Günlerdir medyanın gündemine oturan ya da gündem değiştirmek için kullanılan bir çocuk o. Adı lazım değil, çocuk işte. Sadece 10 yaşında ve çok zeki...

Dünyaya çok şanslı olarak, olağanüstü bir zeka ile gelmiş çocuk.
Aynı şekilde müthiş şanssız, bizim gibi ne olduğu belli olmayan bir toplumda ve en kötü dönemde doğmuş...

OLMASI GEREKEN NE?

Aklın, bilimin, pedagoji ilkelerinin egemen olduğu; sağlıklı, bilinçli insanların söz sahibi olduğu çağdaş bir toplumda çocuklar sürekli olarak izlenir. Beden, zihin, yetenek ve psikolojisinin nasıl geliştiğine bakılır. Okullardaki ilgili birimler ve uzmanlar vasıtasıyla sürekli mercek altında tutulur...
* Eğer çocuğun gelişimi belirlenmiş olan standartlara uygunsa normal okullara ve sınıflara yönlendirilir, yaşıtlarıyla birlikte eğitim almaları sağlanır.
* Herhangi bir açıdan (beden, zihin, duygusal, yetenek) yetersizlik varsa, öncelikle giderilmeye çalışılır.
* Eğer noksanlık çok belirgin ise ona göre okul ya da sınıflar oluşturulur, kendilerine uygun bir müfredatla eğitim almaları sağlanır...
* Çocuğun gelişimi zeka ve yetenek açısından çok belirgin bir üstünlük gösteriyorsa kesin olarak ona uygun okullarda ve uygun müfredatlar uygulanarak eğitimi sürdürülür.
Çünkü bu çocuklar sadece o toplumlar için değil, insanlık için şanstır.
Çünkü bu çocuklar çiçek gibi ilgi ve bakım isterler ve beklenenleri fazlasıyla verirler.

YAPILANLAR NE?

* Çocuklar arasında yapılan "sadece kazanma" amaçlı yarışmaların tamamı zarar verir. Hangi alanda olursa olsun fark etmez. Daha çok öğrenme, kendini geliştirme, eğitimine yeni boyutlar kazandırma ve asla başka insanları kötü/rakip/hasım görmeme bilinci ile yapılmalıdır yarışmalar.
Ses yarışmalarına katılan çocukların önemli bir kısmının kişilik sorunu yaşadığı biliniyor.
* Üstün zekalı, üstün yetenekli çocuklar mutlaka bilimsel temellerle hazırlanmış zeminlere kaydırılmalı ve gerekli eğitim almaları sağlanmalıdır. Bu çocuk da onlardan birisidir.
* Kitap okuma çok değerlidir. Kitap okumadan insan olunmuyor zaten. Bu anlamda bu çocuklar elbette okumalıdır, ama eline geçen kitabı değil. Zekasına, duygusal yapısına uygun olmayan kitapları değil. Kendisine uygun olacak şekilde belirlenmiş kitapları ve sistematik bir şekilde, uzman kontrolünde yapmalıdır.
Örneğin; çocukların düşünsel ve duygusal açıdan gelişmesini sağlayacak kitapları, masalları, hikayeleri, fabl yazılımları, romanları okumadan henüz on yaşında ve hiçbir alt yapısı olmadan felsefe kitapları okumaya, o gizemli dünyaya dalmaya başlarsa; ayakları kayar, boğulur, dengesizleşir..
* Bilgiye, öğrenmeye aç olan bu çocuk herhangi bir tarikatin, cemaatin eline düşse, belli yönde, belli amaçla yazılmış kitapları yer yutar ve o doğrultuda bir kişi, kullanılmaya hazır bir zavallı olarak çıkar ortaya. Örnekleri o kadar çok ki! Köylerden çok zeki çocukların kimi tarikatler tarafından toplanıp bedava okutulduklarını bilmeyen kimse yoktur sanıyorum...
* İzlemelerine bile sınırlı olanak verilen çocuğu televizyon yıldızı yapmaya kalkmak, çocuğa kötülük yapmaktır, bilinçli olarak yapılıyor ise düşmanlıktır...
* Bu çocuk ile birlikte, zeka ve yetenek açısından üstün özellikler gösteren çocukların yeri televizyonlar, basılı yayın organları ya da toplum karşısına çıkarılarak şov yapmaları değil; yaşlarına uygun oyunlar eşliğinde ve uygun ortamlarda eğitimlerini sürdürmeleridir..

DEVLET NE İŞ YAPAR?
Çağdaş toplumların en büyük siyasal örgütü olan devlet, akla, bilime dayalı, uzman kurum ve kişiler tarafından belirlenen programlara göre; soran, sorgulayan, araştıran, analiz ve sentez yapma gücüne ulaşan özgür iradeli, kişilikli yurttaşlar yetiştirir.
Bu anlamda; her yurttaşın zeka ve yetenekleri doğrultusunda gücünün yettiği kadar eğitim almasını sağlar.
Böylece:
* Her çocuk eğitim şansını kullanmış olur.
* Her çocuk yetenekleri ve zekası oranında eğitim alır ve hayata hazırlanır.
* Her çocuk yapısına uygun eğitim alarak meslek sahibi olduğu için hem işini daha iyi, daha verimli yapma, hem de mutlu olma şansını yakalar.
* Bilinçli yurttaşlardan oluşan toplum düzenli hale gelir, gelişir, huzurlu yaşar...

AKSİ Mİ?

Cehalettir!
Cinayettir!
İhanettir!
Düşmanlıktır!

SONUÇ?
Aklın, bilimin olmadığı yerde; düzen olmaz, gelişme olmaz, huzur olmaz, özgürlük olmaz, barış olmaz, sevgi olmaz, yeterli sayıda İNSAN olmaz İNSAN!
Kaldır başını görürsün zaten!!!