GÜNCEL

Özgür Özel CHP'nin parti programında konuştu: İktidarın sabah kalkıp kimin malına çökeceği belli değil

CHP Parti Programı Taslağı ve Yaklaşım Belgeleri Tanıtım Toplantısı'nda konuşan Özgür Özel, "İktidarın sabah kalkıp kimin malına çökeceği belli değil" dedi.

Abone Ol

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Güçlü Yurttaş, Güvenli Gelecek, Kazanan Türkiye" CHP Parti Programı Taslağı ve Yaklaşım Belgeleri Tanıtım Toplantısı'nda konuştu.

Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

102 yıl önce büyük mücadeleler sonucu ilan edilen Cumhuriyet’in kurucu gücü partimiz, milletimizin huzurundadır. Demokratik, sosyal hukuk devleti kimliğimiz zedelenmiştir. Adaletsizlik ülkemizin dört bir yanını sarmıştır. Bir zümrenin çıkarlarıyla halkın çıkarları çatışma halindedir. Bu zümre, şahsi çıkarları için milletin huzurunu ve refahını feda etmektedir. Ülkemiz, 102 yıl sonra küçük bir zümrenin demokrasi ve adaleti hedef alan kuşatması altındadır.

Millet, bu programı yazarken Türkiye’de bir sistem çöküşü ile karşı karşıyadır. Kadınları, çocukları, yeni doğan bebekleri afetlerle karşı karşıya bırakan; işçileri iş cinayetlerinin akışına terk eden; milyonları enflasyona karşı koruyamayan bir yönetimle yüz yüzeyiz.

Siyaseti ayarlı davalarla şekillendiren, demokratik rekabeti kayyım atamalarıyla ortadan kaldıran ve millet iradesini yok sayan bir anlayış hüküm sürmektedir. Zenginleri daha zengin, yoksulları daha yoksul yapan kötü bir yönetimle muhatabız.

Bugün yurttaşlarımızın en yakıcı sorunlarından biri ekonomi. 2018 sonrasında adaletin çöküşü ve demokrasinin rafa kaldırılması, ülkeyi içinden çıkamadığı bir ekonomik buhranın pençesine düşürmüştür. İktidarın sabah kalkıp kimin malına çökeceği, kimden alıp kimi zengin edeceği belli değildir. Ülkede işini iyi yapmanın bir anlamı kalmamıştır. Emeksiz zenginleşenler, bu hastalığı topluma yaymaktadır.

Çaresiz bırakılan vatandaşlar; bahis, kumar ve mafyatik yapıların içine sürüklenmekte, bu acımasız sarmaldan kurtulamamakta ve kendi hayatlarıyla birlikte ailelerine de derin travmalar yaşatmaktadır. Gençler uyuşturucu bataklığına savrulmaktadır. Sadece beş kişinin zenginleştiği, milyonların ise alın terinin bataklığa gömüldüğü bir atmosferde yaşamak zorunda bırakılıyoruz.

Biz çok kazanandan çok, az kazanandan az; hiç kazanmayandan ise vergi almayacağız. Asgari ücrete, emekli ve memur maaşlarına gerçek enflasyon farkının yanında büyüme ve refah payı ekleyerek iyileştirmeler yapacağız. Birkaç yıl içinde asgari ücretle çalışanların oranını düşüreceğiz.

Demokrasi, adalet ve ekonomide atacağımız adımlar, dış politikada elde edeceğimiz saygınlık, bize çoktan hak ettiğimiz Avrupa Birliği'ne tam üyelik kapısını açacak. Türkiye kısa sürede Avrupa Birliği'ne tam üye olacak. Ve gençler başta olmak üzere milletimiz yasaksız Türkiye'ye, vizesiz Avrupa'ya kavuşacak. Programımızın en önemli başlıklarından bir tanesi de hiç şüphe yok ki dirençlilik. Biz bugünün iktidarını değil, geleceğin sorumluluğunu üstleniyoruz. Afetlerde, krizlerde, belirsizliklerde toplumun ayakta kalabileceği kurumsal direnç sistemlerini kuracağız. Afet yönetiminden iklim krizine kadar her alanda hazırlıklı olacağız. Artık depremlerde, sellerde, olma yangınlarında milletimiz kendi başının çaresini aramayacak

