Iğdır’ın geleceği İstanbul’da masaya yatırıldı Iğdır’ın geleceği İstanbul’da masaya yatırıldı

Oportünist 12 Eylül!

Eylül mağdurlarıydık,
Kimsemiz yoktu...
Yaralarımız aman vermiyordu canımıza.
Kimseye kıymamıştık oysa,
Masumduk...
Rahatsız etmiyordu bizi bu yalancı tarih!
Yırtılan bir pankart gibi,
Şehirlerin ortasına çığ düşürdüyse öfkemiz;
En az bir karıncanın yüreği kadar,
Namuslu ve çalışkandı ellerimiz!
 
Yüreği nasırlı, hala yaşadıklarına rağmen umutla gelecek için çırpınanlar var. 
Onlar Anadolunun geçmişten geleceğe özgürlüğe at sürücüleri. Onlar sadece insanı sevdiler!
Hala da atlarını dikenli yolda sürüyorlar.  
12 Eylül 1980 askeri cuntası, ulus devlet ve bağımsızlık idealini idam sehpasına çıkardı. Bu günü onlar, o cuntacılar yarattı.  Türk-İslam sentezi adı altında ülkemizin tam bağımsızlık taleplerini kör kuyuya attılar. 
Atmakla kalmadılar, cumhuriyet tarihinin inançlı ve direnen kuşağını yerle bir ettiler…
Oysa o kuşağın tek isteği vardı: dünya halkları insanca yaşasın ve ülkeler sömürülmesin.  
Tam bağımsız ve özgürce yaşasınlar…
78 kuşağın ne kadar haklı olduğunu onları öldürenler itiraf ediyor.
Ne diyelim, kahrolasınız demek bir şey getirmiyor.
Dün olduğu gibi bugün ve yarın sevda serçesine merhaba demek yakışır bize.
Merhaba dünün yiğitlerine!
Merhaba karanlıkta yiğitçe yaşayanlara.
Merhaba yarına sevda serçesi hazırlayanlara!
Cuntacılara, darbecilere ve ülkesinic, halkını sömürgeci güçlere peşkeş çekenlere inat merhaba.
Çünkü ''en az bir karıncanın yüreği kadar, namuslu ve çalışkan ellere''
sahipsiniz!
Hep birlikte yaşayalım. 
Yaşatalım.
Sömürgeciye, işgalciye ve insanlığa düşman olan her şeye cellat olalım.

Editör: HABER MERKEZİ