Aşk Yazarı Mustafa Çifci
Sarıyer Edebiyat Günleri - 2025
Sarıyer Belediyesi tarafından uzun yıllardır geleneksel hale gelen Sarıyer Edebiyat Günleri’nin 2025 dönemini de geride bıraktık.
İstanbul’da bu organizasyon tüm şehre örnek olmaktadır. Diğer yerlerde bunun gibi düzenli, tertipli ve bir benzeri daha yok desem doğru olacaktır.
Yıllardır katıldığım fuar ve imza günleri arasında en iyi planlanmış Sarıyer Edebiyat günleri yer almaktadır. Vardığımızda masamız hazır, isimlerimiz yazılmış durumdadır. Bu, biz yazarlar için önemi büyüktür. Bu düzen, hem yazarın kendisine saygısını arttırır, hem de içsel huzuru ve güveni yaşartır. Takdire şayandır.
Sanat, hep farklıdır.
İnsanı, doğayı, çevreyi düşünür. Sanatçı, manevi alanı gelişmiş insandır. Sanat hep özeldir. Sanat, insanla çoğalır. Ve sanat iyi niyetli insanların başarabildiği bir oyundur. Sanat, bir anlamda insanın insanla çoğalmasıdır. Sanat, bir anlamda insanın iç dünyasını paylaşmaktır.
Sanata önem veren Sarıyer Belediye Başkanı Sayın Mustafa Oktay Aksu Beye ziyaretlerinden bir görsel.
Yazara en iyi hediye ne olur?
Sarıyer Edebiyat Günlerinin şöyle bir özelliği daha var; yetkililer her yazarın masasına uğrayıp hem tanışır, kısa sohbet eder ve hediyesini verirler. Ve yazara verilecek en iyi hediye kalemdir.
Bu yıl kalem hediyemi belediye kültür işleri başkanı Sayın Filiz Coşkun’dan almak çok güzeldi, teşekkür ederim.
Sarıyer kitap günlerinden kalan hatıralar ve ziyaretçilerimizden kısa notlar:
İskender Yıldırım Şimşek, hayatımda tanıdığım en farklı insanlardan birisidir. Sevgi dediğimiz olay yüreğinde çok farklı çiçekler açarak kendini göstermiştir. İyi insandır, kaliteli adamdır. Onun sayesinde çok insanla tanıştım, çok dostum oldu. Görüştüğü, tanıştığı her yazar çizerle ilgilenir, kitapları hakkında yazılar yazar. Ve çok çok kitap okuyan birisidir. Ziyareti için kendilerine teşekkür ederim.
Ve yan masamdaki değerli yazar Ferda Birinci..
“Gölgeye Yazdıklarım” adlı kitabıyla katılmış. Ferda Hocam aynı zamanda bir eğitimci, edebiyat öğretmeni. Kitabını daha sonra okuyup değerlendireceğim. Sessiz, sakın, durgun hali yüzüne ayrı bir güzellik kazandırmış, güzel bir insan. Kendi içine bakmasını öğrenmiş, kendi yüreğinde, kendi resmini görebilmeyi başarmış bir öğretmen. Bir eğitimci olan Ferda Birinci, öğretmen olmanın ayrıcalığını, farkındalığını ve nasıl olması gerektiğini konusunda bilinçli bir öğretmen olduğu kitabından belli. Zira kaç öğretmenin bir şiiri, bir köşe yazısı var ki? Kaç spor öğretmeninin bir spor dalında lisansı ya da kaç müzik öğretmeninin bestesi, şiiri, çaldığı bir müzik aleti var? Yok, olanlar da çok çok az…
Bende aşağıdaki kitaplarımla katıldım.
Ve yine aramızda değerli bir şair olan Gülşen Şenderin vardı. Şenderin, Basad Edebiyat kolu başkanı olup, yazarları, şairleri her ay düzenli toplar, her ay bir yazarı konuk eder, söyleşiler yapar ve gelen her şairin de şiirini okumasına fırsat verir. Güzel, etkili ve kaliteli bir iştir yaptığı, geçmiş bir dönemde beni de konuk etmişti, bir kez daha kendilerine teşekkür ederim.
