(Bir festivalin ardından)

1 Nisan 5 Nisan tarihleri arasında 3. Portakal Çiçeği Festivali yapıldı Adana’da.

Geçen yıl 2. Kez yapılan festivalden iki hafta önce yapıldı bu kez. Yağmurda vardı, serinlikte.

Ama ne yağmur engel oldu konserlere, etkinliklere ne de serinlik.

4 Nisanda yürüyüş vardı halkla protokol ve ünlülerin yan yana olduğu. Yaklaşık 90 bin kişi yürüdü yaklaşık 80 bin kişide kenarlardan izledi.

Festival boyunca lokantalar kafeler doldu doldu boşaldı.

 Çay-kahve de içildi bira-rakı da..

Piknik alanları, ana caddeler her sınıftan her yaştan her cinsten her renkten ve her dinden insanlarla iç içe kaynaştı.

Kente gelen ünlüler halkla birlikte yürüdüler ve belediye bahçesinde Adana çifte tellisini oynadılar.

Yürüyüş, Rio Karnavalına benzemişti ama samba okulları ve rekabet yoktu yürüyüşte. Okullar, özel okullar, spor kulüpleri, sivil toplum örgütleri destek verdiler yürüyüşe ve diğer etkinliklere.

Tamam çok güzeldi, şendi, renkliydi ama bir özelliği vardı ki örnek oldu tüm dünya festivallerine.

Adana insanının hırçınlığı dillere destandır, erkeği ile kadını ile.

Festival boyunca vukuat olmadı dersem inanır mısınız?

Hem vallahi hem billahi festival alanlarında vukuat olmamıştır.

Rakının biranın su gibi aktığı, acılı Adana’nın ciğerin ve soğan kokusunun yayıldığı portakal çiçeği kokusuna karıştığı festival vukuatsız son bulmuştur.

Tıka basa dolu lokanta ve kafelerde uzun oturan müşterilere sırada bekleyen müşterilerin tepki göstermesi dışında ki (orda da sitemkâr konuşmalarla sınırlı kalmıştır) vukuat olmamıştır.

İşte budur olgunluk ve kentine sahiplenmek.

Bura da yerel yöneticilerin hakkını vermek te lazım Büyükşehir Belediye başkanlığı ve Sarıçam İlçesi MHPli, Çukurova ve Seyhan Belediye Başkanları CHPli ve gayet iyi birlikte olgunlukla kurtardılar festivali haliyle Adana’yı.

Ha, arada bir de AKPli belediye var  Yüreğir ilçesi, onu geçiyorum varlığıyla yokluğu bir garibimin.

CHPli ve MHPli başkanları bir televizyon yayınında dördünü birlikte hemde canlı yayında izledim bir birlerine karşı efendice davrandılar. Sataşmaları bile mizah yoluyla ve kırıcı olmadan yapıldı. Zeydan Karalar’ın  (Seyhan Belediye Başkanı) Hüseyin Sözlü’nün (Büyükşehir Belediye Başkanı) ben aday olduğum yerde başkası kazanamaz sözüne karşı söylediği, benle (Büyükşehir için) yarışırsan beni ütemezsin (Adana dilinde yenemezsin) demesine çok güldüm.

Dilerim seneye daha büyük, daha güzel ve aynı olgunluk içinde vukuatsız bir festivalimiz olur.