İş insanı Ali Rıza Gültekin, 15 Kasım 2018'de, Barbaros Bulvarı'ndaki bir binanın 4. katındaki bir iş yerine gelen silahlı kişilerin açtığı ateş sonucu olay yerinde yaşamını yitirmişti. Nedenini bilmedikleri bir şekilde ‘azmettirici’ olarak yargılanan müvekkili Mehmet Barışer'in İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün yapılan yargılama sonunda beraat ettiğini açıklayan İstanbul Barosu Avukatlarından Özgür Deniz Adalı, ‘Müvekkilim üzerine atılı tüm suçlardan beraat etmiştir’ dedi.

‘Kurgu söylemlerle kimse suçlu sayılamaz’

Yaklaşık iki yıl süren yargılamanın karar duruşmasında mahkeme heyetine arz edilen hususları gazetemize açıklayan Av. Özgür Deniz Adalı, Bu dosya kapsamında oluşturulmaya çalışılan algı şuydu; Bir tarafta saygın bir iş adamı, diğer tarafta ise doğuluların oluşturduğu ve organize ettiği bir kumar çetesiydi. Biz oluşturulmaya çalışılan bu algının Türkiye gibi son derece hassas ve kırılgan bir yapıya sahip ülkemizde çok tehlikeli yansımalar yaratabileceğini dolayısıyla bu kurgu ve söylemden bir an önce herkesin vazgeçmesi gerektiğini dile getirmeye çalıştık’ dedi.

Av. Özgür Deniz Adalı; ‘Gültekin gibi Barışer de saygın bir iş insanı ve onurlu bir aile babasıdır.’

Hayatını kaybeden Ali Rıza Gültekin gibi Mehmet Barışer’in de saygın bir işadamı olduğu dile getirilen savunmada, müvekkilinin en az müteveffa kadar düzgün ve onurlu bir aile babası olduğunu mahkeme heyetine anlattıklarını dile getiren Av. Özgür Deniz Adalı, ‘İnsanların doğum yerleri, ırkları, mezhepleri, meşrepleri kaderleridir. Dolayısıyla ‘Doğulu, Ağrılı, Kürt Memo' gibi söylemlerle yaftalamaya çalışılan müvekkil için bu sıfatlar bir suç vasfı değil ancak olsa olsa bir realitenin tezahüründen ibaret olabilir. Savunmamızın devamında; dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan, Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Alevisi, Sünnisiyle, inançlı veya hiç inancı olmayanla, doğulusu, batılısıyla, 84 milyon vatandaş birinci sınıf yurttaş olarak her şeye rağmen bir arada yaşamaya devam edecek. Bu ülkenin 84 milyon vatandaşı, her ferdi onurlu ve şereflidir. Hiç kimsenin insanları 'Doğulu, Ağrılı, Saygın, Saygıdeğer...' şeklinde ayrıştırıp ötekileştirmeye hakkı olamaz. Dolayısıyla yargılamanın en başından itibaren ben ve savunma makamını oluşturan diğer kıymetli tüm meslektaşlarımın üzerinde ısrarla durduğu üzere; dosya kapsamı, sayın mahkemenin re'sen dikkate aldığı hususlar çerçevesinde, müvekkil aleyhinde dosya içinde somut olay ile alakalı şekten ve şüpheden ari, hukuka ve kanuna uygun şekilde toplanmış tek bir delil olmadığı, özellikle çelişkili ve taraflı katılan beyanları ile bir kısım tanık ifadeleri de gözetilerek müvekkil bugün yapılan yargılama neticesinde yukarıda da belirttiğimiz gibi üzerine atılı suçlamalardan CMK madde 223/2-e uyarınca ayrı ayrı beraat etmiştir’ dedi.

FİDAN UĞUR-KENT YAŞAM

Editör: Haber Merkezi