İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Türkiye’nin ilk "Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı”nı (SKHP) hayata geçirdi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, çalışmalarına 2 yıl önce başladıkları “İstanbul Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı”nın bir özetini, kamuoyu ile paylaştı. İstanbul SKHP’nin, hazırlık ve analiz; strateji geliştirme; önlemlerin planlanması; uygulama ve izleme süreçlerini içeren bir çalışma olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Plan, insan odaklı yaklaşımlarla, toplumsal kapsayıcılık ilkesinden hareketle, ‘sürdürülebilir ulaşım türlerinin entegre bir şekilde geliştirilmesi’ amacıyla hazırlandı” dedi. İstanbul SKHP’nin, dünyada nüfusu 16 milyonu geçen mega bir kentte yapılan ilk SKHP olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, projenin paydaşlarını ve çalışma yöntemlerini şu şekilde açıkladı:

PAYDAŞLARI VE ÇALIŞMA YÖNTEMİNİ AKTARDI

“İstanbul SKHP’yi, Birleşik Krallık’ın ‘Küresel Geleceğin Şehirleri Programı’ kapsamında; Ulaşım Daire Başkanlığı Ulaşım Planlama Şube Müdürlüğümüz koordinasyonu, ARUP yükleniciliği ve UN Habitat stratejik danışmanlığında gerçekleştirdik. Belediyemizde, Ulaşım Daire Başkanlığı, Ulaşım Planlama Şube Müdürlüğü başta olmak üzere, belediyemizin 23 biriminden oluşan iç paydaşlar ve ilçe belediyeleri ve STK’lar dahil 110 kadar dış paydaşla birlikte yaptık. Başlangıçta, ortasında ve sonunda 25 çalıştay ve 20 anketle birlikte, “Kimseyi arkada bırakma” prensibiyle çalıştık. Özetle bu sürece, ‘Cinsiyet Eşitliği ve Toplumsal Kapsayıcılık’ (CETKap) ilkesine göre, yüzde 73 temsil oranıyla temsiliyet elde ettik. Bir başka anlatımla, ‘yetersiz temsil edilen grupların’ sürece katılımını sağladık. Vizyonumuzu, ‘Sürdürülebilir ve dayanıklı bir gelecek için insan ve çevre odaklı, yenilikçi ve kapsayıcı bir ulaşım sistemi’ olarak tanımladık.”

9 TEMEL AMACI SIRALADI

İmamoğlu, İstanbul SKHP’nin 9 temel amacını ise şöyle sıraladı:

- Erişilebilir, ödenebilir, entegre ve kapsayıcı bir ulaşım sistemi

- Çevresel olarak sürdürülebilir bir ulaşım sistemi

- Ekonomik olarak sürdürülebilir ve dayanıklı bir ulaşım sistemi

- Ulaşımda emniyeti ve yolculukta güveni artıran bir ulaşım sistemi

- Trafik sıkışıklığı ve otomobil bağımlılığını azaltan bir ulaşım sistemi

- Toplu taşımaya geçişi kolaylaştıran bir ulaşım sistemi

- Bisiklet ve yürüyüş gibi alternatif türleri teşvik eden bir ulaşım sistemi

- Kompakt ve çok merkezli gelişmeyi destekleyen bir ulaşım sistemi

- Minimum olumsuz etkisi olan bir lojistik sistemi

İSTANBUL’UN NÜFUSU 2040’DA 18,8 MİLYON OLACAK”

Bütün hazırlıklarını 2040 yılı projeksiyonuna göre yaptıklarının altını çizen İmamoğlu, “Bugün, yaklaşık 16 milyon civarında olan nüfusumuzla 30,3 milyon yolculuk yaparken, 2040 yılında nüfusumuz 18,8 milyona, yolculukların sayısı 38 milyon adede ulaşacak. Bugün ulaşım sistemimiz içindeki dağılım yüzde 24 raylı sistem, yüzde 42 otobüs, yüzde 10 metrobüs, yüzde 22 minibüs, yüzde 2 deniz. 2040 yılındaki dağılımı ise, yüzde 47 raylı sistem, yüzde 25 otobüs, yüzde 7 metrobüs, yüzde 17 minibüs ve yüzde 4 deniz olacak şekilde planlıyoruz” karşılaştırmalarını yaptı.

