Ermeni katliamının yıl dönüm olarak kabul edilen 24 Nisan tarihinde mezarı başında andıkları Kütahya Mutasarrıfı Faik Ali Ozansoy’u “Atalarımıza sahip çıkan ve yurt sevgisini yazdığı şiirlere yansıtan bir kahraman” olarak anlatan Bakırköy Belediye Meclis Üyesi CHP’li Nurhan Çetinkaya düşüncelerini paylaştı.

Çetinkaya, 1915 yılında gayrimüslüm vatandaşlar için, İttihat ve Terakki merkezinden gelen emirlere karşı çıkarak Ermenileri sürgüne göndermemiş, kimi zaman onlara kalacak yer ve yiyecek sağlamış, kimi zaman da aldığı ölüm tehditlerine rağmen Ermenilere kol kanat germiş Kütahya mutasarrıfı Faik Ali Ozansoy’un, Ermeniler için büyük bir kahraman olarak anıldığını söyledi.

ATALARIMIZA SAHİP ÇIKAN KAHRAMANLARI UNUTMADIK

“Tanrı bu ülkeye ve insanlarına bir daha böyle bir acı yaşatmasın” diyen Çetinkaya, büyüklerinden ve tarihi kaynaklardan edindiği bilgilere göre, Faik Ali Ozansoy’un Talat Paşa’nın tehcir emrine karşı durmakla kalmadığını, “Ermenilerin şehir ekonomisine büyük katkıları var. Müslüman ahalide bu durumdan memnun. Kütahya’da herhangi bir asayiş sorunu da bulunmuyor” diyerek cevap verdiğini ve görev yaptığı süre boyunca da Kütahya’da tek bir Ermeni’nin tehcir edilmediğini anlattı.

Ayrıca Ermeni çocukların eğitimine devam etmesi için yeni bir okul açılmasına destek olmuş, Ermenilerin Kızılay’a yaptığı bağışları yine fakir Ermenilere dağıtmış ve korkudan din değiştirmek isteyenlere engel olarak, çevre vilayetlerden Kütahya’ya sığınan Ermenilere yer ve yiyecek yardımı yapmış Faik Ali Ozansoy’a teşekkür etmek isteyen atalarının, kilisesinin avlusuna bir “şükran kitabesi” koyduklarını “Ermeni halkını ıstırap dolu günlerinde koruyup kollayan ve insani bir tutum sergileyen mutasarrıf Faik Ali Bey anısına” diye yazdıklarını anlattı.

Şükran kitabesine karşılık Faik Ali Ozansoy’un “1915’te yaşanan olayların halk tarafından yapılmadığını, cinayetlerin birtakım hain vatan haydutları tarafından işlendiğini ve Türk vatandaşların bu tür olaylara yüz çevirerek katılmayacak kadar haysiyetli olduğunu bütün dünyaya en gür sesinizle duyurmak sizin vicdani bir vazifenizdir. Bana şükranlarınızı dua ederek göstermeniz yeterli. Sizden sadece bir dua istiyorum” dediğini hatırlatan Nurhan Çetinkaya, “Bizde insanlığın hidayeti, huzur ve selameti için, vatanımızı ve milletimizi dahili ve harici düşmanların şerrinden koruması için tanrıya dua ettik” dedi.

TEK ÇÖZÜM YÜZLEŞEREK, UZLAŞMAK

1915’te yaşanan olayların soykırım olarak tanımlanıp tanımlanamayacağı tartışmasının yıllardır sürdüğünü ve konuyla ilgili düşüncesini sorduğumuz Çetinkaya, “Bu olayları kışkırttıkça, galibi biz olmayız” dedi.

Soykırım iddialarını ne inkar etmenin, ne de kabul etmenin kimseye faydası olmayacağını, silah tüccarlarına, provokatörlere, kaosa ve bunlardan nemalanan hastalıklı ruhlara hizmet etmekten başka bir işe yaramayacağını ifade eden Nurhan Çetinkaya, “Nasıl ki o dönemler hasta ruhlu insanlar varsa, Ermenileri koruyup kollayan devlet adamları da varmış. Demek ki uzlaşı tek çözüm ve biz bu sorunu karşılıklı çözerek rol model yaratır, bu işten nemalanmak isteyenlere fırsat vermiş oluruz” diyerek devam etti.

“Ben kızıma karşındaki arkadaşının dedesi, senin dedene böyle yapmış. Sen de ona göre davran diyemem ki” ifadelerini kullanarak, yaşanan felaketlerin insanlık adına büyük bir hata olduğunu belirten Ermeni asıllı CHP’li Meclis Üyesi ve Adalar Platformu Sözcüsü Nurhan Çetinkaya, tüm bunların toplumsal bakış açısıyla değişebileceğini söyledi.

Çetinkaya, “Bazıları bunun hukuki bir tartışma olduğunu ileri sürerken, bazıları da tartışmanın tarihçilere bırakılması gerektiğini savunuyor. Bende hayatı bütün olarak ele alıp, insanı, hayvanı, doğayı sevmeyi savunuyorum. Yaşanan hataları karşılıklı kabul ederek, uzlaşmanın topluma huzur getireceğine inanıyorum” dedi.

Renkleriyle geçmişi, bugünü ve geleceği simgeleyen ‘Unutmabeni Çiçeği’nin Ermeniler tarafından önem taşıdığını, her bir yaprağı, 1915’ten sonra Ermenilerin dağıldığı farklı kıtaları temsil ettiğini söyleyen Nurhan Çetinkaya, “Bizim kavgamız asla kimlik kavgası olmamalı” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Selvi Sarıtaç / Kent Yaşam

Editör: Haber Merkezi