“Eğer CHP, Bakırköy’ü bilen ve yönetebilecek bir aday çıkarsaydı, aday olmayacaktım” diyerek, 10 yıllık hizmet süresinde bıraktığı hizmetlerin yok olmaya yüz tuttuğu için İYİ Parti’den aday olduğunu söyleyen Ateş Ünal Erzen, Sputnik Radyo’da Zafer Arapkirli'nin konuğu oldu. SUÇ CHP’NİN DEĞİL, ŞAHSIN Bakırköy’ün son 5 yıldır çok kötü yönetildiğini ve bunun suçunun CHP'nin değil, şahsın kötü yönetmesinden kaynaklandığını söyleyen Ateş Ünal Erzen’in kendisiyle ilgili eleştirilerini karalama olarak değerlendiren Bülent Kerimoğlu, aynı programa ertesi gün çıkarak “Yalan ve karalama cevap hakkımı kullanıyorum” demişti. Radyo programında dinledikleriyle bir kez daha şok olduğunu söyleyen Ateş Ünal Erzen, Kerimoğlu’na seslenerek, “Daha önce de söylemiştim, yine söylüyorum. Benim olmadığım yerde, arkamdan konuştuklarını yüzüme söyleyecek cesaretin varsa, vatandaşlarında katıldığı bir halk arenası yapalım ya da televizyon karşısına birlikte geçerek, sorulara birlikte cevap verelim” dedi. SAYDIĞIN HİZMETLER NEREDE? Katıldığı radyo programında 5 yıllık görev sürecinde açtığı parklar, etüt merkezleri, kız yurdu ,kütüphaneler, sosyal çocuk poliklinikleri, kültür sanat çalışmaları, tıp merkezi, eğitim alanında yapmış olduğu okulların iç boyası, laboratuvarı ve Atatürk köşesine kadar yaptığı çalışmalar olduğunu söyleyen Kerimoğlu’na “Bu saydıkların nerede?” diye soran Ateş Ünal Erzen, 5 yılda yok olan ve yok olmaya yüz tutan hizmetleri anlattı. PARKLAR İŞGAL ALTINDA Bakırköy’de bulunan mevcut parkların bir çoğunun özel işletmeye verdiğini, İncirli Caddesi girişinde bulunan İBB’ye ait parka bile yapılaşma izni verdiklerini, tüm şikayetlere rağmen Bakırköy Belediyesi’nin yıkmadığını, sonunda yine İBB’nin yıktığını hatırlattı. Etüt Merkezi adı altında açtığı hiç bir birimde uzman öğretmenlerin olmadığını ve kitap kafe içinde açtığını söylediği, İskender Iğdır Etüt Merkezi’nin depo olarak kullanıldığını söyleyerek, “Açılışta görünen bilgisayaralar nerede?” diye sordu. Parklarda yaptıklarını söyledikleri sokak kütüphanelerinin de, sadece bütçeyi şişirmek için göstermelik yapılmış hizmetlerden biri olduğunu söyleyen Ünal Erzen, “Git bak bakalım, o kütüphaneler nerede” diyerek, bu gün ki mevcut hallerini fotoğraflarla gösterdi. LEYLA GENCER OPERA VE SANAT MERKEZİ’Nİ SORGULAYAN YOK! Kültür Sanat adı altında yapılan hiç bir ekstra program olmadığını da vurgulan Ünal Erzen, kültür merkezini sattığı yönündeki söylentilere de cevap vererek, Ahmet Bahadırlı yönetiminde devir aldığı borçla ilgili vergi dairesinin söz konusu kültür merkezi üzerine haciz koyduğunu ve buna karşılık yine vergi dairesinin merkezi 4 trilyona satışa çıkardığını söyledi. Vergi Dairesi’nin değerinin çok altında satışa çıkardığı Kültür Merkezi’ni, belediyenin açık ihaleye çıkarıldığını ve 17 trilyona (eski parayla) sattığını anlatan Ünal Erzen, bunun em az Bakırköylüler kadar canını yaktığını söyleyerek, yerine inşa ettirdiği Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nden ise hiç kimsenin bahsetmediğini üzülerek anlattı. “Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi hangi opera ve sanatsal faaliyete ev sahipliği yaptı. Neden bunu sorgulayan yok” dedi. YETER ARTIK MİLLETİ KANDIRMA Sosyal Çocuk Polikliniği adı altında açıklan tek bir yeni hizmet biriminin yapılmadığını da sözlerine ekleyen Ünal Erzen, Osmaniye Mahallesi’nde bulunan Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği’nin akibetini