Gazeteye ilk adımıma, okuduğunuz ilk kelimelerime, okuyacaklarınıza öncelikle bir MERHABA ile başlamak istiyorum. Sen nerden çıktın karşımıza diyeceksiniz; haklısınız. İsmim Tülay DİRLİK. 47 yaşındayım, Haziranda 48’e gireceğim. Hayatta vazgeçemeyeceğim iki tutkum var. Biri okumak, diğeri yazmak. Çocuğum yok, evli değilim. Sivas’lıyım. Bilgisayar Öğretmenliği okudum. Sürücü Kursu işletiyorum. Küçükçekmece’de oturuyorum. İlkokul dördüncü sınıftan beri yazıyorum. Olumlu- olumsuz, önemli-önemsiz hayata dair her şeyi yazmayı, yazılmışları okumayı seviyorum. Sizler okuyunca amaaan buda yazılır mı diyeceksiniz belki. Yazıyorum işte. Amacım çok çok basit konularda olsa güzellikleri, kolaylıkları, canlı sevgisini, toplumsal saygıyı birilerinin hayatına dokundurabilmek…

​Güne başlarken, işe başlarken, kısaca başlarken Merhaba sözcüğü değil midir karşımızdakinin yüreğini ısıtan. Hele hele ucuna minik bir tebessüm eklenmişse fethedilmeyecek gönül var mıdır?

Fatura öderken, para çekerken, doğalgaz aboneliği yaptırırken, gittiğiniz kurumlarda, önünde durduğunuz memura sadece gülümseyip, Merhaba demeniz değiştirmez mi davranışları. Hep karşımızdakinden beklemeyelim lütfen. İlk atılan güzel adımlar bizden olsun; gerisi gelir umumiyetle…

​Günlük olayların hikâyesini, okuyup etkilendiğim kitapları, hoşuma giden davranışları, sosyal etkinlikleri, doğası güzel yerleri, hizmeti güzel mekânları, farklı kişilikleri, naçizane önerilerimi, edebi kaygı taşımadan, takılmadan yazarak üretmek ve ürettiklerimi sizlerle her hafta paylaşmak istiyorum.

İlerleyen yazılarımda konularımla etkileşime girmek, benimle daha yakından sohbet edebilmek ister, görüş, soru, sorun belirtmeyi arzu ederseniz, sosyal medya hesaplarım yine adım ve soyadımla oluşturulmuştur. Her zaman beklerim efendim…