--Deniz Bakır kimdir? 1982 doğumluyum. Tokat, Zile, Karacaören çocuğuyum. Altınşehir İlköğretim Okulu, Necdet Semker Ortaokulu ve Bahçeşehir Atatürk Lisesi ve Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. İstanbul Barosu’na bağlı, serbest avukat olarak çalışıyorum. Evliyim. Üç kız çocuğum var. --Siyasi kariyeriniz? Cumhuriyet Halk Partisi mevzilerine erken yaşlarda katıldım. Üniversite yıllarında, CHP öğrenci temsilciliği yaptım. CHP Küçükçekmece gençlik kolları eğitim sekreterliği, İBB kurucu gençlik meclis üyeliği, Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Demokrasi Fikir Kulübü kurucu başkanlığı, CHP Küçükçekmece Şahintepe mahalle başkanlığı, CHP Başakşehir kurucu gençlik kolları başkanlığı, CHP Başakşehir Hukuk Komisyonu başkanlığı, CHP Başakşehir İnsan Hakları Komisyonu üyeliği görevlerinde bulundum. CHP 32.Olağan Kongresi il kongresi delegesiyim. --İlçe başkanlığı görevi nasıl bir sorumluluk yüklüyor? Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iradesidir. Önce parti kurumsallığımıza, değerlerimize ve geleneğimize, sonra örgütümüze karşı sorumluluklarımız var. Yerelde ve genelde iktidar olma hedefimizi gerçekleştirmek durumundayız. Başakşehir, demografik eksende, sosyokültürel yapı ve yaşam kriterleri ölçeğinde, kentsel planlama temelinde bilgi birikimi gerektiren bir ilçe. Ulaşımı, erişimi, etkileşimi çok kolay değil. Siyasi tecrübemizle, ilçemizdeki süreçlere dahil olma özelliğimizle, Başakşehir’deki sorunların ve çözümlerin farkında olma deneyimimizle göreve talip olduk. Bundan sonra yapacağımız tek şey, inanmak, çalışmak ve başarmak. --Başakşehir’de neler değişecek? CHP, kökleri olan, tarihsel zenginlikler barındıran, cumhuriyetin ve laikliğin teminatı bir siyasi partidir. Başakşehir’de değişimi isteyen ve hedefleyen bir hareketin parçasıyız. Hiç kimsenin partinin dışında kalmasını istemiyoruz. Barışmayı, kucaklaşmayı, ortaklaşmayı sağlamak zorundayız. Ötekileştirmeden, farklı hissettirmeden, ön yargıların içine itmeden herkesi mücadeleye katmalıyız. İlçe başkanı odası artık hep açık olacak. Makam, kapalı kapılar ardında görüşmelerin yapıldığı bir alan olarak algılanmayacak. Dileyen herkes başkan ve yönetim kurulu ile doğrudan iletişim kurabilecek. Böylece diyalog kalitemiz yükselecek. Çalışma verimliliğimiz istenilen noktaya gelecek. Demokrasi ve birlik ruhundan bahsediyoruz. Bu kavramların hepsi gerçek anlamıyla içimize sinecek. --CHP’nin Başakşehir’de bir mülkiyet edinmesi söz konusu mu? Partimize yakışır şekilde, geniş, fonksiyonel, teknolojik donanıma sahip, gençlik ve kadın kolları departmanlarıyla, komisyon çalışma odalarıyla, ilçe yönetim kurulu toplantı salonlarıyla, etkinlik ve organizasyon alanlarıyla modern bir binaya geçmeyi arzu ediyoruz. Günümüzün ekonomik şartlarını göz ederek, projenin finansal yönünü doğru analiz ederek, reel planlamalarla ilerleyerek, bu önemli konuyu çözümlemek istiyoruz. Fizibilite çalışmalarımız ve kaynak yaratma çabalarımız başladı bile. --Örgütlenme formülleriniz nedir? CHP Genel Merkez’inin ve ilgili kurulların belirlediği yöntem ve usuller var. Başakşehir’in karakteristik özelliğini dikkate almak zorundayız. İlçenin parçalı yapısını doğru anlayarak, bazı stratejiler geliştireceğiz. Kayaşehir’de, Başak ve Başakşehir mahallelerinin kesiştiği bir mevkide ve orta bölge dediğimiz Altınşehir-Güvercintepe-Şahintepe mahallelerini kapsayacak şekilde 3 ayrı temsilcilik oluşturacağız. Orta bölgedeki temsilciliğimize, yakın süre önce kaybettiğimiz Şevki Özbay abimizin adını koyacağız. Salkım örgütlenme modelini örnek alacak ve yeni katılımlarla birlikte örgütün gücünü ileri saflara taşıyacağız. --Üye sayısını artırmaya yönelik hedefleriniz nedir? CHP Başakşehir ilçesi 2008 yılında kurulduğunda, 2800-2900 üyemiz vardı. 