Mehmet Berke Merter'in, "Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devlet ve toplum hizmetinde bir aile: Subaşızâdeler" kitabından sonra 'Vak'anüvis Lütfi Efendizade Lütfi Bükülmez'in Doğu Cephesi günlüğü ve Filistin hatıraları' adındaki kitabını da yayın dünyasına kazandırdı.
İş insanı ve siyasi kimliği ile de bilinen Mehmet Berke Merter, köklü ailesinin tarihini belgelerle kitaplaştırmaya devam ediyor.
Bahçelievler ve Güngören topraklarında çiftlik, tarım, taşocakları, yoğurt fabrikaları gibi birçok yatırımlarıyla bölgeye hizmet eden, Merter ailesinin torunu M. Berke Merter, Türk tarihinde önemli bir yer tutan ailesinin faaliyetleri üzerine ikinci kitabını yayınladı.
AKM’DE İMZA GÜNÜ
Eserin tanıtım ve söyleşi programı, Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) gerçekleştirildi.
Yaklaşık bir asır önce tutulan bu günlükler, savaşın yalnızca cephede değil, cephe gerisinde de nasıl yaşandığını yalın ve etkileyici bir dille gözler önüne seriyor. Kitap, yalnızca askeri tarihi değil, dönemin sosyal yapısını ve insani koşullarını da yansıtan önemli bir kaynak olarak öne çıkıyor.
SAVAŞIN İÇ YÜZÜNE TANIKLIK EDEN NOTLAR
Lütfi Bükülmez’in 1916 yılında tuttuğu Doğu Cephesi günlüğü ile 1936’da tefrika edilen Filistin anıları bir araya getirilerek hazırlanan eser; savaşın stratejik yönlerinin yanı sıra, askerlerin gündelik yaşamları, yaşadığı zorluklar ve dönemin sosyal ortamı hakkında da önemli bilgiler sunuyor.
Kitabın yayına hazırlanma süreci, Lütfi Bükülmez’in torunu Mehmet Berke Merter’in aile arşivindeki hatıratı gün yüzüne çıkarma çabasıyla başladı. Merter’in aile mirasına sahip çıkma isteğiyle giriştiği bu yolculukta, araştırma ve yazım sürecini Mümin Yıldıztaş üstlendi. Kitap, editör Muzaffer Albayrak’ın katkılarıyla son halini aldı.
“BİR ASIRLIK SESSİZLİĞE SON VERDİK”
Kitabın tanıtımında konuşan Mehmet Berke Merter, şu ifadeleri kullandı:
“Babaannemin ağabeyi Lütfi Bükülmez’in Birinci Dünya Savaşı’nda Doğu Cephesi ve Filistin’de tuttuğu günlükler, fotoğraflarla birlikte bir asır sonra gün yüzüne çıktı. Ailemizin nesiller boyu titizlikle koruduğu bu kıymetli hatıralar, merhum Gülsen Bükülmez’in bana emaneti olarak bugün ‘Doğu Cephesi Günlüğü ve Filistin Hatıraları’ adıyla tarihe kazandırıldı.”
Edebi bir anlatımla harmanlanan bu tarihi belge, hem bireysel tanıklıkların hem de ulusal belleğin güçlü bir örneği olarak dikkat çekiyor. “Doğu Cephesi Günlüğü ve Filistin Hatıraları”, savaş tarihi meraklıları kadar, geçmişin izini sürmek isteyen tüm okurlar için kıymetli bir başvuru kaynağı niteliğinde.