Türkiye 31 Mart’ta sandık başına gidecek ve önümüzdeki 5 yıl boyunca yerel yönetimleri idare edecek isimleri belirleyecek.

İstanbul kuşkusuz yerel seçim sonuçları arasında en çok merak edilen yer. 2019’da Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçen İstanbul Büyükşehir Belediyesi, AK Parti’nin birinci hedefi konumundayken CHP de bu kazanımı meclis çoğunluğu sağlayarak devam ettirme düşüncesinde.

KRİTİK YERLERDEN BİRİ GÜNGÖREN

AK Parti’nin elinde bulunan Güngören için CHP’nin adayı Temel Akkoç oldu. İktidarın geniş olanaklarına karşı yarışan Akkoç, seçim propagandalarını taşıyan pankartlarının da sökülmesi dahil bir dizi olumsuzlukla karşılaşsa da etkin bir şekilde saha çalışmalarını sürdürüyor.

Gazetemize konuşarak vaatlerini anlatan Temel Akkoç, önce kısaca kendisini tanıtarak, “1952’den beri Güngören’de yaşıyoruz. 1975’de Güngören’de doğdum. Buradayız, buradan başka bir yere gitme düşüncemiz yok. Burada kaldığımız sürede de gördüğümüz yanlışları, aksaklıkları düzeltmek için çabamız var, bunun için adayım.” dedi.

“GÜNGÖREN ESKİDEN CAZİBE MERKEZİYDİ”

Güngören’in yaklaşık 40 yıl önce bir cazibe merkezi olduğunu söyleyen CHP Güngören Belediye Başkan Adayı Temel Akkoç, “80’li, 90’lı yıllarda cazibe merkeziyken şimdi geri kalmışlığın yeri olarak gösteriliyor. Güngören aslında böyle değil, İstanbul merkezine yakın, ulaşım olanakları çok iyi olan ama bir o kadar da kötü yönetilen bir ilçe. Hem şehirleşme anlamında hem de kültürel yönetiminde büyük eksiklikler var. Bu eksiklik 20 yıldan fazladır devam ediyor. Biz Güngören’i daha yaşanabilir yer haline getirmek istiyoruz çünkü ömrümüzün sonuna kadar burada yaşamayı düşünüyoruz. Komşularımızla daha huzurlu, daha modern bir kentte yaşamak için adaylığımı oluşturduk. Hep birlikte bu mücadeleyi yapacağız.” dedi.

- GÜNGÖREN’DE EN ÖNEMLİ SORUN NE?

“99’dan beri yer kabuğunun bize yaptığı bir uyarı var. Yapı stoğumuz yaşlı. Geçmiş dönemlerde yazılan yönetmeliklere göre oluşturulan bu yapı stoğu, bugün artık güncelliğini korumuyor ve beklenen depreme karşı maalesef yetersiz. Deprem gerçeği doğrultusunda güvenli bir kentte yaşama hakkımız adaylığım sürecinde ortaya koyduğumuz ilk şeydir. Mutlaka değiştirilmesi ve dönüşmesi gereken bir bölgede yaşıyoruz. Bizim belediyecilik anlayışında kamu bu işte kesin bir taraf olmalı. Vatandaşın vatandaşla ilişkisinde kamunun müdahalesi kesinlikle olmalı.

Bunun dışında 40’a yakın proje geliştirdik. 5-6 yıldır yıkıldığı halde yapılmayan, Abdi İpekçi İlokulu Haznedar Ortaokulu’nun metruk bir halde kalması ve Güngören halkının nefes aldığı alanların atıl kalması tam bir beceriksizlik ve dikkatsizliktir. 31 Mart’ta belediyeyi devraldığımızda halkımızla birlikte buraları tekrar yapacağız. Ergenekon ve Merkez Mahallesi’nde de okullarımız deprem için yıkıldı ama yenileri yapılmadı. Başka okulumuz yok. Binlerce çocuk uzak mesafelere yürüyerek ya da servislerle gidiyor bunlar hep zaman ve maddi kayıplar. Buralara yapılan yatırımları atıl görenlere 31 Mart’tan sonra bir söz söyleyeceğiz.

