KÜLTÜR

Vak‘anüvis Ahmed Lütfi Efendi’nin Hicaz Seyahatnâmesi Okurla Buluştu

Osmanlı’nın vak‘anüvisi Ahmed Lütfi Efendi’nin bugüne kadar yayımlanmamış Hicaz seyahat notları, Mümin Yıldıztaş ve Mehmet Berke Merter’in editoryal emeğiyle gün yüzüne çıkarıldı; eser tarih ve edebiyat dünyasında ilgiyle karşılandı.

Abone Ol

Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyıldaki resmî tarihçilerinden (vak‘anüvislerinden) ve özellikle Tanzimat dönemi olaylarını ele alan çalışmalarıyla tanınan Ahmed Lütfi Efendi’nin yayımlanmamış Hicaz seyahat notları, kitaplaştırılarak gün yüzüne çıktı.

Mümin Yıldıztaş ve Mehmet Berke Merter’in editoryal emeğiyle hazırlanan Vak‘a-Nüvis Ahmed Lütfi Efendi’nin Hicaz Seyahatnâmesi adlı eser, Yeditepe Yayınevi tarafından yayımlandı.

Kitabın tanıtım toplantısı, 24 Aralık Çarşamba günü Marmara Üniversitesi Sultanahmet Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Etkinlik, tarih ve edebiyat dünyasından isimleri bir araya getirdi.

İLBER ORTAYLI: “HER HİCAZ SEYAHATNAMESİ BİR SANDIKTIR”

Tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yapan usta tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Hicaz seyahatnamelerinin tamamının büyük bir tarih hazinesi olduğunu belirterek, bu tür metinlerin mutlaka neşredilmesi gerektiğini söyledi.

Ahmed Lütfi Efendi’nin aynı zamanda bir kazasker olduğunu hatırlatan Ortaylı, şu değerlendirmede bulundu:

“Kendisinin rütbesi yüksektir. Ahmed Lütfi Efendi ile Cevdet Paşa, 19. asrın iki büyük tarihçisidir. Cevdet Paşa hakikaten tarihçidir. Lütfi Efendi ise bir vak‘anüvistir. Vak‘anüvis, kendisine devlet ofislerinin ve padişahın verdiği evrakı yazar; başka bir şeyin dışına çıkmaz.”

Ortaylı, doktora yıllarında Tanzimat döneminin tarihçiler tarafından yeterince ilgi görmediğini belirterek, Ahmed Lütfi Efendi’nin özellikle belediyecilik ve şehir yönetimi konularındaki eleştirel yaklaşımının dikkat çekici olduğunu vurguladı. Lütfi Efendi’nin dokuz ciltlik tarih çalışmasının da bütünüyle yayımlanması gerektiğini ifade etti.

ERHAN AFYONCU: “AİLE MERAKI TARİH YAZIMINA KAPI AÇTI”

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü ve tarihçi Prof. Dr. Erhan Afyoncu, tarihçilerin temel kaynaklarının yalnızca resmî arşivlerle sınırlı olmadığını vurguladı. Ailelerin elinde bulunan yazma eserlerin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Afyoncu, Mehmet Berke Merter’in bu noktadaki rolüne özel vurgu yaptı:

“Bazen aileler, ‘Bizim dedemizin evinde bazı evraklar var, bunlar ne işe yarar?’ diyerek kapıyı çalar. İşte bu merak, tarih için çok kıymetlidir.”

Afyoncu, Merter ailesinin İstanbul’daki Merter semtine adını veren aile olduğunu hatırlatarak, bu merak sayesinde bugüne kadar birçok önemli eserin yayımlandığını söyledi. Daha önce yayımlanan aile tarihi, Merterspor kitabı ve Doğu Cephesi ile Filistin hatıralarının ardından, Hicaz Seyahatnâmesi’nin bu zincirin son halkası olduğunu belirtti.

Ahmed Lütfi Efendi’nin 1866–1907 yılları arasında 41 yıl boyunca vak‘anüvislik yaptığını, bunun Osmanlı tarihinde bir rekor olduğunu kaydeden Afyoncu, eserin 2. Abdülhamid tarafından görevlendirilen bir rapor niteliği taşıdığına dikkat çekti.

M. BERKE MERTER: “ADALETİ VE TARAFSIZLIĞI BENİ DERİNDEN ETKİLEDİ”

Eserin hazırlayıcılarından Berke Merter, Hicaz Seyahatnâmesi’nde kendisini en çok etkileyen hususlardan birinin Osmanlı’nın yerel yönetime yaklaşımı olduğunu dile getirdi.

Ahmed Lütfi Efendi’nin, Hicaz’da yerel yönetim ile Osmanlı tarafından atanan paşa arasındaki anlaşmazlığı çözmek üzere tarafsız bir muhakkik olarak görevlendirildiğini belirten Merter, şunları söyledi:

“Büyük büyük dedemiz, yüksek bir hâkim olarak adaletli ve taraf tutmadan kararlar alıyor. Bu, bugünün gözünden bakıldığında bile son derece çağdaş bir yönetim anlayışı.”

