Geçtiğimiz günlerde Metin Uca’nın, küçük şeylerin büyük değişimlere neden olduğunu belirttiği ve geçmiş tarihi eğlenceli bir şekilde anlattığı “Bunu mu Demek İstedim” gösterisini izlediğini söyleyen Çetinkaya, “Hem çok güldüm, hem de çok düşündüm” dedi. Tarih öncesi döneme mutfaktan başlayarak, tuvalette sona eren eğlenceli bir yolculuk yaptığını söyleyen Uca, tarihin aslında hiçte anlatıldığı gibi olmadığını söyledi. “Ben de Türkiye'ye gibi yeni gelişmelere gebeyim ama hep olumlu şeyler doğurmayı bekliyorum” diyerek 8 yıl aradan sonra “Alışmadık Gözde Lens Durmaz” adını verdiği kitabından bahsetti. Facebook ve Twitter üzerinden canlı yayınlanan programı paylaşan 5 kişiye de “Alışmadık Gözde Lens Durmaz” kitabını hediye eden ikili kitabın yazılış öyküsünü de konuştu. Özgeçmişi ile başladığı kitabında,1961 tarihli Hürriyet gazetesinin birinci sayfasını paylaşan ve bu güne baktıklarında hiçbir şeyin değişmediğini gördüğünü söyleyen Metin Uca, Medya’nın propaganda etkisi olduğunu ama asla bir şeyleri değiştirebildiğine inanmadığını söyledi. Almanya savaşını örnek gösteren Uca, “Almanya’da insanların başına bombalar yağmadan önce, hiç kimse propagandalarla bombanın ne demek olduğunu bilmiyordu” dedi. Geçmişi hem öğreterek, hem de güldürerek anlatmaya çalıştığını söyleyen Uca, “Kitabın özeti bilmediğimiz, belki de düşünmediğimiz sorulara cevap vermeye çalışmaktır. Demek istediğim, ayağa kalkın, silkinin, tepki gösterin, farklı olun ve gücünüzü hissedin. Bunu bağıra çağıra değil, yumuşak ve eğlenceli bir dille anlatıyorum. Tarihte de böyle oldu diyorum ama bak hiçbir şey ayakta kalmamış. “Bu kaos da sonsuza kadar sürmez. Ama sen kendi gücünden emin ol demek istiyorum” diyerek kısaca kitabını tanıttı. Küçük şeylerin tarihinin, aslında ne kadar büyük olduğunu her dafasında anlatmaya çalıştığını belirten Uca, “Siyaset tıkanmış durumda ve tarihteki yanılgıları düşmemeliyiz. Siyasetin gündemi faklı, insanların gündemi farklı. Bizler çözümün bir parçası olalım” dedi. Programın sonunda yol yapmanın, köprü yapmanın ülke insanlarının ihtiyaçlarına yeterli gelmediğini, ağaçları, kuşları, çiçekleri, böcekleri, kıscası hayatın bütününü severek, halkın alım gücü ile ekonomiyi doğru orantılayacak projeler yapılması gerektiğini belirtti. Kent YAŞAM