“ÇEVRECİ BİR VİZYON HAZIRLADIK”

İmamoğlu, geçtiğimiz yıl “Yeşil Çözüm” başlığıyla açıkladıkları “İklim Eylem Planı” kapsamındaki hedeflerini de “İstanbul’un ulaşım sisteminin çevre dostu olmasını sağlamak ve sizlerin sürdürülebilir, aktif ve sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemesini teşvik eden ‘Düşük Karbona Geçiş” temasını ve nihai olarak karbon nötr hedefini esas aldık. Böylece ulaşım kaynaklı karbon salımını, 2040 yılında yüzde 60 azaltmayı ve 2050 yılında ise karbon nötr seviyesine ulaşmayı planladık” sözleriyle aktardı. “Karbon nötr hedefine geçerken araçların elektrikli araçlara dönüştürülmesi, karbonsuz ulaşımın teşvik edilmesi, yürümenin, bisikletin ve mikro mobilitenin geliştirilmesi gibi başlıklar bugün tüm dünyanın konuştuğu konular. Bu konularda ilerleme sağlayamazsak, zaten dünya geri dönülmez risklerle karşı karşıya kalacak” diyen İmamoğlu, “Bu nedenle biz de araçların, otobüs filolarının, metrobüslerin, Şehir Hatları bünyesindeki gemilerin elektrikli hale getirilmesi, elektrikli taksiler, elektrikli deniz taksiler ve hatta hidrojen esaslı otobüsleri hedefleyen çevreci bir vizyon hazırladık ve bu vizyon çerçevesinde uygulamalara başladık” bilgilerini aktardı.

“TARİHİ YARIMADAYA ARAÇ GİRİŞİ SINIRLANDIRILACAK”

Tarihi yarımadaya, dünyanın önde gelen şehirlerinde olduğu gibi, araç girişini sınırlandırmak, girenlerden daha fazla ödeme almak gibi yöntemler planladıkları bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Taksiler, turist otobüsleri, yük araçları tarihi yarımadaya girmeye devam edecek ama özel araçlara sınırlamalar getiriyoruz. ‘Yeşil Çözüm’ olarak açıkladığımız planımızda 2050 yılına kadar İstanbul’u karbon nötr bir kente dönüştürme planımız uyarınca 10 raylı sistem hattında inşaatlarımız devam ediyor” dedi. 23 Haziran 2019’da görevi teslim aldıklarında İstanbul’da, duran hatlar dahil, toplam 12 raylı sistem hattının uzunluğu 140,90 kilometre olduğunu aktaran İmamoğlu, “Biz ‘Raylı sistemlerde büyük hamle’ adını verdiğimiz seferberlikle, İstanbul’un önceliği metro yatırımlarına verdik. Son derece gururluyum ki, bu alanda dünya çapında bir seferberliği başlattık” diye konuştu.

HIZRAY: YILDIZ PROJE

Raylı sistem yatırımları için ihtiyaç duyulan finansa erişim girişimlerinin devam ettiğini belirten İmamoğlu, “Bugüne kadar etap etap biten bazı hatları İstanbulluların hizmetine açtık. Bu yıl da yeni hatları ve etapları hizmete açmaya devam edeceğiz. ‘İstanbul’un altını oydu’ deseler de aslında biz İstanbul’un altını tam anlamıyla demir ağlarla örüyoruz” ifadelerini kullandı. “İstanbul ulaşımında tam entegrasyondan bahsediyorsak, kesinlikle İstanbul’un doğusunu batısına bağlayan ‘HIZRAY’ projemizin hepimizin farkında olması lazım” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

“Bu proje, doğru ve büyük bir proje. Neden doğru? Çünkü HIZRAY, 13 istasyonda 12 transfer merkezi üzerinden İstanbul’un bütün raylı sistemlerine kuzey-güney ekseninde birleşen bir hat. Hem halihazırda işlemekte olan hem de inşaat halindeki bütün raylı sistem hatlarını, birinci ve ikinci derecede direkt birbirine bağlayan bir hat. 100 kilometre/saat ortalama hızla yolculukların gerçekleşeceği bu ekspres hattımız, sadece İstanbul'u bir uçtan bir uca bağlamayacak, aynı zamanda İstanbul'un üç havalimanını da birbirine bağlamış olacak. Bu kadim şehrin tüm raylı sistem hatlarını birbirine mükemmel bağlayan, trafiği de son derece rahatlatan bu proje, İstanbulluların yaşam kalitesi için, kesinlikle bir yıldız projesidir. Projemiz ve fizibilitesi hazırdır. Yaklaşık 6 milyar dolara mal olacak olan bu projenin ihale hazırlık dokümanlarını da yıl sonuna kadar hazır edeceğiz.”

