resmi kurum sitelerine erişim engeli getirilerek kullanıcıların seslerini duyurmalarının önüne geçildi.
Sorunların çözülmemesi üzerine hizmetin iptali için başvuruda bulunan kullanıcı, internet sağlayıcının hizmeti ancak 295 TL ödeme yapılması şartıyla iptal edeceğini bildirdi. Tüketici, ödeme yapmadan internet erişiminin kesildiğini, buna rağmen fatura tahsilatının sürdüğünü belirtti. Hizmetten memnun kalmadığı halde ödeme yapmak zorunda kalan kullanıcı, tüm detaylarıyla birlikte durumu Tüketici Hakem Heyeti'ne taşıdı.
Yaklaşık dört ay süren başvuru sürecinin ardından, 26 Mart 2024 tarihinde hakem heyeti tüketiciyi haklı buldu. Karara göre, firma tarafından tahsil edilen 295 TL'nin iadesi ve tüm yargılama masraflarının da ilgili şirket tarafından karşılanmasına hükmedildi.
Ancak olay burada da bitmedi. Tüm bu gelişmelere rağmen, 8 Mayıs 2024 tarihinde ilgili firma, tüketiciye karşı 1.910,78 TL tutarında bir icra takibi başlattı. Tüketici, bu icra işleminin haksız olduğunu savunarak avukatı aracılığıyla itiraz ettiğini ve hem maddi hem manevi tazminat davası açmayı planladığını açıkladı.
Şikâyetini sosyal medya platformlarında da paylaşan tüketici, “Ne kimsenin 1 TL’sinde gözüm var ne de kimseye 1 TL hakkımı yediririm,” diyerek hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğini belirtti.
Uzmanlar, benzer durumlarla karşılaşan vatandaşların belge ve yazışmaları saklaması, gerektiğinde Tüketici Hakem Heyetlerine başvurmaktan çekinmemesi gerektiğini vurguluyor.