Merter, ayrıca Lütfi Efendi’nin eşini de seyahate götürmesinin dönemi açısından dikkat çekici bir ayrıntı olduğunu vurgulayarak, bunun onun insani yönünü ortaya koyduğunu ifade etti.

MÜMİN YILDIZTAŞ: “BU SIRADAN BİR AİLE TARİHİ DEĞİL”

Tarihçi yazar Mümin Yıldıztaş, Merter ailesiyle başlayan çalışmaların sıradan bir aile anlatısının ötesine geçtiğini belirterek, Subaşızadeler’in Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devlet ve toplum hizmetinde önemli roller üstlendiğini söyledi.

Hicaz Seyahatnâmesi’nin, bir seyyah metninden çok aydın ve bürokrat bir zihnin gözlemleri olduğunu vurgulayan Yıldıztaş, Sultan II. Abdülhamid’in emriyle yapılan tahkikatın rapor niteliğindeki bu metnin günümüz Türkçesine sadeleştirilerek yayımlandığını ifade etti.

TARİH HAFIZASINA YENİ BİR KATKI

Tanıtım toplantısında ayrıca Prof. Dr. Uğur Demir de söz alarak, Ahmed Lütfi Efendi’nin edebî yönüne ve şiirlerine değindi. Katılımcılar, aile arşivlerinden çıkan bu tür eserlerin yayımlanmasının, Osmanlı tarih yazıcılığına ve kolektif hafızaya önemli katkılar sunduğu konusunda görüş birliğine vardı.

Vak‘anüvis Ahmed Lütfi Efendi

Vak‘anüvislik Kurumu Nedir?

Ahmed Lütfi Efendi, Osmanlı Devleti’nde resmî tarihçilik görevini üstlenen vak‘anüvislerden biridir. Vak‘anüvislik, Osmanlı Devleti’nde resmî tarih yazıcılığı görevini ifade eder. Yaklaşık otuz yıla yakın süreyle bu görevi yürütmüş, 19. yüzyılın özellikle Tanzimat sonrası dönemine ilişkin olayları devlet adına kayıt altına almıştır. Ayrıca kazaskerlik makamına kadar yükselmiş, Osmanlı bürokrasisinin üst kademelerinde görev almıştır.

Tanzimat Dönemindeki Yeri

Ahmed Lütfi Efendi’nin kaleme aldığı metinler, Tanzimat dönemi Osmanlı modernleşmesinin idarî ve siyasî yönlerini anlamak açısından temel kaynaklar arasında yer alır. Reform sürecinin içinden bir devlet adamı olarak yazması, eserlerine hem gözlem hem de resmî bakış açısı kazandırmıştır.

İlmî ve İdarî Şahsiyeti

Ahmed Lütfi Efendi, yalnızca olayları kaydeden bir tarihçi değil; dönemin ilmî çevreleriyle temas hâlinde olan, devlet aklını ve bürokratik zihniyeti kalemine yansıtan bir müelliftir. Metinlerinde dikkatli bir dil, ölçülü bir üslup ve devlet düzenini önceleyen bir bakış hâkimdir.

Devlet–Tarihçi İlişkisi Bağlamı

Ahmed Lütfi Efendi’nin eserleri, Osmanlı’da tarihçinin devletle kurduğu ilişkiyi göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Resmî görevle yazılan metinler, dönemin siyasal gerilimlerini ve idarî sorunlarını satır aralarında yansıtır.

Ahmet Cevdet Paşa

Devletteki Makamı

Ahmet Cevdet Paşa, Tanzimat döneminde Osmanlı Devleti’nin en etkili devlet adamlarından biri olarak görev yapmıştır. Çeşitli nazırlık görevlerinde bulunmuş, hukuk ve eğitim alanlarında reform çalışmalarına öncülük etmiştir.

Tarihçi ve Hukukçu Kimliği

Cevdet Paşa, Osmanlı tarih yazımının temel eserlerinden biri kabul edilen Tarih-i Cevdet’in yazarıdır. Ayrıca Mecelle’nin hazırlanmasında üstlendiği rol ile Osmanlı hukuk sisteminin modernleşmesine yön vermiştir.

Ahmed Lütfi Efendi ile Aynı Zihniyet Dünyası

Ahmed Lütfi Efendi ile Cevdet Paşa, aynı dönemin idarî ve ilmî zihniyetini temsil eden iki önemli isimdir. Her ikisi de devlet görevleri ile tarih yazıcılığını birlikte yürütmüş, Osmanlı’da kalem ile iktidar arasındaki ilişkiyi şekillendirmiştir. HIDIR ULAĞ- KENT YAŞAM

{ "vars": { "account": "G-LFQRKY8JGD" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }