Altın ithalatında uygulanan kota ve sektördeki suistimaller, iki yıl öncesine kadar dünya liderliğine yükselen Türkiye mücevher sektörünü ağır şekilde etkiledi. 2025’in Ocak-Eylül döneminde mücevher ihracatı kilogram bazında yüzde 41,4 oranında azaldı. Birçok firma üretimini azaltırken, yüzlercesi kapandı ya da üretimini Çin, Dubai ve Malezya gibi ülkelere taşıdı. Ayrıca uluslararası fuarlara katılan Türk firmalarının sayısı da yüzde 50 oranında düştü.

“Artık kota kalksa bile yeterli değil”

Takı Üreticileri ve İhracatçıları Derneği (TÜİD) Başkanı Mustafa Kamar, Kuyumcukent’te düzenlediği basın toplantısında, sektörün yaşadığı krizi “yoğun bakımdaki hastaya” benzetti.
Kamar, “Kota uygulaması kendi zenginlerini yarattı. Artık sadece kotanın kaldırılması yetmez; sektörün ayakta kalması için mevzuat tamamen yeniden yazılmalı” dedi.

“2003’te başladık, 2020’de dünya lideri olduk”

Kamar, Türkiye’nin mücevher ihracatında kat ettiği büyük gelişmeyi hatırlatarak şunları söyledi:

“2003 yılında dünya mücevher ihracatında sadece binde 5 payımız vardı.
O dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle 2004’te Mücevher İhracatçıları Birliği’ni kurduk.
Teşviklerle birlikte 2020 yılına geldiğimizde payımız yüzde 10’a yaklaştı, İtalya’yı geçtik.
Ortadoğu ve Orta Asya pazarını ele geçirdik.
Cash and carry dediğimiz Laleli ihracatıyla birlikte yıllık 20 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaştık.”

Kamar, bu “altın çağın” Ağustos 2023’te altın ithalatına getirilen kotalarla sona erdiğini belirterek, “Yanlış tedaviler sektörü felce uğrattı. Kota, sektörde imtiyazlı bir azınlık yarattı, küçük üreticiler ise ayakta kalamadı” diye konuştu.

“Kuyumcukent dolup taşarken şimdi dükkanlar boş”

Mustafa Kamar, kota sonrası yaşanan çöküşü şöyle özetledi:

“Bir dönem Kuyumcukent’te kiralayacak yer yoktu, üç vardiya çalışıyorduk.
Fuarlarda daha büyük standlar açıyor, yeni pazarlara giriyorduk.
Şimdi dükkanlar boş. Atölyelerin çoğu 15 gün çalışıyor, 15 gün kapalı.
Son iki yılda 200’ü aşkın mücevher üreticisi ve ihracatçısı kapandı, **15 binden fazla kişi işsiz kaldı.”

“Altın ithalatındaki artışın sorumlusu biz değiliz”

Kamar, altın ithalatına getirilen kota gerekçesinin yanlış olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Devlet cari açığın faturasını bize kesiyor ama asıl artışın sebebi mücevher ihracatçısı değil.
Altının kilogramı yurt dışında 130 bin dolar, Türkiye’de 140 bin dolar.
Bu farkı fırsata çeviren 10-15 firma Dahilde İşleme Rejimi’ni (DİR) suistimal ederek astronomik miktarlarda ithalat yaptı.
Bunları devlet de biliyor, bürokrasi de biliyor.”

Kamar, Merkez Bankası’nın altın rezervi biriktirmek için yaptığı ithalatın ve hane halkının altını güvenli liman görmesinin de cari açığı artırdığını belirtti.
“Gerçek durum bu olmasına rağmen fatura bize kesildi” diyen Kamar, mücevher ihracatçısının artık devlet desteği alamadığını, ithalat ve ödeme sistemlerinin tamamen tıkandığını söyledi.

“İhracat artıda ama miktar olarak çöküşteyiz”

Kamar, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine dayanarak ihracattaki düşüşü şöyle açıkladı:

KJ Power Generator ve Volvo Penta’dan Enerji Depolamada Stratejik Ortaklık
KJ Power Generator ve Volvo Penta’dan Enerji Depolamada Stratejik Ortaklık
İçeriği Görüntüle

“2024’ün ilk 9 ayında 9.957 kilogram mücevher ihracatıyla 5 milyar 404 milyon dolar gelir elde ettik.
2025’in aynı döneminde ise 5.838 kilogram ihracat karşılığında 6 milyar 175 milyon dolar döviz girdisi sağladık.
Değer olarak yüzde 14,3 artıda görünsek de, miktar olarak yüzde 41,4 eksideyiz.

“İthalatı kısıtlayan her önlem bizi bitiriyor”

Cari açıkla mücadeleye destek verdiklerini belirten TÜİD Başkanı, mevcut önlemlerin hane halkı yerine ihracatçıyı cezalandırdığını vurguladı:

“Alınan her önlem, üreticinin nefesini biraz daha kesiyor.
Şirketler kapanıyor ya da üretimi yurt dışına taşıyor.
Türkiye’de mücevher ihracatçısının durumu yoğun bakımdaki hastaya benziyor.
Ancak bu hastayı yeniden ayağa kaldıracak güç ve bilgi birikimi bizde var.”

“Sektörü kurtaracak çözüm önerileri”

Mustafa Kamar, sektörün yeniden güçlenmesi için devletin mücevher ihracatçısına destek vermesi gerektiğini söyledi ve şu çözüm önerilerini sıraladı:

  • Altına dayalı enflasyon muhasebesine geçilmeli, sistem fabrika ayarlarına döndürülmeli.

  • Stok affı çıkarılmalı.

  • Altın ithalatındaki kota tamamen kaldırılarak eski mevzuata dönülmeli.

  • Firmalar ihracat ettikleri kadar altını serbestçe ithal edebilmeli.

  • Merkez Bankası’nın altın ithalatı ayrı başlıkta gösterilmeli.

  • Bireysel yatırım amaçlı altın ürünleri denetlenmeli.

  • Kapasite kullanımı etkin şekilde kontrol edilmeli.

  • DİR ve HİR rejimi eski haline getirilmeli.

  • Mevzuatı suistimal eden firmalar en ağır şekilde cezalandırılmalı.

  • İmtiyaz tanınacak firmalarda Mücevher İhracatçıları Birliği üyeliği ve 2023 öncesi kuruluş şartı aranmalı.

  • Gram altın, sarrafiye ve 22 ayar ürünlerde kontrol ve vergilendirme artırılmalı.

“Mücevher sektörü yeniden dünya lideri olabilir”

Basın toplantısını, sektörün geleceğine dair umutlu bir mesajla tamamlayan Mustafa Kamar, şunları kaydetti:

“Biz mücevher ihracatçıları olarak Türkiye’nin adını dünyada zirveye taşımış bir sektörüz.
Gerekli düzenlemeler yapılır, adil bir sistem kurulursa yeniden dünya lideri olmamız mümkün.
Bizim tek isteğimiz eşit rekabet, şeffaf mevzuat ve üretim yapabileceğimiz bir ortam.”