Şairin, “Aşk Baharı” adlı şiiri
Sevgi kalbimdeki atan damarsa
Gel de nefes nefes, hesabını tut
Gönülden her seven böyle yanarsa
Gel de ateş ateş, hesabını tut...
*
Aşk Baharı kalpte bir kez açarmış
Kimi candan sever, kimi kaçarmış
Kimi çok sevilir, kimi yanarmış
Gel de heves heves, hesabını tut...
*
Sinemdeki yanış senden armağan
Bir büyülü aşka, ererse insan
Ne hayale sığar, ne yeter zaman
Gel de enfes enfes, hesabını tut...
Gençlik heyecanı söndü demeden
Kalbimdeki sevdam örselenmeden
Açan bu baharda, har tükenmeden
Gel de güneş güneş, hesabını tut...
Yine aramızda belediye kültür işlerinin yetkililerinden değerli yazar Özcan Aydın hocam vardı. “Mümkünlerin Kıyısında” adlı kitabını imzaladı. Çok güzel, özenle kaleme alınmış bir eser..
Ayrıca etkinlik alanında değerli şair, gazeteci dostum Tuncay Dağlı, değerli Şair Mehmet Kılınç, değerli Şair leyla Salbaş, değerli Şair Şengül Yıldırım, değerli şair Ahmet Tığlı, değerli şair İsmet Kaymak ile de görüşmenin ayrı bir tadı vardı. Ayrıca fotoğraflar için İdil Bilge’ye de teşekkür ediyorum.
Ayrıca afiş için destek veren, yanlış yazılmış soyadımın düzetilmesini anında yaptırıp gönderen, arayan, soran değerli Ahmet Gürkan Yeşilbaş’a, değerli Nihal Yılmaz’a çok teşekkür ederim.
Kitabı bana ulaşan değerli şair Dr. Necdet Uçan “Yüreğimin Yangın Yeri” adlı şiir kitabı için teşekkür ediyorum. Necdet Hocam, hangi şairin, yazarın yüreğinde yangın yok ki? Ne mutlu size ki bu yangını kelimelere dökebilmişsiniz. Ve diyorum ki, keşke her acının, her özlemin bir reçetesi olsaydı ama yok..
Ve günün sonunda dönüş yolu
Otobüsteyim. Yanımda İskender Şimşek, Şengül Yıldırım var. Kimi zaman anılardan, kimi zaman edebiyattan tatlı bir sohbetin içinde yol alıyoruz. Kalabalık bir ortam. Düşmemek için sağlam tutunuyorum. Günü güzel bir sohbetle bitirmenin huzurunu tam içimde hissediyorum. Çünkü biliyorum ki, bir daha aynısını yaşamam asla mümkün olmayacak. Gelecek yıl, aynısını aynı günde yine buluşalım, yine birlikte dönelim desek ne mümkün… Ne aynı otobüs olacak, ne aynı ben, ne de dostlarım aynısı olacak. Hepimiz, her şey az da olsa değişecek. Kim bilir hayat bir yıl içinde bize neler gösterecek, neler verecek, bizden neler alacak… Kim bilir neler yaşayacağız? Hepimizin eksik kalan özlemleri var. Hepimizin, yaralı aşkları, acı hayatları, yaşadığı hüzünlü günleri var. Ve hepimizin ağız dolusu güldüğümüz bizi biz yapan tatlı anılarımız var. Bunları yazarken, bir şeyi daha tespit ettim: kötü insanların gözyaşları az oluyor! Ağlayanlar ve daha fazla acıyı hissedenler hep iyi insanlar..
Etkinlik için emeği geçen herkese kocaman selamlar olsun.
Bakalım hayat gelecek yıl nasıl bir etkinlik bize sunacak, nasıl bir yazı yazdıracak, çünkü her yılın yazısı farklı oluyor. Hepimizin, herkesin her şeyi gönlüne göre olsun. Sağlıklı, huzurlu, sevgi dolu yarınlar hepimizin, hereksin olsun. Dünya’nın en çok sevgiye, dostluğa ihtiyacı var… Aşk Yazarı Mustafa Çifci- 26.05.2025