<br /> Ataköy Sahilinde bir inşaatın yükselmesiyle birlikte, ilçede ilginç olaylar yaşanmaya başladı. Yapılan inşaatların sahili öldüreceği, yasalara uygun olmayan yapılaşmanın kamu yararını zarara sokacağı iddia edilmiş, her hafta yapılan eylemlerle inşaatın durdurulması istenmişti. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, inşaatları durdurma kararı vermişti. Ancak ne olduysa, mahkemenin kararı doğrultusunda inşaatları mühürlemesi gereken Bakırköy Belediyesi, mahkemenin durdurma kararını kaldırmak için bir dilekçe ile İstanbul 10. İdare Mahkemesi’ne başvurmuştu. Halkın arasında çeşitli söylentilere neden olan bu girişim, hukuk çevresinde de ‘Skandal’ olarak nitelendirilmişti.<br /> <br /> <strong>ASLINDA NELER OLDU?<br /> </strong><br /> İstanbul İdare Mahkemesi, PolifarmaŞirketinin yaptığı başvuruyu görüşerek, Ataköy Sahilinde yapılan inşaatı durdurdu. Mahkemenin kararı doğrultusunda inşaatı mühürlemesi gereken Bakırköy Belediyesi, normalde yapılması gereken işlemi yapmak yerine; 10’ncu İdare Mahkemesi’ne bir dilekçe yazarak “İnşaat yasalara uygundur. Burada kamu zararı yoktur. İnşaatın devam etmesi gerekiyor” dedi. Bu dilekçeyle; Türkiye'de ilk defa bir belediye kanunları uygulamayarak, 'Yürütmeyi durdurulması üzerine mühürleme yapması ve kamu yararını düşünmesi gerekirken, olağandışı bir şekilde müteahhitlerin çıkarları doğrultusunda 'Yürütmeyi durdurma kararının kaldırılmasını' istemiş oldu.<br /> <br /> <strong>“İNŞAAT DEVAM ETSİN..!”<br /> </strong><img src="/images/upload/atakoy_sahilindeki_insaat_ruhsatlari_iptal_h2029.jpg" width="600" height="342" alt="" /><br /> T.C. Bakırköy Belediye Başkanlığı Hukuk İşleri Müdürlüğü'nce;Sayı: 25788464.01.641.04.2014/47-12/09/2014 numaralı dosya ile İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'ne gönderilmek üzere İstanbul 10. İdare Mahkemesi'ne verdiği dilekçede şunlar yer alıyor:<br /> <br /> “İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nde açılan işbu davacı taraf, Ataköy 6. Kısım Mah. Sahil bandında bulunan 564 ada 187 parsel sayılı taşınmazda yapılan inşaatlara ilişkin 29/11/2013 tarih 3736 A-B-C-D-E-F-G-H-I-J sayılı inşaat ruhsatları ile dayanağı imar planlarının iptalini talep ve dava etmiştir. Sayın Mahkeme; 15/08/2014 tarihli ara kararı ile işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar vermiştir. Yürütmeyi durdurma kararı, usül ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; 2577 sayılı İYUK’un 27. Maddesi’nde “Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda ‘gerekçe göstererek’ yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkansız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur’ şeklinde düzenleme yer almaktadır. 10. İdare Mahkemesi’nden verilen yürütmeyi durdurma kararında ise amir yasa hükmüne aykırı olarak, gerekçe gösterilmeden idari işlemin hangi gerekçeyle hukuka açıkça aykırı olduğu ve uygulama ile doğacak telafisi imkansız zarar belirtilmeksizin hüküm kurulduğu görülmektedir.Kaldı ki, dava konusu işlemler hukuka ve yasalara uygundur. Davacının yürütmeyi durdurma talepleri mesnetsizdir. Davacı şirketlerin menfaatini ihlal eden ve yürütülmesi halinde davacının uğrayacağı telafisi güç/imkansız zararlar söz konusu değildir. Açıklanan nedenlerle, davalı İdarenin işlemi yasalara ve hukuka uygun olmakla yürütmenin durdurulması kararının kaldırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; İst. 10. İdare Mahkemesi’nin 2014/995Esas sayılı dosyasından verilen yürütmeyi durdurma kararının kaldırılmasına karar verilmesi vekâleten arz ve talep olunur.”<br /> <br /> <strong>“BU İŞ BİZİ AŞAR” DİYORLAR<br /> </strong><br /> Ataköy Sahilde yükselen inşaatın durdurulması için dava açan Polifarma Şirketinin avukatı Mete Han Özkan, basına verdiği son gelişmeleri değerlendirdiği açıklamasında; “Mahkeme kamu zararı olduğu gerekçesiyle buradaki inşaatı durdurdu. 4 aydır burayı mühürlemesi gereken Bakırköy Belediyesi görevini yapmaktan kaçtı. Zabıta Müdürünü ‘Mahkeme kararı var, burayı mühürleyin’ diye arıyorum, ‘Bu iş bizi aşar’ diyor. Görünürde halkın yanında oluyorlar ama arka planda dönen işler başka. Burayla ilgili pis kokular alıyoruz. Vatandaşı sokağa döken belediye ne oldu da şirketten yana tavır aldı? Bakırköy Belediyesi halkı kandırıyor.Bunu Bakırköy halkı bilmiyor. Burada çok pis dolaplar dönüyor” dedi.<br /> <br /> <strong>AVUKATLARA SORDUK<br /> </strong><img src="/images/upload/bakırköy ek belge.jpg" width="600" height="1067" alt="" /><br /> Bilgisine başvurduğumuz avukatlar ise, böyle bir uygulama yapılmasına ilk defa karşılaştıklarını ifade ederek; “Bu dilekçeyle kamu yararının gözetilmediği, yalnızca müteahhitleri kollandığı dilekçede de açıkça görülmektedir”diye hukuki görüş bildirdiler.<br /> <br /> <br /> <br type="_moz" />