Cumhurbaşkanlığı seçimleri Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu arasında kıyasıya bir yarışla noktalandı. Kazanan 21 yıllık iktidar olurken, kaybedense 21 yıldır iktidar olamayan muhalefet oldu. Bu yazı dizimde muhalefetin seçimlerde sırasıyla yanlış yaptığı hatalar zincirini ve kaybetmesinin altındaki sorunlara odaklandım.

İlk olarak Millet İttifakı’nın adayı geç açıklaması eksilerden biri oldu. Öyle ki depremden 1 ay sonra adayı açıklaması büyük tepki çekti. Deprem zamanında canlarımızı konuşurken tartışılacak konu ‘Kim aday olacak?’ değildi. Yapılması gereken kesin ve net olmaktı, onu da Cumhur İttifakı gerçekleştirdi.

İkinci hatalardan biri de yaşlı ve uzun süreli CHP’de görev yapan birini aday yapmak oldu. Halk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uzun süreli ve yaşlı bir aday olmasını eleştirirken Millet İttifakı’nın Kemal Kılıçdaroğlu tercihi de çok yeni bir durum olmadı. Eleştirileri yapan çoğu kişi ise genç aday olan Sinan Oğan’a oy verdi.

Üçüncü hata ise Millet İttifakı’ndaki güvensizlikler ve masadan kalkmalar oldu. Sayın Meral Akşener halkın sesine odaklanmaya çalıştı, ama masadan kalkması da partisine zarar verdi. Bu da kırgın İYİ Partililerin oylarının MHP’ye ve Recep Tayyip Erdoğan’a çekti.

Hatalardan bir diğeri ise Millet İttifakı’nın HDP ve PKK ile anılması oldu. Meral Akşener ve Mansur Yavaş’ın HDP’yi ve PKK’yı eleştirmesi Millet İttifakı’na yetmedi. HDP’nin Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu desteklediğini açıklaması milliyetçi kanattan oylar kaybettirdi. Bunu da Cumhur İttifakı iyi bir şekilde kullanarak propaganda ile oyları topladı.

Millet İttifakı’nın oluşumuna gelirsek; DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve Saadet Partisi’nin Zafer Partisi kadar oy getirdiğini düşünmüyorum. İttifak üzerinde iktidara taraf olacak bir muhalefetin, içerisinde eski iktidarda olan insanların olması oy kaybettiren sebeplerden biri oldu.  

Son olarak Ekonomi, işsizlik ve demokrasi gibi konulara değinen Millet İttifakı’nın sığınmacı sorununu ve PKK olayını geç dile getirmesi hatalardan biri oldu.

Kaybedilen seçimden muhalefetin ders çıkartması gerekiyor, yapılan hataların nedenini araştırması gerekiyor. Gelecekte genç ve dinamik bir adayın cumhurbaşkanı olacağını görmüş olduk. Milliyetçiliğin seçimi belirleyen bir kuvvet olduğunu seçimde görürken, sol bir adayın da kazanamayacağını bir kez daha anladık. Muhalefetin kendine bir ‘Sil Baştan’ yapması gerekiyor.