Kadriye Aybey 1972 doğumlu, sağlık ve maddi sorunlardan dolayı eğitimine devam edememiş. 1989 yılında tekstil atölyesinde ayakçı olarak iş hayatına başlıyor. Tezgâhtarlık, sekreterlik, muhasebe gibi birçok iş kolunda kendini yenileyerek, geliştirerek çalışma hayatına devam ederken bu işlerde mutlu olamadığını fark ediyor. İşte tam da bu noktada hayatına tekrar yön veriyor “Asla pes etme” diyerek okul hayatına geri dönerek yeni başlangıçlar yapıyor.

İşte bu pes etmeyen yaşam mücadelesini gelin hep birlikte Kadriye Aybey’den ‘namı değer Pleksici Kadriye Usta’dan dinleyelim.

“2005 yılında iç ve dış mekan reklam firmasında çalışma hayatına girdim. Orta ikiden terk olduğum için 30 yaşından sonra iş bulmakla zorlandım”  diye ifade eden Kadriye Aybey konuşmasını şöyle sürdürdü:

 “Okumak, üniversiteli olmak tek hayalimdi hedeflerimin içinde. Ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirdim 2008 yılında üniversite sınavlarına girerek şansımı denemek istedim ve başarılı oldum.  2 yıllık üniversite de ‘Halkla İlişkiler Bölümü’ne örgün öğrenim öğrencisi olarak yerleştim 1 yıl hazırlık okudum.  Bu dönemde de birçok işte part time ve periyodik dönemlerde çalışma hayatıma devam ettim. 2009 yılında İngiltere’de, 2010 yılında Amerika San Francisco’da 3 aylık dil eğitimi aldım.”

 “Üniversiteden mezun olduktan sonra uzun süre yaş olayından dolayı iş bulamadım. Bir dergide reklam sorumlusu olarak işe başladım 1 yıl çalıştım çok monoton bir çalışma temposu olduğundan daha fazla devam edemedim işverenim mükemmel bir insandı ama buradaki iş hayatım benim hedeflerimin çok altındaydı.

Tüm reklam firmalarına internetten ulaşarak maillerine CV mi attım. Bu arada beklemek çok can sıkıcı ve sabrım tükenmeye başlıyordu, bekleyen derviş muradına erermiş diyerek hayallerime sarıldım.”

BEKLEDİĞİM İŞ GELMİŞTİ

“2014 yılında şuan halen çalıştığım Pleksi işleme merkezinde işe başladım. Beklediğim iş gelmişti. İşi hızlı bir şekilde öğrendim. Görev tanımım firmaları arayıp randevu talep edip görüşmeye gitmekti. Her şeyden önce işin mutfağını öğrenmeyi seven bir insanım. Bu yüzden insanlara bir şey satarken o işle alakalı bilgi vermek de o ürünü eksiksiz tanıtmakta çok önemli benim için. Bir yıl Bayrampaşa fabrikamızda çalışmaya devam ettim.”

 “KADIN OLDUĞUM İÇİN BENİ MUHATAP ALMADILAR”

“2015 yılında işverenimiz Karaköy’de şube açılacağını ve benim şubenin başında olacağımı söyledi. 2015 yılında şubemiz açıldı. Burada sıcak satış yapmak, müşteriyi ikna etmek, ürünü satabilmek çok önemlidir.

İlk başlarda Karaköy’de bir kadın pleksici çok yadırgandı. Erkek işiydi sonuçta.

Müşteri geldiğinde ilk zamanlar benimle muhatap olmak istemiyorlardı. Mimik hareketlerinden çok bariz belli oluyordu ve bana bunu çok net hissettiriyorlardı. Direk atölye de çalışan erkek arkadaşlardan fiyat almaya çalışıyorlar işi onlara anlatıyorlardı.”

“Hala dönem dönem bu tarz şaşkın ifadelerle karşılaşabiliyorum” diyen Aybey başına gelen ilginç olayı paylaşıyor bizimle.

