25. ve 26.Dönem AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, SDG’nin silah bırakma tartışmalarının yalnızca Türkiye içi bir mesele olarak ele alınamayacağını vurguladı. Miroğlu’na göre çözüm sürecinin kaderi, Suriye’nin geleceği, bölgesel dengeler ve güvenlik algısıyla doğrudan ilişkili. “Suriye yeniden kaosa sürüklenirse Türkiye’de barış da yara alır” dedi.

SURİYE’DE DEMOKRASİ TÜM KURALLARIYLA OTURMALI

Florya Atatürk Köşkü TBMM Tesisleri’nde, 25. ve 26. Dönem AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide, PKK’nin Suriye kolu olarak bilinen SDG’nin silah bırakmasına yönelik tartışmalara farklı bir açıdan bakıldı.

Miroğlu, kardeşlik, barış ve demokrasi süreciyle ilgili gelişmeleri değerlendirdiği açıklamasında Suriye’nin gerçeklerine dikkat çekti. Suriye’de iş başına gelen yönetimin geçmişine ve Kürt, Yezidi, Süryani gibi farklı gruplara bakışına vurgu yapan Miroğlu, öncelikle ülkede demokrasinin yerli yerine oturması ve bunun yönetim tarafından içselleştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Miroğlu, “Suriye’de laiklik yerleşmeden, farklı din ve inançlara saygı sağlanmadan, halk kendini güvende hissetmeden silah bırakılacağını sanmıyorum,” dedi.

Sürecin yalnızca Türkiye iç siyasetiyle sınırlı olmadığını belirten Miroğlu, Suriye’de yaşanan gelişmeler ve bölgesel dengelerle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

“BU MESELE OY HESABIYLA DEĞİL, TÜRKİYE’YE YARAR MI DİYE DEĞERLENDİRİLMELİDİR”

PKK’nin silah bırakma sürecinin siyasi kazanç hesapları üzerinden tartışılmasını doğru bulmadığını ifade eden Miroğlu, asıl sorunun “Türkiye’ye yarar mı?” olması gerektiğini söyledi:

“Kürtlerin oyunu kim alacaksa alsın. Bu tartışmadan çıkıp, bu iş Türkiye’ye yarıyor mu sorusuna cevap vermek lazım. Bizim gibi insanların durduğu yer burasıdır.”

Miroğlu, çözüm sürecinin partilere değil, doğrudan toplumsal huzura hizmet etmesi gerektiğini belirtti.

“Doğu ve Güneydoğu’da insanlar yeniden sükûnet istiyor”

Sahadan gelen gözlemlerini paylaşan Miroğlu, çözüm sürecinin özellikle Doğu ve Güneydoğu’da ekonomik ve psikolojik rahatlama sağladığını ifade etti:

Miroğlu “Oğlu dağda ölmüş, oğlu hapiste olan insanlar için biraz sükûnet bile çok büyük bir kazanımdır.” Bu sürecin sadece güvenlik değil, aynı zamanda toplumsal iyileşme meselesi olduğunu vurguladı.

“BİRİNCİ ÇÖZÜM SÜRECİ SURİYE YÜZÜNDEN BİTTİ”

Miroğlu, geçmişte yaşanan çözüm sürecinin neden akamete uğradığını da net bir dille hatırlattı:

“Birinci çözüm süreci Suriye nedeniyle bitti. Yoksa içeride her şey yolunda gidiyordu.”

Suriye’deki iç savaşın ve bölgesel aktörlerin müdahalesinin Türkiye’deki barış iklimini doğrudan etkilediğini belirten Miroğlu, aynı hataların tekrarlanmaması gerektiğini söyledi.

“ASKERÎ MÜDAHALELER ÇÖZÜM SÜRECİNİ ZEDELER”

Suriye’ye yönelik olası askerî müdahalelerin Türkiye içindeki barış sürecini de olumsuz etkileyeceğine dikkat çeken Miroğlu, bölge halkının bu konuda ciddi kaygılar taşıdığını dile getirdi:

“Suriye’de askeri operasyonlar olursa burada insanların huzuru kaçar. Bu sadece siyasi bir değerlendirme değil, sahadaki insanların hissiyatıdır.”

“SURİYE KÜRTLERİNİ TÜRKİYE’DEN KOPUK DÜŞÜNEMEZSİNİZ”

Suriye-Türkiye sınırlarının tarihsel ve sosyolojik bağlarına işaret eden Miroğlu, sınırların yapay olduğunu vurguladı:

“Nusaybin’den bakınca Kamışlı’daki akrabana el sallayabiliyorsun. Bu insanları Türkiye’den kopuk düşünemezsiniz.” Bu bağlamda, Suriye Kürtlerinin dış aktörlere yönelmesinin Türkiye açısından stratejik bir risk oluşturduğunu söyledi.

“AMERİKA YÖNETİRKEN, TÜRKİYE SEYİRCİ KALMAMALI”

Miroğlu, Suriye’nin kuzeyinde oluşan güç boşluğunun ABD tarafından doldurulduğunu belirterek Türkiye’nin bu tabloyu yeniden değerlendirmesi gerektiğini ifade etti:

“Senin kapalı tuttuğun sınırın öbür tarafını Amerikalılar yönetiyor. Oysa karşıdakilerle senin vatandaşların yakın akraba ve bu tarihsel birikim Amerika’da yok amaTürkiye’de var.”

“SİLAHSIZLANMA, BÖLGENİN GERÇEKLERİYLE BİRLİKTE ELE ALINMALI”

Nihat Tanrıkulu Mert Ali’nin Gecesinde Konuştu: Para Tek Başına Her Şeyi Çözemez
Nihat Tanrıkulu Mert Ali’nin Gecesinde Konuştu: Para Tek Başına Her Şeyi Çözemez
İçeriği Görüntüle

PKK ve SDG’nin silah bırakma meselesinin bölgesel güvenlik dengeleri dikkate alınmadan değerlendirilemeyeceğini söyleyen Miroğlu, IŞİD tehdidine de dikkat çekti:

“Aşiretlerin bile silahlı olduğu bir coğrafyada, ‘herkes silah bıraksın’ demek gerçekçi değil.”

Bu nedenle silahsızlanma tartışmalarının ideolojik değil, sahadaki gerçeklikler üzerinden yapılması gerektiğini vurguladı.

“BARIŞ, TÜRKİYE İÇİN STRATEJİK BİR ZORUNLULUKTUR”

Söyleşinin sonunda Miroğlu, çözüm sürecinin bir tercih değil, Türkiye için bir zorunluluk olduğunu belirtti:

“Bu riskleri bertaraf etmezsek başa dönmek çok zor olur. Türkiye’nin bu süreçte en güçlü alternatif olduğunu herkes biliyor ama bunun kıymetini bilmek gerekiyor. İçimden geçen duygumu paylaşmamı isterseniz, sürecin başarıya ulaşacağına yürekten inanıyorum. Ve sürecin başlamasına vesile olan MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye, Cumhurbaşkanımıza, destek veren siyasi partilerimize çok teşekkür ediyorum,” dedi.

Sümeyra Duğan – Kent Yaşam Gazetesi