Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 38. Kurultay sonrası gündeme gelen iddialar ve kendisine yönelik saldırılar üzerine sessizliğini bozdu. Kılıçdaroğlu, yayımladığı açıklamada, partisinin ve kişisel itibarının hedef alındığı organize bir linç kampanyasıyla karşı karşıya olduğunu belirtti.

20 Kasım’da yayımladığı videoda partisini ve kurultay sürecini savunan Kılıçdaroğlu, sonrasında sosyal medya ve kamuoyunda artan iftira, tehdit ve karalama girişimlerine dikkat çekti. Açıklamasında, "Sessizliğimiz suskunluk değil, sorumluluktur" diyen CHP lideri, can güvenliğine yönelik açık tehditlerin geldiğini söyledi.

“Can Güvenliğime Yönelik Tehditler Var”

Utku Caner Çaykara'dan mesaj: Başımız dik alnımız açık
Utku Caner Çaykara'dan mesaj: Başımız dik alnımız açık
İçeriği Görüntüle

Kılıçdaroğlu, açıklamasında kendisine yönelik tehditlerin boyutlarını şöyle aktardı:

“Beni elektrik direğine asmakla tehdit edenler de var, silahla vurulmamı isteyenler de… Sahte sosyal medya hesaplarından, iftira atan akademisyenlere, mesleklerini kirleten bazı gazetecilere kadar geniş bir cepheyle karşı karşıyayız.”

“Yanımdan Ayrılan Eski Dostlar da Kampanyanın Parçası”

Özellikle, geçmişte kendisiyle birlikte yürümekten gurur duyan bazı siyasetçilerin, siyasi çıkarları uğruna kampanyaya destek verdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Hiçbir bilgim olmayan konularda konuşmam isteniyor” diyerek, gerçek gündemin dışına çıkılmasına tepki gösterdi.

“Partimizin Düşmanlarını Harem-i İsmetinde Boğarız”

Kılıçdaroğlu, tehdit edenlere karşı net mesajını şu ifadelerle verdi:

“Benden korkan sizden namerttir. Bu partinin düşmanlarını, yine bu partinin harem-i ismetinde boğmaya muktediriz.”

Siyasi Analistler Ne Diyor?

Kılıçdaroğlu’nun bu sert açıklaması, parti içi ve dışı siyasi tartışmaları yeniden alevlendirdi. Analistler, son dönemde artan linç kampanyalarının siyasetteki kutuplaşmanın göstergesi olduğunu vurgularken, CHP liderinin kararlı duruşunun parti tabanında moral kaynağı olduğunu belirtiyor.

Gündemden Sapmadan Siyaset

Kılıçdaroğlu, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Biz bu milletin gerçek gündeminden sapmadan, şahsi değil, kamusal olana; dedikoduya değil hakikate yaslanarak yürümek zorundayız. Ben halkla konuşan bir siyasetçiyim.”