Kaldırımların tamamı 90’lı yıllardan bu yana aynı. Kaldırımlarda boşluklar var, halkımızın yolda sakatlanmadan yürümeleri oldukça zor bir hal aldı. Bunun dışında taziye evlerimiz yok, komşularımızın cenazelerinde ziyaretçileri ağırlaması için yerler yapacağız.”

Temel Akkoç vaatlerini tek tek sıraladı;

 ·         Kentsel dönüşüm hayata geçireceğimiz ilk çalışmalarımızdan biri olacaktır

·         1990 yılından beri yenilenmeyen kaldırımlarımızın tamamını yenileyeceğiz

·         11 mahallemizde kreşler oluşturacağız. Güngören’in simgelerinden Atapark’ı tekrar açacağız.

·         Halk meclisleri bizler için çok önemli. Güngören’i Güngörenlilerle yöneteceğiz. Biz buraya gelip kısa bir süre görev yapıp ayrılmayacağız. Uzun süre kalacağımız için uzun soluklu bir yönetim uygulayacağız.

Başkan Erhan Güzel: "Ormanlarımız En Değerli Mirasımızdır" Başkan Erhan Güzel: "Ormanlarımız En Değerli Mirasımızdır"

·         İstihdam ofisleri açıp gençlerimize nitelikli işler bulacağız. Güngören 39 ilçe içinde en düşük ücretle çalışan gençlerin olduğu ikinci ilçe.

·         Hızlı hizmet timleri kuracağız. Bu timler yerinde çözüm için hızlıca aksiyon alacaklar.

·         Işıklandırma sorunları var ilçemizde. Bizim yönettiğimiz Güngören ışıl ışıl olacak.

·         Sokak hayvanları merkezimizin kapasitesi genişleyecek ve sokak hayvanlarına yapılan hizmetler genişleyecek.

·         Dijitalleşme artacak.

·         Yeraltı otoparklarına daha fazla önem vereceğiz. Kentsel dönüşüm binalarını otoparklı olarak yapacağız.

·         Güngören Köyiçi Merkez Mahallesi’nde Türkiye’nin her yerinden insanlar gelip kebap yiyor. Burayı bir gastronomi merkezi yapacağız. Keza Merter, 300-400 yıldan beri bir moda merkezi. Burayı uluslararası moda temalı bir fuar merkezi yapacağız.

BELEDİYENİN BÜTÇESİ KİŞİSEL REKLAMIN EMRİNDE

- BELEDİYENİN BÜTÇESİ SİZCE NASIL KULLANILIYOR?

“Kesinlikle doğru kullanılmıyor. Güngören’le hiçbir bağı olmayan yöneticilerin kendilerini gerçek Güngörenli yapmak için inanılmaz bir PR çalışması ve para israfı söz konusu. Halbuki Güngören Belediye Başkanı Güngörenliler tarafından zaten tanınmalı.

Bütçede reklam tanıtım gideri diye bir kalem yer alıyor. Ama bu kalem tamamen şahsi olarak tanınması için harcanıyor, kesinlikle Güngören Belediyesi’nin kurumsal yapısıyla alakalı bir tanıtım çalışması değil. Bunun israf belediyeciliği olduğunu düşünüyoruz.”

- PEKİ BUNUN YERİNE NE YAPILABİLİRDİ?

“80 milyon, 40 milyon TL gibi rakamlar söz konusu. Bu paralarla Güngören’de hiçbir çocuk yatağa aç girmeyebilirdi. Yaya yolları, kentsel dönüşümle ilgili altyapı projelerine harcanabilirdi. Küçük sorunlardan başlayıp büyük sorunlara doğru gidilebilirdi bu paralarla. Bunlar yapılmadı, yapılmamaya da devam ediyor. Biz bunları söylemeye devam edeceğiz, belediyeyi aldığımızda ise yapacağız. Bu tamamen belediyenin bütçesini kendi bütçesi gibi görmemelerinden kaynaklı ve kendi geleceklerini de Güngören’de görmüyorlar o yüzden bu kadar rahatlar. Koltukları işgal edip gidecekler ve sonrasında teşekkür etmek için bile arasanız bulamayacaksınız. Biz burada yeterince tanındığımız için böyle bir harcama kalemine de ihtiyacımız yok.” Fidan Uğur/KENT YAŞAM

Editör: Anıl Kılıçlı