
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Iğdır İl Başkanı Nizamettin Ada, CHP Tuzluca İlçe Başkanı Temel Sardoğan ve beraberindeki partililer, Tuzluca Belediye Başkanı Ahmet Sait Sadrettin Türkan tarafından Tuzluca Belediyesi’ne alınan, akraba ve yandaşlardan oluştuğu iddia edilen 72 kişiyle ilgili bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, söz konusu alımların adalet ve liyakat esaslarına göre yapılmadığı vurgulandı.
CHP Iğdır İl Başkanı Nizamettin Ada adına yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Tuzluca Belediyesi’nde gerçekleştirilen işçi alımı, bir kamu kurumunun nasıl akrabalık ilişkileriyle kuşatılıp adalet ve liyakat ilkelerinin dışına itilebileceğinin ibretlik bir göstergesidir. AKP’li Tuzluca Belediyesi, 72 kişilik kadroyu hukuku, eşitlik ilkesini ve kamu vicdanını hiçe sayarak; kendi aile çevresine, siyasi yakınlarına ve komisyon üyelerinin akrabalarına dağıtmıştır. Bu tablo basit bir yanlış uygulama değil, baştan aşağı örgütlü bir kayırmacılık düzenidir. Yapılan, milletin hakkına el koymak; kamu görevini akrabalara zimmetlemektir.
12 Aralık’ta ilan edilen başvuruların kasıtlı olarak dar bir zaman aralığına sıkıştırılması, işsiz gençlerin fiilen başvuru yapmasını engellemek üzere kurgulanmış açık bir oyundur. Çünkü kadro listesi çoktan hazırlanmış, evraklar ilan tarihinden önce tamamlanmış, belediye kapıları Tuzluca halkına değil yalnızca seçilmiş akraba çevrelerine açılmıştır. Bir ilçe belediyesi, kamu kurumu kimliğini kaybederek adeta bir aile işletmesine dönüştürülmüştür.
Belediye Yazı İşleri Müdürü Ahmet Gümüştekin’in kendi kardeşini ve çok sayıda amca çocuğunu; Mali Hizmetler Müdürü Mirze Urkun’un öz ablasının oğlunu ve komisyon üyelerinin kendi soyadlarını taşıyan kişileri sınavsız şekilde belediye kadrosuna yerleştirmesi yalnızca etik bir çürüme değil, Türk Ceza Kanunu’na göre açık bir suçtur. Bu durum, görevin kötüye kullanılmasıdır; kamu görevine girme hakkının engellenmesidir; Anayasa’nın eşitlik ilkesinin bilinçli ve sistematik biçimde ihlal edilmesidir. Belediye makamları bir zümrenin çıkarlarına tahsis edilmiş, kamusal haklar gasp edilmiştir.
Bu rezalet yalnızca hukuka değil, insanlık tarihinin en köklü adalet mirasına da ihanettir. Tuzluca Belediyesi’nin içine sürüklendiği bu tablo, binlerce yıllık hukuki ve ahlaki birikimin dahi gerisine düşmüş; kamu gücünün akrabalık bağlarına teslim edildiği utanç verici bir düzen yaratmıştır.
Bu uygulamalar ilçemizdeki işsiz gençlerin umutlarını söndürmüş, yoksul ailelerin çocuklarına ‘Senin hakkın yok, çünkü torpilin yok’ mesajını vermiş, toplumun adalet duygusunu derinden zedelemiştir. Bu yalnızca bir işe alım süreci değil; demokratik değerleri aşındıran, halkın belediyeye duyduğu güveni yok eden ağır bir yönetim ihlalidir.
Buradan açıkça ilan ediyorum:
Bu düzen çökmüştür ve daha da çökecektir.
Bu talan soruşturulacak, bu kayırmacılık zinciri mahkeme önünde çözülecek, bu rezaleti organize edenler adalet önünde hesap verecektir. CHP Iğdır İl Örgütü olarak tek bir hukuksuz işlemin, tek bir kayırma kararının, tek bir yolsuzluğun dahi peşini bırakmayacağız. Kamu kurumları bir grup akrabanın tapulu malı değildir. Tuzluca Belediyesi kimsenin çiftliği değildir ve asla olmayacaktır.Tuzluca halkına sesleniyorum: Bu düzen çok yakında tamamen değişecektir. Bu karanlık yapı, milletin iradesiyle, hukukun gücüyle ve halkın adalet talebiyle yıkılacaktır. Torpil saltanatı sona erecek, liyakat yeniden tesis edilecek, belediye yeniden halkın olacaktır. Biz CHP olarak bu değişimin öncüsü olacak; halkımızla birlikte Tuzluca’da adaletin kapılarını yeniden açacağız.
Bu açıklamayı, Tuzluca’nın onuru ve adalete susamış halkımız adına kamuoyunun bilgisine sunuyorum.”