sorarak, yeni kız yurdu açtım dediği hizmetin de, kendi döneminde açılan Türkan Saylan Kız Öğrenci Yurdu’nun kapasitesini arttırarak, Osmaniyede ki polikliniği yurda çevirmek olduğunu belirtti. “Ben yaptım demek için, senin inşa etmen lazım. Var olan hizmeti yok ederek, yerine var olan bir hizmeti aktarmak hizmet sunmak değildir. Yeter artık vatandaşı kandırma” diyerek devam etti. Tıp Merkezi’nin de doktor ve malzeme eksikliğinden dolayı hizmet veremediğini Bakırköy’de sağır sultanın duyduğunu, laboratuvar hizmetlerinin ise verilemediğini bildiğini söyleyen Ünal Erzen, “Karşıma geçip yalan söylüyorsun diyebilir misin?” diyerek teki gösterdi. CHP’YE DE ZARAR VERİYORSUN Destek Bakkart uygulamasının kaldırılarak Cumhuriyet Halk Parti Merkez yönetimi tarafından adının Halk Kart olarak değiştirilmesi talimatı aldığını da iddia eden Kerimoğlu’na cevap veren Ünal Erzen, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüzel kişiliğine hiç bir zaman saygısızlık etmediğini ama Kerimoğlu’nun yalan yanlış uygulamalarını CHP üzerinden yaptım demesini, CHP’ye de zarar vermek olarak değerlendirdi. Başkan Kerimoğlu’nun devir edilen Nikah Salonu ve Huzur Evi’yle ilgili tek kelime etmemesine de tepki gösteren Ünal Erzen, Kerimoğlu’nun kreş açıklamasının da baştan sona yalan olduğunu söyledi. HALKA YALAN SÖYLEMEYE UTANMIYOR MUSUN? Kerimoğlu’nun “Daha önce belediyede 5 kreş vardı. Ben her mahalleye kreş yaptırdım, toplam kreş sayımız 10 oldu. 800 çocuğa hizmet veriyoruz. Bu konuda kreş hizmetinin daha önce ücretsiz olduğu doğrudur ama bu yüzden eski yönetimin yargılandıkları da doğrudur. Kreşin parası belediye üyelerine bu rücu edilmiştir. Kreşlerin bir asgari ücret alması zorunluluğu var. Ateş Ünal Erzen Bey ve meclis üyelerine dava açıldı ve bu ücret onlara rücu edildi. Zarara uğradığı gerekçesiyle ödemeler onlardan alındı. Çok emin değilim ama her kişiye yaklaşık 140-150 bin TL rücu çıktı” dediğini tamamen yalanlayan Ünal Erzen, , “Halka yalan söylemeye utanmıyor musun” diye sordu. KERİMOĞLU DÖNEMİNE 7 KREŞ DEVİR ETTİM 'Muazzez İlmiye Çığ (Ataköy, 80 öğrenci) - Zübeyde Anne (Osmaniye,100 öğrenci) -Ülkü Adatepe (Osmaniye, 80 öğrenci) - Barış Manço (Kartaltepe, 80 öğrenci) -Hasan Ali Yücel (Şenlikköy, 60 öğrenci) - Can Yücel (Şenlikköy, 60 öğrenci) -Adile Naşit Çocuk Evi (120 öğrenci)' Kapasteleriyle birlikte devir ettirdiği kreşleri söyleyen Ateş Ünal Erzen, “Var olan kreşi, yeni hizmetmiş gibi yeniden açtılar. Yaşam Köyü içinde hazır bulunan alana da kreş malzemesi koydular ki, onu da belediye imkanlarıyla değil saygın bir derneğimizin desteği ile açtılar. İstanbul Caddesi üzerinde bulunan mevcut binaya kreş açtılar ama kendi açtıkları yere kendileri ruhsat veremediği, kreşe uygun olmadığı için kapattılar ve BAKUT’un yerine taşıdılar. Buna göre yeni yapılan tek bir kreş nerede?” dedi. KREŞLERDEN DOLAYI HİÇ BİR MECLİS ÜYESİ CEZA ÖDEMEMİŞTİR “Dönemimde meclis üyeliği yapanların hepsini çağıralım, kime ceza gelmiş, kim ne kadar ödemiş vatandaşa gösterelim var mısın?” diyen Ünal Erzen, “Hiçbir meclis üyeme zimmet çıkmamıştır. Yapılan algı operasyonu ile vatandaş ısrarla kandırılmaya çalışıyor” diyerek devam etti. Bakırköy'de 780 bin metrekare deprem toplanma alanı, 26 bin çadır olduğunu, 15 adet afet istasyonu, 9 adet helikopter pisti kurduklarını ve Ateş Ünal Erzen döneminde deprem toplanma alanlarının imara açıldığını söyleyen Başkan Kerimoğlu’na, seslenen Ünal Erzen, “Gel halkı yanımıza