“Bir gün mal çekiyoruz atölye ufak olduğu için yatar testerenin üzerine çıktım plakayı tutuyorum. Sokaktan geçen bir beyefendinin dikkatini çekmiş ve izlemiş işimiz bitince yanıma geldi ‘sizi tebrik ediyorum erkek işini bir kadının yapması dikkatimi çekti’ dedi. Ayaküstü sohbet ettik. Ve en sadık müşterilerimden oldular kendileri.”

“BENİ TERCİH EDEN DE VAR”

Pleksi sektöründe kadın olarak olumlu-olumsuz çok tepkilerle karşılaştım Halen sakallı cübbeli beydendiler kadın olduğum için benden fiyat almak istemez, muhatap olmak istemezler işi anlatırken diğer imalattaki arkadaşla muhatap olmaya çalışıyorlar. Ama zaman içersinde kadın olduğum ve bu sektörde beklide tek kadın olduğum için beni tercih eden birçok sadık müşterilerim de var.

VE PLEKSİCİ KADRİYE USTA OLDUM

“Karaköy esnafı Kadriye usta diye hitap eder. Beni tercih eden müşterilerim dişiliğimle değil, iş bilirliğimle tercih ediyorlar. Bu yüzden çok mutlu oluyorum ve işimi keyifle zevk alarak yapıyorum. Bu arada müşterilerle aile gibi olduk. Birçok kurumsal firma ile çalışmalarım devam ediyor.

Önemli olan nerde çalıştığın değil nasıl çalıştığındır ve işi severek yapmandır

Birçok insan bu işyerinde çalışan değil işyeri sahibi olduğumu zanneder ve çalışan olduğumu duyduklarında yüzlerinde şaşkınlık ifadesi belirir. Çünkü işimi severek yapıyorum. ‘Pleksici Kadriye usta’ varmış diye sorduklarında esnafa büyük keyif alıyorum.”

“Kadın her yerde çalışmalıdır ve kadın bulunduğu ortamı güzelleştirir. Yeri gelir topukluları giyer toplantıya giderim, yeri gelir metremi alır ölçü almaya giderim.” diyor Kadriye Aybey ya da namı değer Kadriye Usta…

“Ofiste mutlaka topuklu ayakkabım, çantam ve ayrı bir kıyafetlerim bulunuyor ani toplantılar çıkabildiğinden tedarikli olmak gerekir. Yeri gelir topukluları giyer toplantıya giderim, yeri gelir metremi alır ölçü almaya giderim. Yeri geldiğinde ise esnaf arkadaşların yanına gider sandalyemi çeker muhabbetimi yaparım.”

EDİTÖRÜN GÖZÜNDEN…

Kadriye Aybey’e hayallerinin peşinden gittiği için yürekten kutluyor ve hangi zorluklar çıkarsa çıksın “Asla pes etme” diyorum.

Kadriye Aybey Namı değer Kadriye ustanın hayat hikâyesini, başarılarını dinlerken ayrı bir nokta daha buldum ‘Kadın Olmak’… Günlük hayatta birçok cinsiyetçi tavır ile karşı karşıyayız. “Erkek işi canım bu! Kadın ne anlar!” fikri günümüzde maalesef hala mevcut. Elinin hamuru ile erkek işine karışma diyenlere inat biz her alanda var olmaya devam edeceğiz. Bundan elli yıl önce erkek işi dediğimiz pek çok işi bugün kadınlar yapıyorsa, elli yıl sonra neleri yapıyor olacaklarını bir düşünün ve aşın bunları artık!

Kadınların meslek hayatına katılmasının işsizliğin temel nedeni olduğunu düşünenlerden tutun da hangi mesleklerin kadınlar için hangi mesleklerin de erkekler için daha uygun olduğunun değerlendirmesini yapmaya kalkan yine birçok insanla karşılaşıyoruz. Amacımız erkeklerle savaşmak değil, kadın ve erkek meslektaşların aynı amaç uğruna birlikten kuvvet doğar ilkesiyle yan yana durmasıdır. İş gücünde cinsiyet eşitsizliğine dayanan kalıpları yıkan ve kadınları görmeye aşina olmadığımız meslekleri layığıyla yerine getiren bu kadınlar artık her yerde. Elinin hamuru ile erkek işine karışmaya devam edecekler.

Röportaj: Senay GÜNCAVAR BADUR

Editör: Haber Merkezi