Ses Partisi’nin organize ettiği Sultanahmet’te bulunan Loop Garden Cafe’deki kahvaltı organizasyonunda İsrail ile Filistin arasında çıkan çatışma sonrasında tüm bölgenin ve hatta dünyanın karşı karşıya kaldığı tehlikelere dikkat çekildi.

Ortadoğu hakkında geniş tarihsel bilgilere sahip olan ve Batılı ülkelerin güçlerinin bulunduğu ülkelerdeki süreçleri yakından takip eden Ses Partisi Genel Başkanı Ayhan Bilgen, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmanın tüm Ortadoğu’ya sıçrayıp, Türkiye’yi, Avrupa’yı ve hatta tüm dünyayı tehdit edebileceğini söyledi.

BİLGEN: TEK SEÇENEĞİMİZ BARIŞ

Çatışmanın yeni olmadığını ve neredeyse bir asırlık sorun olduğuna dikkat çeken Bilgen, “Sorunun 75 yıllık bir tarihi var. Bugüne kadar çözümsüzlükten fayda sağlayan güçler olmasaydı herhalde çözülürdü. Bu geçen uzun yıllar boyunca kan, işgal, gözyaşı ve acı var. Çözüm yolunda hiçbir çaba yok aksine böyle devam etmesi için bir istek var. Bugün de bu artık sürdürülemez durumda. Elbette bir çocuğun ölümü çok önemlidir ancak işin insani boyutu, insan hakları boyutu ne kadar önemliyse politik boyut da o kadar önemlidir. Barışın egemen olması o kadar önemlidir.” dedi.

Adnan Oktar'ın işlediği 'Yaratılış Teorisi' yeni Milli Eğitim müfredatında Adnan Oktar'ın işlediği 'Yaratılış Teorisi' yeni Milli Eğitim müfredatında

LÜBNAN’LAŞMA OLABİLİR”

Şu an yaşananların daha önce bölge ülkelerinde de ifade eden Bilgen, “Bu çatışmanın Irak, Suriye ve İran’a da yayılacağını düşünüyoruz. Muhtemelen bağımsız Filistin devleti ile bu sorun çözülecek gibi duruyor ama bu bağımsız devletin başkenti ve kazanımları neler olacak bunlar önemli. Gazze’nin muhtemelen boşaltılacağını göreceğiz. Enerji ve deniz yolları açısından Gazze’nin stratejik bir önemi var. Kara operasyonu başlarsa eğer sokak çatışmaları başlayacak. Bunları Lübnan’da tecrübe ettik ve bu sürecin aynısın Gazze’de görebiliriz. Türkiye halkının tercihi Filistin halkının yanında durmaktır ama bir taraftan da savaşın kazananı olmayacağı, herkesin büyük kayıplar vereceğini düşünerek bizim barıştan yana bir siyasi değerlendirmeyi yapmamız gerekiyor. Avrupa ülkeleri İsrail’den yana pozisyon aldılar ama bu ateş büyüğünde ve Ortadoğu’da güven olmazsa Avrupa’da da huzur kalmayacak. Onları barıştan yana tavır takınmaya çağırıyoruz. Çatışma silah tüccarlarının işine yarayabilir ama orta uzun vadede herkes için kaos demektir. Türkiye hükümetinin de bir an önce barışın egemen olması için pozisyon almasını istiyoruz. Bölge ülkeleri de bu sürecin doğrudan muhatabı olacak. Filistinliler, Araplar, Hristiyanlar, Museviler, Türkler ve Kürtler barış içinde bölgede yaşamalıdır. Türkiye’nin de daha etkin bir süreç yönetimi yapması gerekir. Bu kıvılcım Beyrut ve Ürdün’e sıçrarsa başka hesapların yapıldığı ortaya çıkabilir. Bu ateşin tüm Ortadoğu’yu ve tüm dünyaya yayılması kaçınılmaz görünüyor.” diye konuştu.

“BATILILAR KADAR ORTADOĞULULAR DA SORUMLU”

Her iki tarafın da sorumluluğunun bulunduğunu ifade eden Bilgen, “Biz özellikle adil bir barışın altını çizmek istiyoruz. Uzaktan destek vermek önemlidir evet ama esas olan barıştır. Biz bu konuda hem batıyı hem de İslam dünyasını karşılıklı anlayışa davet ediyoruz.

Biz bir kez daha şunu söylüyoruz; Bu uzun yıllardır süren çatışmanın sorumluluğu batıda İsrail’i destekleyen ülkeler kadar Ortadoğu’da Filistin’i yeterince desteklemeyen rejimlerdedir. Bu rejimler İsrail’i kendi iktidarları için bir araç olarak kullandılar ve on binlerce Filistinlinin yıllardır bu bedelleri ödemesinin sorumluluğunu üstlerine aldılar. Bundan sonra daha adil bir yerde durmalarını temenni ediyoruz.” dedi. Sümeyra Duğan/KENT YAŞAM

Editör: Anıl Kılıçlı