alalım, hep birlikte gezelim dedim ama gelmedin. Şimdi radyo televizyonlara çıkıp tek başına konuşuyorsun. Peki bizim 11 bin 200 binada, hangi dairede kaç kişi, kaç yaşında, sürekli bir hastalığı var mı, kullandığı ilaçlar nelerdir tespitlerini yaparak yeni döneme devir ettirdiğimiz kayıtlarımız nerede? Belediyemiz bünyesinde kurulan BAKUT nerede? Olası bir depremde ilk olarak Bakırköy’e gelecek, şehirler arası anlaşma ve protokoller nerede?” diye sordu. BAKIRKÖY’ÜNE AKP’YE NE SANA KAPTIRMAYACAĞIZ 2009 yılında Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında olan Esenyurt'un Bülent Kerimoğlu'nun CHP'den aday gösterilmeyince DSP'ye geçtiğini ve oyları bölerek Esenyurt’u Ak Parti’ye verdiğini hatırlatan Ateş Ünal Erzen, Bakırköy’de bu projenin tutmasının imkanının olmadığını söyleyerek, “Halkı çaresiz bırakmadım, ben de Atatürkçü bir partiden senin yalanlarına dayanamadığım için aday oldum” dedi. Kerimoğlu’na seslenen Ünal Erzen, “AKP ile anlaşman nedir bilmiyorum ama Bakırköy’ü ne sana ne de AKP’ye kaptırmayacağız” dedi. İŞTEN ÇIKARDIKLARINA BİRDE HAKARET EDİYORSUN İşten çıkarılan işçilerin de Bankamatikçi diye tabir edilen ve kendi döneminde işe alınan işçiler olarak değerlendirilmesine tepki gösteren Ünal Erzen, “Sen hamile bir anneyi doğum iznine çıkacağı gün, gerekçe göstermeden işten çıkarıyorsun. Evine ekmek götüren babayı sebep göstermeden işten çıkarıyorsun. Bu insanlara Bankamatikçi demekle zaten günaha giriyorsun, üstüne üstlük hakaret ediyorsun. Peki senin aldığın işçiler nerede? Kaç tanesi Bakırköy’de” diye sordu. CHP’NİN İKTİDAR OLAMAMASININ NEDENİ KÖTÜ BELEDİYECİLİKTİR İktidar olmanın yolunun belediyecilikten geçtiğini söyleyen Ateş Ünal Erzen, “CHP’nin iktidara gelememesinin en önemli nedeni kötü belediyecilikleridir. Eskiden İstanbul'un 29 ilçesi CHP'liydi şimdi bu rakam 14'e düştü. Bunun nedeni de yapılan kötü belediyeciliktir. Yerelden genele oy gitmemesidir. Biz 2004 yılında geldiğimizde CHP'nin yüzde 7 olan oyunu önce yüzde 41'e, bırakırken de yüzde 70'in üstüne çıkardık. Ama bir önceki seçimde Bakırköy’de CHP’nin oy oranı yüzde 50'nin altına düştü. Bu da CHP'nin kötü belediyecilik anlayışından değil, seçilen adayın kötü yönetiminden kaynaklanıyor. CHP'nin bunu değiştirmesi lazımdı. Ama her ne hikmetse sayın genel başkanı kırmızı çizgi olarak bugünkü başkanı seçti. Bakırköy böyle devam edemez” diyerek konuşmasının sonuna geldi. BİR KEZ DAHA HODRİ MEYDAN DEDİ Söylediği ve yaptığı her şeyin arkasında olduğunu söyleyen Ünal Erzen, Başkan Kerimoğlu’na bir kez daha hodri meydan diyerek, “Var olduğunu söylediğin hizmetlerin doğruluğunu İspatlarsan ben adaylıktan çekileceğim. Peki sen aynı şeyi yapabilir misin?” diye sordu. Ateş Ünal Erzen, “Eğer bu yönetim 5 yıl daha iş başında kalırsa AKP bir daha gitmemek üzere burada kalabilir. Bakırköy zaten CHP'li değil ANAP'lıydı. 2004 yılından itibaren benimle birlikte CHP'li oldu. Eskiden İstanbul'un 29 ilçesi CHP'liydi, şimdi bu rakam 14'e düştü. Biz 2004 yılında geldiğimizde CHP'nin yüzde 7 olan oyunu önce yüzde 41'e, bırakırken de yüzde 70'in üstüne çıkardık. Ama bir önceki seçimde yüzde 50'nin altına düştü. Bu CHP'nin kötü belediyecilik anlayışından değil, adayın çok kötü yönetiminden kaynaklanıyor. CHP'nin bunu değiştirmesi lazımdı. Ama her ne hikmetse sayın genel başkanı kırmızı çizgi olarak bugünkü başkanı seçti. Bakırköy böyle devam edemez” diyerek konuşmasına son verdi. Selvi Sarıtaç / Kent Yaşam