Merkezi Küçükçekmece’de bulunan Iğdırlılar Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı olduğum 2021’de dernek merkezinde soykırımı anlatan fotoğraf sergisi gerçekleştirmiştik. İSTAD (İstanbul Türkiye Azerbaycan Dayanışma ve Kültür Derneği) Başkanı Sefer Karakoyunlu ile birlikte gerçekleştirdiğimiz soykırım fotoğraf sergisine pandemi şartlarında dahi siyasetten ve sivil toplum kuruluşlarından çok sayıda vatandaş katılmıştı.

Katılan dostlara teşekkür ederken özetle şunlara değinmiştim; “Ermeniler dünyanın gözü önünde ve açık açık soykırım yapmışlardır. Aradan (2021’de) 29 yılın geçmesine rağmen hâlâ bu dava uluslararası mahkemelerde gündeme gelmedi. Yani vahşet, vahşeti yapanların yanına kalmamalı. Yapılanlar Birleşmiş Milletler‘in kabul ettiği ‘Soykırım’ tarifine birebir uymaktadır. Bu nedenle bu insanlık suçunu işleyen Ermeni yetkililerin yargılanmasını istiyoruz!” demiştim. Bugün de aynı düşüncedeyim ve aradan 32 yıl geçmesine rağmen, işgal altındaki topraklarımızın büyük çoğunluğu geri alınmasına rağmen bir gecede (tespit edilen) 613 kişiyi hunharca öldürdüler, yüzlerce kayıp, yüzlerce yaralı ve binlercesi kayıp unutulmadı unutulmayacaktır. Hocalı Katliamı, sadece Azerbaycan'ın değil, tüm insanlığın ortak acısıdır. Bu vahşi soykırımın unutulmaması ve tanınması için Türk Dünyası bir araya gelmeli, uluslararası toplumu duyarlılığa çağırmalı ve hatta baskı yapmalı.

İSTAD Başkanı Sefer Karakoyunlu ile birlikte bu duyarlılığı oluşturmak için yıllardır çaba sarf ediyoruz. Azerbaycan ile güçlü bağımız oradan gelip etkinliklerimize ortak olan medyadaki meslektaşlarımızın da son yıllarda artan hassasiyeti ve organizasyon güçleriyle daha fazla kişiye ulaşmaya başladık. Ermenilerin özellikle Fransa’da, Avrupa’nın büyük bir bölümünde ve Amerika Birleşik Devletleri’nde lobicilik faaliyetleri var. Bunları yıllardır aşmakta güçlük çekiyoruz ve bunun için diyoruz ki daha çok kişiye ulaşıp, Türk dünyasını tek bir olgu etrafında toplarsak Ermenilerin lobilerine karşı elle tutulur sonuçlar alabiliriz.

ERMENİLER SAVAŞ SUÇU İŞLEDİ

Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ bölgesi üzerindeki anlaşmazlık tırmanmış, çatışma zemin bulmuştu. Hocalı, bu çatışmanın en trajik noktalarından biri oldu. Ermeni güçleri tarafından kuşatılan kasaba, sivil halkın yaşadığı bir cehenneme dönüştü. Kadın, çocuk, yaşlı demeden binlerce insan hunharca öldürüldü, yaralılar ise çaresizlik içinde kendi kaderlerine terk edildi.

Dünya tarihine kara bir leke olarak geçen, insanlık vicdanını derinden sarsan trajedilerden biri olan Hocalı Katliamı, 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan'ın Hocalı kasabasında gerçekleşti. Soykırımın acı izleri hâlâ taze, vicdanlar ise bu vahşeti unutmakta güçlük çekiyoruz.

Bugün, Hocalı Katliamı'nın 32. yıl dönümünde, bir kez daha bu insanlık suçunu hatırlamak ve hafızamızda canlı tutmak zorundayız. Unutmamalıyız ki, tarih boyunca yaşanan acılar, gelecekteki nesiller için birer ders olmalıdır.

Hitler liderliğinde Nazilerin Yahudilere yaptıkları ve günümüzde Gazze’de yaşananlar neyse Hocalı da aynı seviyede bir vahşettir. Bunun o soykırımlar gibi kabul edilmesi için dünya medyasının sahibi olmamız mı gerekir?

Toplumlar arasında barış, ancak geçmişin acılarıyla dürüst bir şekilde yüzleşmekle ve uluslararası hakemler eşliğinde adil bir yargılanma şartıyla mümkündür.

Bakan Bolat: İsrail’le ticaret haberlerinin arkasında FETÖ var Bakan Bolat: İsrail’le ticaret haberlerinin arkasında FETÖ var

Yaşasın Azerbaycan-Türkiye, kardeşliği yaşasın insanlık diyoruz.

Editör: Anıl Kılıçlı