CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, İstanbul İl Başkanlığı’nda bir basın toplantısı düzenleyerek, referandum sonuçlarını değerlendirdi. CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Muharrem Çatalkayaile çok sayıda partilinin katıldığı basın toplantısında, söz alan Baykal, yaptığı açıklamada şunları söyledi:<br /> “İstanbul örgütümüz selamlamak ve kutlamak için geldim. Son referandumda alınan sonuç tarihi bir sonuçtur. Çok önemli gelişmelerin ilk işaretidir. Bu oylamaya en önemli katkıyı yapan örgütlerimizin başında İstanbul geliyor. Bu sonuç Türkiye için bir umut olmuştur. Bu duygunun bize yüklediği sorumluluğu hep beraber hissedelim istiyorum. Bundan sonra da böyle bir noktadan yürümemiz gerektiğini unutmayalım. Bu bir başlangıçtır. Türkiye bakımından her türlü gücü olanağı yetkiyi, devletin günlük siyaset dışında tutulması gereken bütün olanaklarını acımasız sefer edildiği ama öteki tarafta toplumsal farklı kesimler yeter artık dercesine bir dayanışma içerisine girerek, bu tepeden inme baskıcı girişimi, frenleme iradesi gösterdiğine tanık oldum. Özelimiz buydu. Bu çok önemlidir. Ülkem adına iftihar ediyorum, buna katkı yapan herkesi bütün vatandaşlarımızı yürekten kutluyorum. Çok büyük bir iş başardınız, hepinizi kutluyorum.<br /> <strong>‘Yüzde 50 artı 1 ile anayasa olmaz’</strong><br /> Gerçekten büyük bir sonuçtur. Bunu doğru okumak gerekir. Bu tablonun doğru algılanması, değerlendirilmesidir. Kritik ortamı değerlendirerek, bu konuda çok soğukkanlı, gerekirse acımasız, alçak gönüllü, kucaklayıcı bir yorum yapmaya ihtiyaç var. Söylemek istediğim bir temel nokta şudur. Bu sonuç olağan, demokratik referandum oylamasından çıkması gereken bir sonuç değildir. Anayasa oluşturulamamıştır. Şimdi bu mecliste oluşturulamayan anayasa milletin önüne referandumla konmuştur. Yani inşai bir referandumdur. Doğru dürüst müzakere edildi mi? Hayır. Genel kurul aşaması oldu bittiye getirildi. Meclis dışında Türkiye platformları dahil edilmedi, tam tersine engellendi. Yönlendirme, cesaretlendirme olmadı. Meclisten geçerken de 12 milletvekili tutukluydu, OHAL vardı. OHAL’in çalışmaları engelleyici yığınla örneği oldu. Eşitlik yoktu. Basın baskı altındaydı. Usulsüzlüklerle dolu bir seçim. Sonuç yüzde 50 artı birle Anayasa olmaz.<br /> <strong>‘2019’da bitecek maçı Türkiye kazanacak’</strong><br /> Bizim bütün anayasalar yüzde 90’larla geçti. Yüzyıldır anayasal köklü geleneklerimiz oluşmuş. Bu köklü anayasalar Türkiye’yi bugüne taşımış, şimdi bu anayasal düzeni tahrip eden, kişisel bir yönetim anlayışını öne çıkaran bir düzenlemeyi yüzde 50 ile kabul etmek kimsenin onaylayacağı bir şey olmaz. Bu kimseye onur katacak bir tablo değildir. Bu referandum süreci bu, sayım süreci bu, sonuç bu. Bu olmadı. Bunu bir siyasi çatışmaya mahal vermek amacıyla söylemiyorum. Bu sahip çıkacağımız, bizi geleceğe güçlü taşıyacak bir anayasaya sahip etmedi, tam tersine büyük bir anayasa sorununu kucağımıza koydu. Bu iş bitmedi. Dünyanın pek çok yerinde anayasaya bu rakama göre anayasa değiştirilmez. Vicdanınız ve aklınız size böyle olur diyor mu? Böyle Türkiye huzur içinde yönetilir diyemeyiz. Bir anayasa krizi ile karşı karşıyayız. Bu hiçbir şekilde maç bitti anlamını taşımaz. Bu tablo maçın bittiğini göstermez. Daha birinci devredeyiz, bir de ikinci devre var. Daha 2019’da görülecek hesabımız var. Maç 2019’da bitecek ve tüm yüreğimle inanıyorum ki Türkiye bu maçı kazanacak. FİDAN UĞUR-KENT YAŞAM <br />