“ATATÜRK HAVALİMANI’NIN HEBA OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

“Önemle ifade etmek isterim ki; biz, eninde sonunda Atatürk Havalimanı'nın da heba olmasına izin vermeyeceğiz” diyen İmamoğlu, “Bu milletin cebinden çıkmış olan 30 milyar dolarlık büyük bir servetin heba edilmesine, onca kaynağı israf edilmesine izin vermeyeceğiz. 2023 sonrasında, vatandaşımıza ve şehrimize en makul işletme biçimiyle, İstanbul Havalimanı'nın stratejik hedeflerini olgunlaştırarak, İstanbul'un hayatına tekrar dahil edeceğiz. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın” diye konuştu. İstanbul’un geleceği için sağlıklı ve gerçek adımlar atma çabasında olduklarına vurgu yapan İmamoğlu, şöyle konuştu:

“Minibüslerin sisteme katılmasından raylı sistemlere, Şehir Hatlarından otobüslerin ve taksilerin elektrikasyonuna, tarihi yarımadanın araç yoğunluğunun minimuma indirilmesinden tüm şehrimizde trafiğin rahatlatılmasına kadar çok sayıda projeyi aynı anda hayata geçirmenin keyfini ve gururunu yaşıyoruz. Düşünsenize; tarihi yarımadada da hiç araç yok. Ve insanlarımız, turistler; değil 15-20 milyon aksında, 30-35 milyon aksında turisti hedefleyen bir kent var etmek. Özetlemeye çalıştığım gibi, çok sayıda projeden özel olarak seçtiğimiz bu 26 projeden oluşan İstanbul SKHP, İstanbul'da yaşamı kolaylaştıracak, trafiği rahatlatacak ve İstanbulluların yaşam kalitesini yükseltecek son derece önemli bir plandır. Tüm bu çalışmaları yaparak İstanbul'un karbon nötr şehre dönüştürülmesi ve iklime dirençli bir kent olma hedefini sağlamada başlıca sektörlerden biri olan kentsel ulaşımı, sürdürülebilir hale getirme konusunda kararlıyız ve mutlaka başaracağımızı, bütün halkımızla birlikte başaracağımızı buradan duyurmak istiyorum.”

“TEK AKILLA HAREKET EDERSENİZ, KAPINIZDA ‘KANAL İSTANBUL’ TEHDİDİ BEKLER”

Projelerin hepsinin çok hayati olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Hepsi ne yazık ki gecikmiş ve çok doğru projelerdir. Gerçek konulardır. Bütçeleri ister 6 bin lira olsun, ister 6 milyar dolar; tek kuruşunu bile heba etmeden, doğru maliyet ve sebepleriyle, doğru imalat düzen ve sistemleriyle ve asla israf etmeden sizlerin bütçesini, namusumuz gibi, titizlikle yöneterek projeleri bir bir hayata geçirmek için tüm tedbirleri aldığımızı duyurmak isterim” dedi. 2009 yılında İstanbul için hazırlanan 1/100.000’lik planda, kentin nüfusunun “15 milyonu geçemez” dipnotuyla kamuoyuna tanıtıldığını aktaran İmamoğlu, buna rağmen kentin nüfusunun farklı sebeplerden dolayı 18-19 milyona dayandığı bilgisini paylaştı. “Siz, şehri bir ortak akılla, akademik bir katılımla, bütün katılımcıların içine girmesiyle tasarlamaz ve planlamazsanız ve sadece tek bir aklın çizdiği yolun doğru olduğu inancıyla insanlara dayatırsanız, kapınızda ‘kanal’ gibi tehditler, kapınızda Kanal İstanbul'un çevresinde oluşacak 2 milyonluk bir kent tehdidi gibi unsurlar bekler” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

“ORTAK AKLA ÇOK İNANAN BİR EKİBİZ”

“O bakımdan biz, bu tarz uygulamaların sona erdiğini biliyoruz. Milletin zihninde de sona erdi, sandıkta da sona erdi. İstanbul'da da sona erdi. Ülkemizin geleceğinde de sona erecek. Az kaldı. O bakımdan biz, ortak akılla şehrin geleceğini planlamazsak, Allah korusun ki, bu konuştuğumuz hedefleri 10 yıl sonra da yeni gelen nesil tekrar tekrar sadece konuşmaya devam eder. O bakımdan biz, stratejik planlamaya, planlama aklına ve ortak akılla planlamaya çok inanan bir ekibiz. Şu an bulunduğumuz İstanbul Planlama Ajansı, tam da bu aklın merkezine temsil etmekte ve size bunu tanıtmaktadır. İPA’da biz, bu şehrin 2040’ını, 2050’sini değil, 2100’ünü planlamayı istiyoruz. Kiminle? Şehrin çocuklarından gençlerine, bütün katılımcılara varana kadar herkesle, her inançla, her siyasi görüşle bu şehrin geleceğini planlama konusunda kararlıyız.”

Editör: Haber Merkezi