CHP Beyoğlu Gençlik Kolları Başkanlığı’nın Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde düzenlediği etkinlikte çocuk istismarı bir kez daha protesto edildi. İstiklal Caddesi’nde ‘Çocuk susar, ses susma, istismara sessiz kalma’ , ‘Çocuk çocuktur, gelin olmaz’, ‘Diyanet elini çocuklardan çek’, gibi sloganlarla İstiklal Caddesi’nde çocuklara pamuklu şeker dağıtan partililer yapılan basın açıklamasının ardından sessizce dağıldılar. Etkinliğe CHP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Burkay Düzce, CHP Beyoğlu İlçe Başkanı Bekir Özcan, Kadın Kolları Başkanı Dilek Güldür, Gençlik Kolları Başkanı Atakan Taşbilek ve çok sayıda partililerin katıldığı protesto eyleminde yapılan basın açıklamasında şu ifadeler yer verildi; Dünyada Çocuk Bayramı olan tek ülkeyiz, Ancak ne yazık ki geldiğimiz şu noktada Avrupa’daki en yüksek çocuk yaşta evlendirilen kız çocukları oranına sahip konumdayız. Toplumumuzun kanayan yarası olan çocuk istismarının engellenmesi için istismarcılar hiçbir durumda ceza indiriminden yararlanmamalı ve en ağır şartlarda cezalandırılmalıdır. ‘Çocuk istismarlarının üstü örtülmemeli’ Konuya ilişkin önlemler arttırılmalı ve eğitim programları oluşturulmalıdır. Cinsel istismar ve kalanıyla ilgili ciddi bir farkındalık sağlamalı ve mücadele edilmelidir. Çocuklarımızın korkudan başlarından geçen bu olayları saklamaları ve bu olayları yaşayan çocuklarla görüşmesi gereken uzmanların sayısının yeterli olmaması bu konuların gizli kalmasına en büyük etkendir. Dünyada son dört yılda çocuklara taciz ve şiddet uygulamaları yüzde doksan (%90) artış göstermiştir. Bu yaşanan taciz ve tecavüze olaylarının tahmini bir rakamla %5’i ortaya çıkarken yüzde %95 i gizli kalmaktadır. Adliyelerde 4 tecavüz vakasından biri çocuklarla ilgilidir. Adalet bakanlığının 2016 verilerine göre her ay Adli tıp kurumuna 650 çocuk cinsel istismar vakasıyla gönderilmektedir. Çocuk yaşta evlendirilen kız çocukları meselesi dünyanın her bölgesinde var olan bir sorundur. Özellikle az gelişmiş toplumlarda görülmektedir. ‘Çocuk yaşta evlilikler durdurulmalıdır’ UNICEF’in 2014 verilerine göre 700 milyondan fazla kız çocuğu 15 yaşının altında evlendirilmiştir. Bu sayının 3’te biri yani yaklaşık olarak 250 milyonu 15 yaşından önce evlendirilmiştir. 2015 verilerine göre 15 yaşında evlendirilen kız çocuklarının oranı %3 iken 18 yaşında evlenen kız çocuklarının oranı %14’tür. Dünya sağlık örgütünün 2013 verileri ise 2011-2020 yılları arasında 140 milyondan fazla kız çocuğunun evlendirileceğini ve bunlarında 50 milyonun 15 yaşın altında olacağı ön görülmektedir. Türkiye de ki çocuk yaşta evlendirilen sayısı ise 181.096 olduğu belirtilmektedir. Mülteci çocuklar Meselesi ise özellikle mülteci çocuklar açısından baktığımızda eğitim başta olmakla birlikte sokakta yaşayan çocuklar olması küçük yaşta kız çocuklarının evlendirilmesi ve suça sürüklenen çocuklara dönüşmeleri ilk planda sayılabilir. UNICEF verilerine göre mülteci kamplarında bulunan insanların içinde %34’ü kamplarda ve %66 sı kamp dışında olmak üzere 642.867 kayıtlı Suriyeli mülteci bulunmakta olup bu sayının %53 ü (341.362) çocuklardan oluşmaktadır. Buna ek olarak Türkiye’de yaşamakta olup kayıtlarda görünmeyen 150.000 Suriye vatandaşı olduğu tahmin edilmektedir. ‘Cezalar sonuç alıcı olmalıdır’ Son verilere göre mülteci kamplarında yaşayan okul çağındaki çocukların %20 si ve kamplarının dışında yaşayan çocukların ise yaklaşık %74 ü okula gitmemektedir. Kamplarda yaşayan toplum 75.000 okul çağındaki çocuk arasındaki okul kayıt oranı ise yaklaşık %24 ‘tür. Büyük şehirlerdeki çocuklar başta olmak üzere mültecilerin yoğun olduğu tüm yerlerde dilencilik yaptırılan çocuklar kap kaç yapan çocuklar mendil satan çocukların yoğunluğu dikkat çekmektedir. Bu çocukların bir süre sonra suça sürükleme olasılıkları çok yüksektir. Bu vakaların özellikle istismar vakaları hakkında davalarda hiçbir şartta indirim uygulanmamalıdır. Koşullu salıverme uygulaması cezanın üçte ikisini çektikten sonra tahliye edilme kaldırılmalıdır. İstismara uğrayan kişilerin yaşayacağı travma dikkate alınılarak defalarca kez muayene ve rehabilitasyon görmesi sağlanmalıdır. FİDAN UĞUR-KENT YAŞAM