Türkiye'de yüksek enflasyona karşı faiz artırımları devreye alındığı yıllarda kamuda tasarruf yerine harcamalar ön plana çıktı. Özellikle makam araçlarındaki astronomik artış, "Kamuda tasarruf tedbirleri sözde mi kaldı?" Sorusunu sordurdu.
Cumhuriyet'ten Ufuk Sepetci'nin haberine göre, Türkiye’de ekonomik kriz derinleşirken kamuda lüks araç kullanımı arttı. Uluslararası kaynaklardan edinilen verilere göre kamuya ait araç sayısı 2021’de 111 bin 122 iken 2023’te 116 bin 904’e yükseldi. 2025 itibarıyla bu rakam 130 bin seviyesine dayandı. Türkiye’nin makam araçları ekonomik büyüklüğü kendisinden çok daha fazla olan Avrupa ülkelerinin birkaç katına ulaşmış durumda. Almanya’da 9 bin, Fransa’da 8 bin, Japonya’da 10 bin, İtalya’da ise yaklaşık 29 bin makam aracı bulunuyor.
Enflasyon ve yaşam pahalılığı nedeniyle yurttaş her gün kemer sıkmak zorunda bırakılırken devletin üst kademelerinde lüks araç saltanatı devam ediyor. Avrupa’da itibarı, şeffaflık ve halkla aynı yaşam koşullarını paylaşmak belirlerken, Türkiye’de yüzlerce araçlık konvoylar kamu kaynaklarının nasıl harcandığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Özellikle 2000’li yılların ortalarından itibaren kamu araç filosu büyüme gösterdi ve “İtibardan tasarruf olmaz” söylemiyle makam araçlarına ayrılan kaynaklarda kısıntı yapılmadı. Her düzeyde yönetici için lüks araç ve şoför tahsis edilmesi, hatta küçük ilçelerin belediye başkanlarına bile üst segment makam araçları alınması kamuoyunda israf eleştirilerine yol açtı.