GÜNCEL

Ne depreme… Ne yangına… İstanbul itfaiyesi afetlere hazır mı?

Balıkesir, Bursa ve Çanakkale'de çıkan orman yangınları henüz söndürülmeden, gözler İstanbul'un ormanlarına çevrildi. Aşırı sıcaklıklar, düşük nem oranı ve artan insan hareketliliği İstanbul'da da yangın riskini tehlikeli seviyelere taşıdı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın verdiği rakamlar, Türkiye genelindeki tehdidin boyutunu gözler önüne seriyor: Sadece bir günde 67 yangın, yıl başından bu yana 1.089 yangın ve 1.823 hektar kayıp.

Abone Ol

İstanbul’da Haziran ayıyla birlikte artan hava sıcaklıkları, şehrin ciğerleri olarak kabul edilen ormanlarda büyük bir yangın riski yaratıyor. Özellikle Belgrad Ormanı, Aydos, Şile, Beykoz ve Polonezköy çevresinde sıcaklıkların 38 dereceyi aşması ve nem oranının %20’nin altına düşmesiyle yangın ihtimali en yüksek seviyeye ulaştı.
İstanbul’da tehlike büyürken, çevre illerde yaşanan yangınlar durumun ciddiyetini artırıyor. Balıkesir’in Bigadiç ve Edremit ilçelerinde, Bursa’nın Orhaneli bölgesinde ve Çanakkale’nin Ezine ilçesinde son günlerde çıkan yangınlar, rüzgârın etkisiyle saatler içinde geniş alanlara yayıldı.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 26 Haziran akşamı yaptığı açıklamada sadece o gün Türkiye genelinde 67 farklı yangın çıktığını ve bu yılın ilk altı ayında 1.089 orman yangınında toplam 1.823 hektar alanın kül olduğunu belirtti. Yumaklı, “Bu yaklaşık 2.600 futbol sahası büyüklüğünde bir alan demek. Ancak burada kaybolan sadece ağaçlar değil, bu ekosistemde yaşayan bütün canlılar” sözleriyle kaybın büyüklüğünü vurguladı.

BELGRAD VE AYDOS RİSK ALTINDA

Uzmanlara göre İstanbul’un özellikle hafta sonları ormanlık alanlarda yoğun insan hareketine sahne olması, yangın riskini daha da artırıyor. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nden Prof. Dr. Bülent Yıldız, “Nem %15’in altına düştüğünde ormanlar barut fıçısına döner. Piknik ateşi, izmarit ya da cam şişe gibi küçük bir ihmal büyük bir faciaya neden olabilir” diyerek uyarıda bulundu.

İSTANBUL’DA GÖNÜLLÜLER VAR AMA EKİPMAN YOK

İstanbul’un kırsal bölgelerinde bazı mahalleler gönüllü yangın timleri oluşturmuş durumda. Ancak bu ekiplerin büyük bölümü profesyonel eğitim almamış ve ekipman yetersiz. Şile, Beykoz ve Pendik gibi ormana yakın yerleşim alanlarında yangına ilk müdahale genellikle vatandaşlarca yapılıyor.

Şile Sahilköy Muhtarı Mehmet Demir şöyle konuşuyor:
“Geçen yıl yangın çıktığında hortumla, traktörle kendi imkanlarımızla söndürmeye çalıştık. Yardım gelene kadar zaten ormanın büyük kısmı yanmıştı.”

SADECE YANGIN DEĞİL, DEPREM İÇİN DE YETERSİZ

Ne yazık ki afetler yangınla bitmiyor. İstanbul’un daha büyük bir riski var ki o da deprem. Deprem için de itfaiyenin yetersiz olduğu geçmiş örneklerle ortaya konmuş vaziyette.

Nitekim İBB İtfaiye Dairesi Başkanı Remzi Albayrak, olası bir Marmara Depremi için “İstanbul’a dışarıdan yardım şart” ifadesini kullanmıştı.
Albayrak, “Personelimiz de depremi yaşayacak. Birçoğu dayanıksız binalarda oturuyor. Enkaz altında kalanlar olacak. Ailelerini kaybedenler olacak. Bu nedenle büyük bir depremde ilk 2-3 gün müdahale edemeyeceğimizi biliyoruz. 6 Şubat depremi bize bunu açıkça öğretti” açıklamasında bulunmuştu.

YANGIN İÇİN NELER YAPILMALI?

Bireysel Sorumluluklar:

  • Ormanlık alanlarda asla ateş yakma.
  • Mangal, sigara, hatta cam şişe bile yangın sebebi olabilir.
  • Sigara izmaritini doğaya değil, çöp kutusuna at.
  • Özellikle araçla giderken camdan izmarit atmak, kırsal bölgelerde büyük yangınlara neden oluyor.
  • Yangın riski yüksek günlerde ormanlara girmemeye özen göster.
  • Valiliklerce yapılan uyarılara kulak ver.
  • Ormanda çöp bırakma.
  • Geriye kalan plastik ya da cam atıklar mercek etkisi yaratabilir.
  • Yangın görürsen 112’yi ara, koordinat paylaş. İlk dakikalar hayati önem taşır.

Kamu ve Yerel Yönetimler İçin:

  • Orman girişleri, yüksek riskli günlerde kontrollü şekilde kapatılmalı.
  • Gönüllü ekipler eğitilmeli, erken müdahale timleri kurulmalı.
  • Belediyelere mobil su tankeri ve yangın söndürme ekipmanı desteği verilmeli.
  • Yangın gözlem kuleleri artırılmalı ve dron sistemleri yaygınlaştırılmalı.
  • Ormanlık alanların etrafında yangın şeritleri oluşturulmalı.

İSTANBUL HAZIR MI?

Göz göre göre gelen tehlike karşısında uzmanlar, sadece yangınları söndürmenin değil, önlem almanın da hayati olduğunu vurguluyor. Türkiye'nin ciğerleri her geçen gün biraz daha yanarken, İstanbul için artık her saniye önemli. Bir kıvılcımın nelere mal olacağını görmek için beklemeye gerek yok.

Sümeyra DUĞAN – KENT YAŞAM GAZETESİ

{ "vars": { "account": "G-LFQRKY8JGD" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }