Seçim ittifakları netleşti gibi.

Cumhur ittifakı ile ortaya çıkan AKP-MHP-BBP birlikteliğine, CHP-İYİP-SP-DP birlikteliği karşılık verince ilk ittifak taraftarlarının sinir sistemleri bozuldu.

AKP’nin ilk fikri, kendi mukaddesatçılığının yanına MHP-BBP milliyetciliğini katarak ve Afrin-Münbiç havaları ile malı götürürüm demekti.

Hatta bir de mukaddesatçı SP yi kafalarsam “deyme keyfime” idi.

SP duruşunu ve eleştirmelerini değiştirmeyince o taraf çöktü.

AKP, İYİ Parti seçim dışına itilirse seçime başka milliyetçi parti katılmaz malı lüp yutarim diyesi idi, CHP bir hamle yaptı lüp lokma boğazda kaldı.

Yapılan anketlerde (manipüle olmayanlarda) iki ittifakın oy oranlarının kafa kafaya olduğu görülüyor.

AKP’nin ve hali ile RTE’nin kazanmasının son kozu olarak HDP’nin baraj altında kalması kaldı.

HDP baraj altında kalırsa Güneydoğu ve Doğu Anadolu’nun tüm vekilliklerini AKP alacak bu net.

Ayrıca, uyum yasaları-seçim kuralları adı altında getirilen ucube seçim güvenliği yalnızca bu bölgeler içindi.

Çünkü; İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Diyarbakır,Samsun vs illerde mühürsüz oy, sandık taşıma gibi konular olmaz, olursa anında saptaması yapılır. Oysa Doğu ve Güneydoğu kırsalında bunlar yapılabilir. Daha öncede gördük köyde güvenlik güçleri ve ağa oy kullanma listelerini seçmene imzalatıyor seçmen oyu da zarfı da görmüyordu. HDP’ li olduğu bilinen köyün seçim sandığı valilik emri ile korucuların veya HDP’ li olmayan bir başka köye veya mıntıkaya taşınır ve oraya HDPli seçmenin gitmesi engellenebilir!

Başka örnekler de vardır elbette. Demem odur ki bu seçimlerin anahtarı HDP ve kürt seçmenlerdir.

Sisteme bakınca, seçim barajı sanki tek HDP içinmiş gibi.

AKP son durumu, önlerine çıkan tabloyu görünce, yani kurdukları ittifakın yeterli oya sahip olmadığını görünce Afrin-Menbiç söylem ve ajitasyonlarını bıraktı farkındamısınız? Kürt oylarına ihtiyaç duyduklarını fark ettide ondan, ama…(Yakında kürt köylerine yapılan operasyonları fetöçülerin yaptığını söylerlerse şaşmam).

HDP ‘ye gelince, HÜDA-PAR ve demokratik Kürt sivil toplum örgütlerini çatısında toplamak üzere.

Ayrıca sosyalist-sosyal demokrat-komünist-çevreci siyasi örgütlerin de desteğini almak üzere olduğunu duyuyorum. Gerçekleşirse işte o zaman barajı geçer ve…

Ne diyordu ozan “güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli güzel günler”.