İstanbul’un yakıcı bir deprem gerçeği var. Başakşehir’in Güvercintepe, Şahintepe ve Ziya Gökalp mahalleleri ise hâlâ çamurla, çarpık yapılaşmayla ve hizmet eksikliğiyle boğuşuyor. Hal böyleyken Başakşehir Belediyesi’nin 2026 bütçesi tartışma yaratacak biçimde gündeme geldi.

Belediyenin bütçesi son 7 yılda tam 21 kat artarak rekor kırdı.
2019 yılında 540 milyon TL olan bütçe, 2026’da 11 milyar 500 milyon TL olarak belediye meclisinden geçti.

Asıl dikkat çeken ise bu bütçenin nasıl dağıtıldığı.

Zabıta Amiri Gürsel Aşıkoğlu’na veda: Mesai arkadaşlarından çiçekli uğurlama
Zabıta Amiri Gürsel Aşıkoğlu’na veda: Mesai arkadaşlarından çiçekli uğurlama
İçeriği Görüntüle

2026 yılı harcama kalemlerine baktığımızda tablo şöyle:

Destek Hizmetleri Müdürlüğü: 1 milyar 775 milyon TL

Fen İşleri Müdürlüğü: 1 milyar 525 milyon TL

Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü: 1 milyar 348 milyon TL

Afet İşleri Müdürlüğü: 67 milyon 439 bin TL

Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü: 68 milyon 701 bin TL

Evet, yanlış okumadınız.
Kenti depreme hazırlamakla görevli Afet İşleri Müdürlüğü’ne ayrılan bütçeden daha fazlası, basın yayın birimine ayrılmış durumda.

Şimdi sorulması gereken soru çok net:
Bir belediye, afetlerle mücadele eden biriminden daha fazla bütçeyi basın yayına neden ayırır?

Basın yayın, kent adına ne yapıyor?
Vatandaşın hayatını kurtaracak hangi çalışmayı yürütüyor ki bütçesi afet işlerini geçiyor?

Üstelik bir yandan “tasarruf genelgesi”nden söz edilirken bu paralar nereye harcanıyor?
Kamuoyunun bildiği gerçekler var. Basın Yayın Müdürlüğü’ne ayrılan bu bütçenin, kamuoyunda “havuz medyası” olarak bilinen yapılara aktarıldığı; sürekli yemekler, buluşmalar, ziyaretler ve özel haber anlaşmalarıyla harcandığı iddiaları yüksek sesle konuşuluyor.

Basın Yayın Müdürü Fazıl Ergüt’ün uhdesindeki bu bütçenin, sosyal medyada ve belli yayın organlarında boy boy servis edilen içeriklere gittiğini herkes görüyor.

Ama Güvercintepe hâlâ çamur içinde.
Şahintepe hâlâ riskli.
Ziya Gökalp hâlâ depreme hazır değil.

Sorun da tam olarak burada başlıyor:
Reklamla güvenli şehir olunmuyor.

Celal Karaali