Özgür Özel bugün de Silivri'de. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri'de Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan isimleri ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret etti. Ziyaretinde kendisine Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu eşlik etti.

Motosikletle Umre’ye gittiler Motosikletle Umre’ye gittiler

BALCIOĞLU KARŞILADI

Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve heyetini ev sahibi olarak karşıladı. Balcıoğlu, "Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’i, Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etmek üzere geldiği Marmara Cezaevi önünde partililerimizle birlikte karşıladık. Sayın Genel Başkanımızın düzenlediği basın açıklamasında yanında yer aldık." ifadelerini kullandı.

"İSPAT EDEMİYORLAR"

Öyle bir noktada ki sistem tıkandı. Onlar ispat edemiyorlar. Bizim de anlatacak bir suçumuz yok ki söylesin arkadaşlar itiraf etsinler. Bakın bir suç varsa ve itiraf edilirse delildir. Bir suç yoksa ve yalanla savcı hatırı için söylenirse iftiradır. İtiraf da iftira arasında kelime farkı yok. Diziliş farkı var. İtiraf bulamadığı yerde iftira isteyen savcının istediği iftirayı tut ki buradan iki kişi attı. Güya kendini kurtardı. Kurtaramıyor da. Niye kurtaramıyor? Çünkü etkin pişmanlık meselesi indirim konusu sadece.
Hukuk ahtapot tarifinden ilgilenmez. Hukuk somut delillerle ilgilenir. Biz istiyoruz diye bir su örgütü icat edemedik desinler bu iş bitsin." Eğer Devlet Bey geçmiş dönemde olduğu gibi suçlu varsa yargılanıp ceza alsın. Yoksa beraat etsin diyorsa o beraatın zamanı geldi. Bir ricada bulunsun. İddianame yazılsın. Tutuksuz yargılama yapılsın. Hatta TRT gelsin canlı versin. İftiralar da görülsün. Kapı gibi cevapları da görülsün. Biz haklı çıkmaktan, haklılığımızı anlatmaktan yorulduk. Birisi de çıksın. Hadi bakalım çıksın Tayyip Bey'in dediği gibi oldu. Akın Bey'in dediği gibi olsun desin. Yok işte yani. Olmayanı ne yapacağız?
Zorla olmayanı çıkarıp gönlünüzü yapmayacağımıza göre siz hatanızı kabul edeceksiniz arkadaşlarımız çıkacak. Terörsüz Türkiye tutuksuz yargılanma, toplumsal uzlaşı bunların hepsi birden bir zeminde olabilir. Bir taraftan terörsüz Türkiye derken Abdullah Öcalan'ın kurduğu parti PKK Partisiyle bir müzakere, bir uzlaşı kurucuların birbirine teşekkürü giderken Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu partinin namuslu belediye başkanlarıyla böyle hesaplaşma olmaz.
Atatürk'ün kurduğu partinin genel başkanıyla onun partisiyle bu tip bir ilişki içine giremezsiniz. Bugüne kadar demokrasiyi borçlu olduğunuz partiyle çatışma yaşayıp 45 yıldır terör eylemleri yapan bir partinin kurucusuyla bu süreci götüremezsiniz.

"BİZ TERÖRSÜZ TÜRKİYE'DE, SİZ DE TUTUKSUZ YARGILAMADA OLUN"

Götürürseniz milletin vicdanından döner. Biz ilk günden beri diyoruz. Bu süreci kanın durması, annelerin ağlamaması, meclisin muhatap olması sürücü sürecin şeffaf yürümesi şehit aileleri ve gazilerin de dışlanmayıp zor durumda bırakılmamaları şartıyla biz burada varız. Biz terörsüz Türkiye'de varız.
Siz de tutuksuz yargılamada var olun. Türkiye'de tansiyon düşsün borsa çıksın bu milyar dolarlık rezervler boşu boşuna yanmasın daha çok kimse bu işlerden zarar görmesin. Bizim diyeceğimiz söyleyeceğimiz bundan ibaretti.