10 yıllık zaman dilimi içinde aramıza sadece 1000 üye dahil edebilmişiz. Bu performans elbette yeterli değil. Amacımız, ilk yıl sonunda 1000, orta vadede 2000 yeni üyeyi partimize kazandırmak. Her üyemizin Genel Başkanı’mız sayın Kemal Kılıçdaroğlu kadar sorumluluk aldığı bir süreci beraber yönetiyor olmak. --Yönetim kurulu ekibinizi hangi kriterlere göre seçtiniz? Liyakat esasını önceledik. Geçmiş dönemlerde çeşitli sebeplerle parti dışında kalmış, görev tanımı alamamış, yetenekli, nitelikli, değerli arkadaşlarımızı bünyemize davet ettik. Büyük heyecan ve çalışma aşkıyla önerimizi kabul ettiler. Başakşehir’i CHP’ye kazandırmak gibi büyük bir gayemiz var. Bu duygu ekseninde özveriyle emek verebilecek, gerekirse özel yaşamından, ailesinden fedakarlık edebilecek, niyeti temiz, dürüst insanlarla yol yürüyeceğiz. Gardrop siyaseti artık sona ermiştir. İktidarı mutlaka partimize armağan edeceğiz. --Kanal İstanbul hakkında görüşleriniz? Sürecin başından beri gelişmeleri takip ediyorum. Kanal İstanbul projesinin 5.5 kilometrelik bölümü ilçemizden geçecek. Orta bölgedeki mahallelerimiz, değişimden önemli ölçüde etkilenecek. Buradaki mülkiyet haklarına saygı göstererek, Kanal İstanbul gerçeğinin kente ve halka olan yansımasını net olarak ifade etmek sorumluluğunda ve zorunluluğundayız. Bu bir imha projesi ve rant hareketidir. İstanbul’a hiçbir katkı sağlamayacağı gibi, ekolojik dengeyi bozacak büyük bir felaketin projelendirilmesidir. Konunun geçmişi eskiye dayanıyor. Şahintepe Mahallesi’ndeki planlar, verilen geçici tapular, imar-iskana dair karışıklıklar insanları yordu. Başakşehir Belediyesi, kendi şirketi Başakkent A.Ş yoluyla buralardan parsel parsel yer satın aldı. Başka bir deyişle, vatandaşın hakkına ortak oldu. Bir belediye, neden yurttaşla ortak olmak istesin ki? 18 uygulamasıyla ve diğer maddelerle insanların yerlerinden %42.5 kesinti yaptılar. Orta bölge kentsel dönüşüm limitlerine uygun bir coğrafya değildir. Kendi içinde özellikleri vardır ve bu değerlere göre imar planları yapılmalı, uygulanmalıdır. Belediye yönetimi ve Çevre Şehircilik Bakanlığı, Şahintepe’de insanların elindeki mülkiyetlerin evrak bilgilerini topladı. Kendi hesaplarına göre bir takım arayışlara girecekler. Başakşehir Belediyesi’nin Şahintepe için hazırladığı 1/1000’lik planlar mahkeme tarafından reddedildi. Şimdi dosyayı Danıştay’a götürdüler. Süreç hem kaotik, hem de endişeli bir hal aldı. CHP Başakşehir ilçe başkanlığı olarak, tıpkı Gezi direnişi sürecinde olduğu gibi, gerekirse çadır kurarak, gerektiğinde halkla beraber yan yana durarak ve omuz omuza geleceğimizi savunarak Kanal İstanbul’a karşı muhalif tavrı örgütleyeceğiz. İtirazımızı yükseltecek ve kararlılığımızdan asla taviz vermeyeceğiz. ZerParola aracılığı ile buradan duyurmak istiyorum. --Meclis grubunuzla ilgili çalışmalarınız olacak mı? İlçe başkanlığı olarak, CHP Başakşehir belediye meclis grubumuzla sinerji halinde ilerleyeceğiz. Komisyonlarda görevli meclis üyesi arkadaşlarımıza destek olmak için, elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Başakşehir’in gündemini, belediye yönetiminin yeterliliğini, hizmete bağlı eksiklikleri gözlemleyecek, aktif bir muhalefet refleksi sergileyeceğiz. Meclis grubumuz, 264 bin Başakşehir’li seçmenin hakkını savunmak, gelişmelere duyarlı olmak ve görev sorumluluğu dahilinde fedakarca çalışmak zorunda. Bu bilinç ışığında, programlarımızı belirleyecek ve halkın lehine, halkın tarafında olacak süreçlerin oluşması adına sonuna kadar mücadele vereceğiz. --Örgütünüze mesajınız var mı? CHP büyük ve güçlü bir aile. Bu ailenin bir ferdi, bireyi, neferi olmak hepimiz için gurur vesilesi. Başakşehir’de partimize üye olmaya hazır yüzlerce aile var. Böyle bir tabloyu yaşamak, sonsuz mutluluk veriyor. Bundan sonra, hayatımın ilk sırasını ilçe başkanlığı görevi teşkil edecek. Kongrenin ardından, İBB Başkanı sayın Ekrem İmamoğlu ile yaptığım görüşme son derece önemliydi. Başakşehir’i kazanmaya yönelik inancım, beklentim daha da pekişti. Bizler, sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi, nasıl belediye başkanı, milletvekili olurum hesabı yerine, dava adamı olmak mecburiyetindeyiz. Vakit kaybetmeden dava partisine dönüşmeliyiz. Her türlü baskıya karşı duracak ideolojik birikimi içimizde hissetmeliyiz. Yan yana, can cana, omuz omuza olma vakti gelmiştir. İktidar artık ellerimizdedir.