Bu ülkede sanatın ve sanatçının başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Fakat elbette kastettiğim bir kısım sanatçı için geçerli. Yoksa sadece vatandaşı değil sanatçıların da kendi aralarında ayrışmasına sebep olmuştur bu zihniyet. Tıpkı Gaziantep de  antik Roma dönemine ait, Septimius Severus Köprüsü’ne fayans kaplayarak restore edilmesi gibi. Bazıları o kadar sanatçı kişiliğinden ve vasfından uzaktılar. O kadar durdukları yerde sırıtıyorlar ve o vasfa ait değildiler.

Ekonomik sıkıntılarla cebelleşen, faturalarını ödeyemeyen insanlara;

 “Bu saatten sonra simit mi yiyeceğiz falan diyorlar. Gerekirse yenecek” diye açıklama yapmıştı köprüdeki fayans, pardon sanatçılardan biri... 

Oturduğu malikâneden halka seslenirken, yazlığının bulunduğu Ayvalık ‘ta geçtiğimiz dönem Belediye Başkanlığı için AKP den aday olacağı söylemleri de  çıkmıştı. Kendisine Balıkesir Belediyesi ile görüşmelerinin olup olmadığı sorulduğunda “Henüz haber niteliğinde bir bilgi yok” diye açıklama yapmıştı. Son katılmış olduğu iftar programı ve sosyal medyada büyük ses getiren simit yorumu ile önümüzdeki yerel seçimlerde AKP ‘den aday olur mu göreceğiz …

Ne kadar özgür olduğumuzdan, ülkemizi dünyanın vicdanı olarak gördüğünden, edilen hizmeti taktir ettiğinden bahseden bir başka sanatçımız ,damadına Antalya Konyaaltı sahillerinin ihalesini aldırtmıştı.  Eeeee methiyeler düzen iflah oluyordu…Ne yapalım yani köprüyü restore etmek için 19. Yüzyıldan taş mı getirtelim…Elimizdeki malzeme bu, bunu döşeyelim.

Geçtiğimiz iki yıl onca kısıtlamaya rağmen online konserler vererek kazanmaya devam eden ses sanatçılarımız ki isimlerini yazmayacağım hepsini biliyorsunuz; Özellikle Ramazan ayı münasebeti ile katıldıkları iftar programında ağızlarını açıp neden gece 24:00 den sonra müzik yasağı var diye sormamışlardı. Oysa onlar sanatçıydı. Bir defa daha duyarlı , daha adaletli , daha tarafsız ve daha duygusal olmaları gerekiyordu. Etrafa gülümseyerek yemeklerini yediler.  Menüde ne olduğunu bilmiyorum ama tahminen en ünlü ve en faydalı besinlerden olan ; ejder meyveli smoothie , kurutulmuş mango ve medine hurmalı manda yoğurtları tarzında  bir şeyler olduğunu tahmin ediyorum.

Ancak yaklaşık iki yıldır durma, hatta çökme noktasına gelen müzik sektöründe yüz binlerce sanatçının işsiz kaldığını, aç kaldığını da biliyorum. Onların iftar sofralarında ne vardı acaba? 

Sorsaydınız mesela bağımsız tiyatrolara verilen destek senelik 20 milyon. Kültür bakanlığının ayırdığı bu bütçe yeterli mi diye sorsaydınız . Olmaz mıydı? Her beş tiyatrodan biri kapandı , ne yapmayı planlıyorsunuz deseydiniz? Diyemediniz mi? Ne konuştunuz acaba sanatçı olarak iftarda ?

Sinama için de bir yıllık 65 milyon TL destek sağlanmış. 

Yani toplam destek 85 milyon doğru mu?

Peki Çanakkale Köprüsü üzerinden geçmeyen araçlar için 1 günlük hazine yükü 11 Milyon TL olduğunu biliyoruz. 

Şimdi Kültür Bakanlığının sanata destek için ayırdığı bütçe , Çanakkale Köprüsü’nün 8 günlük geçiş garantisine eş değer mi?

Sanat emekçilerimizden biri bu soruyu sordu mu?

Devlet, hazinesinden on da birini sanata katkı ayırması gerekiyor. Her şey vizyon meselesi işte; Ne sorusu yahu; Biz de  19. Yüzyıldan kalmış tarihi esere çanakkale porseleninden fayans döşüyoruz…

EVRİM TOK