Kötülüğü kökünden kazayacağız. Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu şey, sorunları görmezden gelen değil, onlarla yüzleşen, çözen, siyaset üreten bir anlayıştır. İç barış meselesine de bu pencereden baktık, bakmaya devam ediyoruz. Toplumsal barışımızı sağlamayı olmazsa olmaz görüyoruz. Bu nedenle, bak birileri bırakın Kürt sorununu, Kürtlerin varlığını bile inkar ederken, biz bu sorun vardır dedik, orada durmaya devam ediyoruz. Kayyum uygulamasının sona ermesini, siyasi tutukluların serbest kalmasını, demokratik siyasetin önünün açılmasını savunuyoruz. Bu ülkede son Alevi sorunun var diyene kadar, Alevilerin eşitlik sorunu vardır. Bu ülkede en son bir Kürt, benim sorunum var, eşitlik sorunum var diyene kadar, Kürt sorunu vardır. Bunları demokratik zeminde, adaletle, birlik ve beraberlik anlayışı içinde mutlaka hep birlikte çözeceğiz. Tüm bu konuların mecliste konuşulması fikrinin de sahibi zaten biziz. Birileri milletin barış umutlarını heba ederse, hiç merak etmesinler, biz buradayız. Türkiye'ye adaleti de, demokrasiyi de, barışı da getirmeye kararlıyız. Bu devlet milletin devletidir. Egemenlik sadece millete aittir. Biz bu programımızla herkese kendisine ait hissedeceği, güven duyacağı, sırtını yaslayacağı bir devlet vaat ediyoruz.

Bizden önceki kuşaklar korkunun üzerine yürüdü, şimdi artık sıra bizdedir. Çağın kuşatmasını kırmanın parolası sadece cesarettir. Bir büyük hikayeyi yazmanın heyecanını ve umudunu taşıyoruz. Herkesi bu onurlu hikayeyi yazdığımız bu sürecin içinde olmaya, omuz vermeye, katkı sağlamaya davet ediyoruz. Şimdi bugün buradan, buzdaki metin, bu pastak metin, üzerinde bir yılın üzerinde çok titiz bir çalışmanın olduğu metin, Delegelerimize, doğal delegelerimize ve dijital yollarla milletimize ulaştırılacak. Bir yıl boyunca bu metine Başta Genel Sekreterimiz Sayın Selin Sayıkböke olmak üzere, tüm gölge kabinedeki bakanlarımız, onların yardımcıları, MYK üyelerimiz, parti meclis üyelerimiz, meclisteki milletvekillerimiz, siz değerli akademisyenler kanaat önderleri, toplumun tüm kesimleri emek verdi ve bu noktaya kadar geldi. Gelecek hafta delegelerimizin takdiriyle programımız kesinleştikten sonra, Cumhurbaşkanlığı aday ofisimizle birlikte, artık bu parti programı, yani birilerinin yazdığı iddianamelerde 973 kez mış, mış, mış sayılıyorken, biraz önceki sunumda binin üzerinde kez yapacağız, edeceğiz'ı durduk. Cumhuriyet Halk Partisi sorunları biliyor. Peki çözüm ne diyenlere? 18 yıl sonra, bir yıllık bir emekle, çağı gören, bugünü yakalayan, yarınların neye gebe olduğunu öngören ve buna hazırlık yapan, ülkenin ihtiyaçlarını ve gelecek perspektifini doğru yerden yakalayan, kısa ama olabildiğince kısa, kapsamlı, detaydan kaçan ama derdini anlatabilen, kolay anlaşılabilir ve bir hükümet programına evrilmek üzere en doğru zemini tarif eden bir metne sahibiz. Bu metinden politika belgeleri çıkacak, bu metinden seçim vaatleri çıkacak. Elbette ilk günlerden bir takım kapkaç vakalarıyla karşılaştık, bu kaçınılmaz, bu üzülecek değil, memnun olacak bir durum. Türkiye ilk kez kiralık konut projesini, kiralık sosyal konut projesini bu lansmanda duyacağız derken, bizim 4-9 Eylül'deki kiralık sosyal konut projemiz olgunlaşmış ve bir anda heyecan yaratmışken, bunu bir hükümet projesi olarak duyduk. Hiç üzülmedik, hiç bozulmadık. Eğer seçim iki yıl sonra olacaksa, demek ki iki yıl zaman kaybetmeyeceğiz. O projenin bize uygun taraflarını görüyor, destekliyor.

{ "vars": { "account": "G-LFQRKY8JGD" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }